ROTTERDAM (AA) - ABDULLAH AŞIRAN - Hollanda'daki seçimde İşçi Partisi (PvdA), göçmen karşıtı tavırlarıyla aşırı sağ politikalara yöneldiği için özellikle yabancı kökenli Hollanda vatandaşlarının oylarını alamayınca, hükümet ortaklığından mecliste yedinci parti konumuna düştü.
Hollanda, ırkçı söylemler, İslam karşıtlığı, yabancı düşmanlığı ve Türk bakanlara yönelik skandal tavrın gölgesinde seçim süreci geçirdi. 2012 yılındaki seçimde ikinci parti olan Lodewijk Asscher liderliğindeki PvdA, bu seçimde ciddi oy kaybı yaşayarak sadece 9 milletvekili çıkardı ve mecliste yedinci parti oldu.
AA muhabiri, eski hükümet ortağı PvdA'nın seçimlerde hezimete uğramasıyla ilgili halkın nabzını tuttu.
Buna göre, PvdA'nın gerilemesinde, savunduğu kemer sıkma politikasının büyük etkisi olduğu ifade ediliyor. PvdA'nın oy kaybındaki diğer bir neden olarak da hükümette olmasına rağmen ırkçılığa ve İslam karşıtlığına karşı alternatif söylem geliştirememesi sebebiyle göçmen kökenlilerin desteğini kaybetmesi gösteriliyor.
Konuyla ilgili AA muhabirinin sorularını yanıtlayan emekli Rian de Roon, PvdA'nın hükümet ortağı olarak koalisyonda bulunduğu sürede ideallerinden uzaklaşıp aşırı sağa kayarak taviz verdiğini belirterek, "Hollanda ile Türkiye arasında yaşanan diplomasi krizinde PvdA hükümet ortağı olduğu için göçmenlerin oyunu kaybettiğini düşünüyorum. Bunun yanı sıra eskiden PvdA'ya oy veren göçmen seçmenlerin oylarının bu sefer Denk Partisine gittiğini düşünüyorum." dedi.
Öğrenci Tes Silva, göçmenlerin PvdA'ya güveninin kalmadığına işaret ederek, "Son yapılan seçimlerde PvdA oylarının çoğu başka partilere tepki oyları olarak gitti. Bunlar arasında özellikle göçmen seçmenlerin oylarının Denk Partisine gittiğini düşünüyorum." şeklinde konuştu.
Türk vatandaşı Feyzi Aksoy da PvdA'nın son zamanlardaki ırkçı yaklaşımlarının partiye zarar verdiğini dile getirerek, "Eskiden PvdA'da bizim değerlerimizi benimseyen Türk asıllı milletvekilleri adayları oluyordu ama son dönemde bize yakın milletvekilleri 'parti tüzüğüne uymuyor' diye kovuldular. Zaten sonra Denk Partisi kuruldu. Bu da milli bir meseleye dönüştüğü için oylar bu sefer Denk Partisine gitti." ifadesini kullandı.
Son hükümette Başbakan yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı gibi önemli görevler üstlenen PvdA, 2012'deki seçimlerde 38 sandalye kazanmıştı. Parti son seçimlerde meclisteki sandalyesinin 29'unu kaybederek sadece 9 milletvekili çıkardı.
Parti üyesi Hollanda Maliye Bakanı ve Euro Grup Başkanı Jeroen Dijsselbloem'in yeni hükümet kurulduktan sonra bu görevlere veda edeceği öngörülüyor. PvdA üyeleri arasında, Türk bakanlara karşı tavrıyla tepki çeken Rotterdam Belediye Başkanı Ahmed Aboutaleb, Türkiye'nin AB üyelik müzakerelerinin dondurulması tartışmalarını başlatan Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Kati Piri ve AB Komisyonunun Birinci Başkan Yardımcısı Frans Timmermans da bulunuyor.
Hollanda'da 15 Mart'ta yapılan seçimleri, 33 milletvekili çıkaran Başbakan Mark Rutte'nin liderliğindeki Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisi (VVD) kazanmıştı. Aşırı sağcı Geert Wilders'in liderliğindeki Özgürlük Partisi (PVV) ise 20 sandalye elde ederek ikinci parti olmuştu.
Otuz yaşındaki Jesse Klaver liderliğindeki Yeşil Sol (GL) ise önemli bir çıkış yakalayarak 2012’de 4 olan milletvekili sayısını 14'e yükseltmeyi başarmıştı. PvdA'nın entegrasyon politikasına güvenoyu vermedikleri için ihraç edilen Türk kökenli milletvekilleri Tunahan Kuzu ve Selçuk Öztürk'ün kurduğu DENK Partisi de 3 sandalye elde etmişti.
Toplam 13 partinin 150 sandalyeli meclise girdiği seçimin ardından en az 4 partili bir koalisyon kurulması bekleniyor.
AA