Hukukçulardan "infaz sisteminin yeniden değerlendirilmesi" önerisi

Ceza hukukçusu Prof. Dr. Ersan Şen- "Suç işlemeyi alışkanlık haline getirenlerin açık cezaevine geçmesinin önüne geçilmeli"- "Bu suçluların uslanmadan toplum içine dönüşleri sağlanmamalı, toplum içine dönüşte de elektronik kelepçeyle takip edilmeli"- Huku

ANKARA (AA) - KEMAL KARADAĞ - Hukukçular, cinsel istismar ve kasten öldürme gibi suçlarda yeniden suç işleme olasılığının önlenmesi için, açık cezaevine ayrılma, şartlı tahliye ve açık cezaevlerinden izinli çıkmada, doktor raporu aranması ve elektronik kelepçeyle takip gibi düzenlemeler yapılması önerisinde bulundu.

Ordu'da, daha önce "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan ceza alan Özgür Arduç'un, açık cezaevinden firar ederek 20 yaşındaki Ceren Özdemir'i öldürmesi, kadın cinayetlerinin önlenmesini ve benzer suçları işlemeye devam edenlerin cezalandırılması konularını yeniden gündeme getirdi.

Hukukçular, cinsel istismar, kasten öldürme gibi suçları işlemeyi sürdürenlerle ilgili infaz sisteminde yeni düzenlemeler yapılmasını önerdi.

Ceza Hukukçusu Prof. Dr. Ersan Şen, "Şule Çet ve Rabia Naz Vatan" olaylarının delil toplama ve değerlendirmede adli kolluk teşkilatının kurulmasının gerekliliğini gösterdiğini bildirdi.

Ceren Özdemir cinayeti ile Eskişehir'deki Ayşe Tuba Arslan cinayetlerine dikkati çeken Şen, infaz sisteminin gözden geçirilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Suç işlemeyi alışkınlık haline getirenlerin düzelmeden toplum içine gönderilmemesi gerektiğini kaydeden Şen, bunun sağlanmasının zorunluluğunu vurguladı.

Şen, şartlı tahliye, denetimli serbestlik uygulamalarının otomatik yapılmaması, bu durumlarda tekrar suç işlememe konusunun ele alınması gerektiğini söyledi.

- "Cezaevinde iyileşmeyenlerin tahliye edilmemeleri gerekiyor"

"Denetimli serbestlikle, koşullu salıverilmeyle çıkarım" anlayışının yanlış olduğunu dile getiren Şen, "Suç işlemeyi alışkanlık haline getirenleri, sürekli insan hayatına kast etmişleri, elini kolunu sallayarak toplum içine bırakamazsın. Artık cezaevinde iyileşmeyen, uslanmayanların tahliye edilmemeleri, bu gerçekleştiğinde sıkı takip yapılması gerekiyor. Çünkü ateş düştüğü yeri yakıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Sadece cezanın çözüm olmadığını vurgulayan Şen, infaz sisteminin baştan sonra gözden geçirilmesinin zorunluluğuna işaret etti.

Kapalı cezaevinden açık cezaevine geçmenin kolay olduğunu ifade eden Şen, "Açık cezaevine geçmenin şartları ağırlaştırılmalı, açık cezaevindeki hükümlünün izin kullanımında da infaz kurumu yetkililerine sorumluluk yüklenmeli. Suç işlemeyi alışkanlık haline getirenlerin açık cezaevine geçmesinin önüne geçilmeli. Uslanmadan bu insanların sokaklarda dolaşmasına izin verilmemeli." diye konuştu.

Eskişehir'de boşandığı eşi tarafından öldürülen Ayşe Tuba Arslan'ın sürekli şikayetlerde bulunduğunu hatırlatan Şen, "Artık şapkayı önümüze koymamız lazım. Demek ki koruyamıyoruz." ifadesini kullandı.

- "Elektronik kelepçeyle takip" önerisi

Ersan Şen, şöyle devam etti:

"Ceza hukukunun, infaz sisteminin etkinliği artırılmalı. Suç işlemeye alışkanlık haline getirenlerin, aynı suçu birden fazla kez işleyenlerin kontrol altında tutulması lazım. Suç işlemeyi alışkanlık haline getirenlerin uslanmadan toplum içine dönüşleri sağlanmamalı. Toplum içine dönüşte de elektronik kelepçeyle takip edilmeli, bu şekilde kontrol yapılmalı."

- "Doktor raporu şartı getirilmeli"

Hukukçular Derneği Genel Başkanı avukat Cavit Tatlı ise infaz rejimiyle ilgili sıkıntı yaşandığını belirtti.

Cinsel istismar, kasten yaralama, öldürme gibi suçlardan cezaevine girenlerin, kapsamlı sağlık taramasından geçirilmeden ve tekrar suç işlemeyeceğinden emin olunmadan salıverilmemesi için düzenleme yapılması gerektiğini savunan Tatlı, şöyle devam etti:

"Yaralama, öldürme, cinsel istismar gibi suçlarda, infazın sağlık sistemiyle birleştirilip tekrar suç işlenmeyeceğinin anlaşılması halinde cezasını çektikten sonra dışarı çıkan kişilerin tedavi merkezinde tedavilerine devam edilmesi gerekiyor. Aksi takdirde karşılaştığımız örneklerden de gördüğümüz üzere bu suçları işleyenler tekrar suç işliyor. Cezaevinde belli bir süre kalmış olmaları, onlar için ıslah anlamına gelmiyor, tedavinin yaptırılması lazım. Sağlık sistemiyle infaz sisteminin entegre edilmesi, sağlık birimleri kurulması, buralardan 'toplum hayatına çıkabilir' raporunun alınması lazım. Bu kişilerin cezaevinden çıktıktan sonra hastanede kalmaya devam etmeleri gerekir."

Açık cezaevindeki hükümlülerin izinli olarak belirli şartlarda dışarı çıkabildiğini aktaran Tatlı, bu durumlarda da doktor raporunun aranması önerisinde bulundu.

- "Tedavi gerekiyor"

Denetim sistemi getirilerek takip yapılması gerekliliğine de işaret eden Tatlı, doktor raporları olmadan bu kişilerin dışarı çıkmaması gerektiğinin altını çizdi. Cavit Tatlı, "Suç işleme oranı yüksek olanların tahliye edilmesi, dışarı çıkması yerine cezaevinden hastaneye sevk edilerek tedavi edilmesi gerekiyor. İlgililerin bunu tartıştıktan sonra mutlaka hayata geçirmesi lazım. Bu doktor raporu da heyet halinde izleme yapılarak, alanında uzmanlar kişilerce yapılacak takiplerle gerçekleştirilmelidir." görüşünü aktardı.

Tatlı, "şartlı tahliyenin, kapalı cezaevinden açık cezaevine geçişin, açık cezaevinden izinli çıkmanın" doktor raporu şartına bağlanması önerisini sundu.

Gündem Haberleri

Bakanlık ifşa etti: Kıyma yerine sakatat vermişler
Ahşap yapılara yönelik yeni düzenleme 2025’te yürürlüğe giriyor
DSÖ'den Suriye'ye 50 ton tıbbi malzeme: İstanbul üzerinden gönderilecek
Afyon'da köy yolları için yoğun mücadele
Asgari Ücret Tespit Komisyonu kararı Resmi Gazete’de