Şems-i Tebrizi’nin ağır sözlerinden, Mevlânâ’nın talebeleri ve halk şikâyetçi olur.
Bu sırada yol kenarında önündeki kemiği yiyerek yavrularını besleyen bir köpek gören Mevlânâ, yanındakilere şöyle seslenir:
-Bu yavrular der, şu koca kemiği yemeye kalksalar, ince dişleri çıtır çıtır kırılır, helak olurlar. Ancak anne güçlü dişleriyle o kocaman kemiği rahatça kırıp yiyerek süte çeviriyor, yavrularına faydalı bir gıda olarak sunuyor...
-İşte der, Şems’in sözleri de bana o kemik gibidir. O sözleri ancak ben hazmederim, sizleri o sözlerle ben beslerim. O halde siz Şems’in kemik gibi sözlerine değil, benim süt gibi yorumlarıma kulak verin, o sözleri benden dinleyin!
***
Tabi şimdi Mevlânâ gibi yorumlayan yok hadiseleri…
O yüzden görüp-duyduğumuz her şeye büyük bir hiddetle, hatta sindiremeden mukabelede bulunuyoruz.
***
Bugün sözü tartarak söyleme vakti...
“Kim ötekini kırmazsa kazanacak” diyorum…
İtiraz var. İtiraz şöyle:
-Bir taraf siyasi mühendisliğe teşebbüs ederken diğer tarafın ahlaki/ilkeli davranmasını beklemek gerçekçi değil.
***
Aslında gönlüm kırık; paramparça…
İnsana dair umutlarım giderek tükeniyor.
Peki, ama bu doğru mu?
Doğru değil; onu da biliyorum.
***
Bilirsek böyle: İnsan hata yaptığı kadar insandır.
***
Mesela:
Çocuklar babalarının hata yapmayacağını sanır.
Oysa babalar da hata yapar.
Çünkü insandırlar.
***
Mesela:
Hastalar doktorların, davacılar hâkimin, yolcular kaptanın hata yapmayacağını sanırlar…
Hepsi de hata yapar; çünkü insandırlar.
***
Hocalar, şeyhler, ağabeyler-ablalar hata yapmaz mı hiç…
İlk peygamber Hz. Âdem bile hata yapmış.
Yasak ağacın meyvesini yemiş.
Niye hata yapmasın ki; peygamber olsa da nihayetinde insan!
Hocalar, şeyhler, ağabeyler-ablalar da hata yaparlar.
Siz zannediyor musunuz ki başkanlar, cumhurbaşkanları, başbakanlar, bakanlar hata yapmaz.
Hepsi de hata yapar; çünkü insandırlar.
***
Şu tembih de Hacıveyiszade Hocamızdan:
-Evladım kırmamak değil, kırılmamak maharet.
Zordur biliyorum. Hem ne çetindir içindeki cehennemden öfkeyi orada tutmak.
Lakin hocaysan da, başbakansan da iş budur:
-Hoca Başbakan’a… Başbakan Hoca’ya kırılmayacak…