Amsterdam NotlarıGeçen hafta Çarşamba akşamıydı. Uykum kaçtı. Aşağı indim. Televizyonda kanalları geziyorum. Hollanda 1de Netwerk adlı aktüalite programının tekrarıyla karşı karşıya geldim. Konu neydi biliyormusunuz? Sarı Gelin adlı DVD belgeseli.Söz konusu DVD hakkında gazetelerde Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygünün konu ile açıklamalarını okumuştum. Bugün itibariyle Time Dergisi aracılığı ile 494 bin Avrupalı aboneye bu Sarı Gelin adlı DVDnin ulaştığını ve amacın Ermenilere cevap vermek değil, Türk ve Ermeni ilişkilerini, Ermeni sorununu doğru anlatmak olduğunu hedeflediklerini söylüyordu Sinan Aygün. Devamla Türkiye tarihinde ilk kez böyle bir DVD'nin Time'da yayımlandığını kaydederek, Time dergisinin 600 bin satan, en saygın dergilerden biri olduğu için bu dergiyi seçtiklerini belirtiyordu. Beş ayrı bölümden oluşan DVD, Türkçe, Rusça, İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca, Arapça olmak üzere yedi ayrı dilde seslendirildi. DVD'nin ilk bölümünde İstanbul tanıtımı, ikinci bölümünde Türkiye'nin genel bir tanıtımı, üçüncü bölümünde Türkiye'nin bütün bölgelerini kapsayan bir tanıtım, dördüncü bölümünde Sarı Gelin belgeselinin yapım aşamasının tanıtımı, beşinci bölümünde ise Sarı Gelin belgeseli yer alıyor.Bütün bunlar DVDyi hazırlayan, yayınlayan Ankara Ticaret Odasının görüşleri ve başkanı sayın Sinan Aygünün konuyla ilgili basındaki açıklamalarıydı. Hiç bir anormallik yok. Peki Netwerk Programındaki çıldıran Hollandalı parlamenter de ne diye sorabilirsiniz haklı olarak. Anlatayım müsadenizle Aktüalite programı Netwerk sözkonusu DVDyi güya konunun uzmanlarıyla birlikte seyrediyor ve olası uzmanların DVDnin içeriği hakkındaki büyük görüşlerine yer veriyor. Bu ünlü uzmanlardan bir tanesi bazılarımızın tanıyacağı gibi, genç yaşta, yaşının da vermiş olduğu heyecanla, meşhur olmak isteyen Hristiyan Demokrat Partiden Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Camille Earlings beyefendi. Bay Earlings Ankara Ticaret Odasının hazırlamış olduğu ve Time Dergisinin dağıtımını yaptığı DVDyi seyrederken öyle öfkeleniyor, öyle agressif oluyor ki, kelimelerle anlatılmaz. Adam yerinde duramıyor. DVDde yer alan tarihçilerin görüşlerine, ki İngiliz, Türk, Ermeni tarihçilerin sözde Ermeni soykırımı hakkına görüşlerine, açıklamalarına tahammül edemiyor. Yüz hatlarından, beden dilinden çıldırdığını okumanız mümkün. Olamaz, olmaz böyle şey diyor. Bu Türkiyenin görüşü olamaz diyor. Avrupa Birliğine aday bir ülke bunu ve bunları nasıl söyletir, nasıl yayınlar diyor. Ve şöyle bir benzetme yapıyor bay Earling: Frankfurt Ticaret Odası bir DVD hazırlasın ve bu DVDde Hitlerin soykırım yapmadığını iddia etsin ve bu DVDyi de Almanya Dışişleri Bakanlığı desteklesin işte Türkiyenin yaptığı böyle bir şeydir diyor bay Earlings. Tam da bunları söylerken ATOnun hazırladığı DVDden şu bölüm gösteriliyor het Netwerk programında: Bir uzman diyor ki, nerede bu öldürülen, milyonlarca Ermeninin kemikleri. Nerede olabileceğini gösterin de, oraları kazalım, gerçekten soykırım olmuş mu olmamış mı görelim diyor Bay Earlings belgesel karşısında o kadar renkten renge giriyorki, sanki Ermenilerin gün geçtikçe iddialarının zayıflaması ve ortadan kalkması dünya kamoyunda oluşan sanal bilincin parçalanması karşısında eriyor bay Earling âdetâ. Devam ediyor saçmalıklarına Earling Komşusuyla iyi geçinmeyen bir ülkenin ABde işlerinin zorlaşacağını söylerken, daha dün, yani bundan on yıl önce Ermenistanın kendi komşusu Karabağda, Hocalıda yaptığı katliamı neden hatırlamıyor acaba bay Earlings Küstahça bir de şunu diyor Earlings, Türkiye bir an önce geçmişiyle hesaplaşmalıymış. İşçi Partsisinden Max van den Bergte aynı düşünüyor malasef bay Earlingsle Hollanda Çarşamba akşamı yayınlanan bu kasıtlı ve yanlı aktüalite programıyla sallanırken, ertesi gün bir başka Hollanalı bilim adamından sanki bay Earlinge ve Türkiyeyi köşeye sıkıştırmak isteyenlerin yüzüne inercesine bir cevap geliyorki, akıllara durgunluk verecek mahiyette. Amerika Louisville Üniversitesinde görevli Justin McCartynin de Volkskrant Gazetesinden yayınlanan yazısında Türkiyenin 1915te Ermenileri yok etmelerini tanımaması AB üyeliğini zorlaştırır ifadesinin aslının olamıyacağını ve soykırımın ısbatının mümkün olmadığını yazması bay Earlingsi ve destekçilerine nasıl bir cevap olmuştur acaba. Bu konuda Leiden üniversitesinde de bir ders veren prof. McCathy, evet Türklerle Ermeniler arasında korkunç bir savaş olmuştur, ancak bir Ermeni soykırımı asla sözkonusu olmamıştır, demektedir. Yazısını şu sözlerle tamamlıyor prof. McCathy, Avrupalılar ve Amerikalılar bu tarihi olayı bir gün anlayacaklardır, ancak mesele siyasi bir mesele olmuştur.