87 yazar, şair, gazeteci, sanatçı 19 Ocak'ta öldürülen Hrant Dink için bu düğümü çözmeye çalıştı ve onların yazılarından oluşan bir kitap yayınlandı.
"Söylenecek sözün çokluğu, bazen insanı dilsiz bırakır. Tıkanır, kalırsınız. Haklılığın suskunluğu, diğer suskunluklara benzemez; düğümü zor çözülür."
Yazısına bu satırlarla başlayan Murathan Mungan'ın da aralarında bulunduğu 87 yazar, şair, gazeteci, sanatçı 19 Ocak'ta öldürülen Hrant Dink için bu düğümü çözmeye çalıştı ve onların yazılarından oluşan bir kitap yayınlandı.
Eşi, Rakel Dink ve oğlu Arat Dink'in yazılarının da yer aldığı "Hrant'a..." üst başlıklı "Ali topu Agop'a at", Hrant Dink'in daha önce yayınlanmamış fotoğraflarını da içeriyor.
Kitapta yazısı yer alanlar arasında yazar Adalet Ağaoğlu, Ülkü Tamer ve Yıldırım Türker milletvekili Ufuk Uras ve Akın Birdal, matematikçi Ali Nesin, akademisyenler Ayşe Gül Altınay, Baskın Oran; gazeteciler Banu Güven, Aydın Engin, Oral Çalışlar, Ertuğrul Kürkçü ve Ragıp Duran da bulunuyor.
Ayrıca avukat Fikret İlkiz ve Fethiye Çetin; Server Tanilli, Sezen Aksu, Hasan Cemal, İshak Alaton, Tayfun Mater, Füsun Akatlı, Murat Belge, Hikmet Çetinkaya, Mustafa Karaalioğlu, Ayşe Önal da bu "armağan kitap"a omuz verenler arasında.
"Geldik ama biraz geç..."
Kırmızı Yayınları'ndan yayınlanan kitabın editörlüğünü Fahri Özdemir ve Arat Dink yaptı. Özdemir, yazdığı giriş yazısında "Sana yazılmış birçok mektup okuyacaksın bu kitapta" diye sesleniyor Hrant Dink'e. "... birçok duygu ve özlem. Ama hepimizin ortak mektup duygusu seninle ilgili şu: Ne yazsak bir eksik!"
Ahmet Altan "Geldik ama biraz geç kaldık" diye yazıyor.
Ahmet İnsel "Bu toplumda insanlık damarlarını keserek, ırkçı, fanatik, milliyetçi,kavruk caniler üreten o karın hala canlı" diyor, umutsuz. Ayşe Gül Altınay "çözüm"ü gösteriyor: "Hrant Dink'in insanlığının gölgesinde, onun aşıladığı umuttan güç alarak, yaydığı ışığın aydınlığında ve hepimize, hepimize, hepimize beslediği sevginin sıcaklığında, onun için ve acı dolu tarihimizde kaybettiğimiz herkes için birlikte ağlayabilmeyi, birlikte yas tutabilmeyi becerebildiğimiz gün birlikte gülebilmenin ve sevebilmenin de yolunu açmış olacağız."
Baskın Oran, Jean-Claude Kebabdjian, Nihal Bengisu Karaca ve Cengiz Çandar "kendi Hrant'larını" anlatıyor ona seslenirken. Vedat Türkali, Vivet Kanetti, Zafer Üskül devam ediyor...
Kimi arkadaşlıklarını, kimi onun öldürüldüğü an hissettiklerini, kimi ondan geri kalanları kimiyse onunla yitirdiklerini aktarıyor yazanların.
Agos'un kurucusu, gazeteci, yazar, Türkiyeli Ermeni Hrant Dink'in öldürülmesinin üzerinden sekiz aydan fazla zaman geçti. Katil zanlısı yakalandı, onunla birlikte hareket eden, cinayeti bilen, planlayan ama kılını kıpırdatmayan insanlar, devlet görevlileri hakkında onlarca bilgi su yüzüne çıkarıldı.
Herkesin boğazında bir düğüm, adaletin yerini bulması için mücadele sürüyor ve görünen o ki daha da uzun zaman sürecek. "Hrant'a mektuplar", özgürlük, adalet, eşitlik için mücadeleye devam ederken bir soluk almak, Hrant Dink'i ve onun bıraktığı izi hatırlamak için kısa ama iyi bir imkan.
Erhan Üstündağ-BİA