ANKARA (AA) - Anayasa Mahkemesi, kızıyla hafta içi telefon görüşmesi yapamayan ve görüşme gününün hafta sonuna alınması talebi reddedilen hükümlünün aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine karar verdi.
Resmi Gazete'de bugün yayımlanan karara göre, vücut dokunulmazlığına, şerefe ve mal varlığına karşı işlediği suçlardan dolayı 95 yıl 96 ay 152 gün hapis cezasına çarptırılan Ü.B, eşinden boşandı.
Ü.B, kızının hafta sonları ailesi tarafından alındığını, gerek eğitim görmesi gerekse annenin yanında olması nedeniyle hafta içinde kızıyla telefonda görüşemediğini belirterek, telefonla görüşme hakkını hafta sonu kullanmak istediğini bildirdi.
Ü.B'nin talebi Ceza İnfaz Kurumu İdare ve Gözlem Kurulu tarafından kabul edilmedi. Bu karara karşı yapılan şikayet başvurusu da Tekirdağ 2. İnfaz Hakimliğince reddedildi. Nihai kararın tebliğ edilmesinin ardından Ü.B, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu.
Yüksek Mahkeme, başvurucunun aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine, ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere, kararın bir örneğinin Tekirdağ 2. İnfaz Hakimliğine gönderilmesine ve başvurucuya 5 bin 500 lira manevi tazminat ödenmesine karar verdi.
Kararda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) göre hükümlü ve tutukluların özel ve aile hayatına saygı gösterilmesi hakkının, ceza infaz kurumu idaresinin hükümlü ve tutukluların ailesi ve yakınlarıyla temasını devam ettirecek önlemleri almasını zorunlu kıldığı belirtildi.
İdarenin ve yargı mercilerinin başvurucunun özel olan ve istisna teşkil eden durumunu gözardı etmesinin, başvurucunun kızıyla kişisel ilişki ve aile bağı kurmasını ciddi ölçüde güçleştirdiği ifade edilen kararda, bu itibarla olayda aile hayatına saygı hakkı bakımından devletten beklenen pozitif yükümlülükler çerçevesinde alınması gereken makul tedbirlerin alınmadığı, bu yönde yargısal makamlarca oluşturulan gerekçelerin de yeterli olmadığı kaydedildi.
Somut olay bağlamında yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesinin, ihlale yol açan yargılama sürecine muhatap olan başvurucunun bu sürede uğradığı bütün zararları gidermediği aktarılan kararda, yalnızca ihlal tespiti ve yeniden yargılama suretiyle giderilemeyecek manevi zararları karşılığında başvurucuya 5 bin 500 lira manevi tazminat ödenmesi gerektiği bildirildi.