Hürriyet Gazetesi bugün ilk kez paralel yapının devlet içindeki gayrı meşru faaliyetlerini manşetine taşıdı.
Paralel yapıya yönelik ididialar ve soruşturmalarla ilgili haberlerden itina ile uzak durmaya çalışan Hürriyet, bugün paralel yapının emniyet içindeki faaliyetlerinden birini manşetine taşıdı. Hürriyet, “E-POSTAMIZA POLİS GİRMİŞ” başlıklı bugünkü manşet haberinde paralel yapının 2009′da Marmara bölgesinde yaşayan bütün vatandaşların e-maillerini izleme yetkisini mahkemeden aldığını, hiçbir örgüt olmaksızın bu yetkiyi hile ile mahkemeden aldığını gündeme getirdi.
Geçitğimiz hafta Genel Yayın Yönetmeni Enis Berberoğlu'nun istifa etmesiyle gündeme gelen Hürriyet'in bugünkü manşetinden sonra ileriki günlerdeki duruşu merak edilmeye başlandı.
Öte yandan cemaat yayın organlarından Hürrriyet'e eleştiriler gelmeye başladı bile. Cemaat yayın organları, Berberoğlu'nun istifasını Başbakan Erdoğan'a bağlamış, Başbakan'ın "edepsiz kadın" dediği "Müslümanlara hakaret eden" Amberin Zaman'a da arka çıkmıştı.
İŞTE O HABER
İSTANBUL Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesi’nin, Ekim 2009’dan itibaren 3 ay boyunca İstanbul’daki özel yetkili mahkemelerin kapsamına giren İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Tekirdağ ve Edirne’de herkesin e-posta trafiğini ve internet erişimini, soruşturma olmaksızın takip etmek üzere karar çıkarttığı ortaya çıktı. ‘Terör örgütlerini izleme’ gerekçesiyle yasaya aykırı şekilde doğrudan mahkemeye sunulan bu talebe, İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi onay verdi.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde illegal dinlemeler yapıldığı iddiasına ilişkin polis müfettişlerince hazırlanan raporun ek klasörlerinde 2 skandalın belgesi yer aldı.
İlk belge, ‘paralel devlet’ soruşturmasında tutuklanan, eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Erol Demirhan’ın imzasını taşıyor. Demirhan tarafından 16 Ekim 2009’da lağvedilen Özel Yetkili İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne yazılan 6 sayfalık yazıda, daha önce telefon ve sinyal bilgilerinin incelenmesine mahkemece 3 ay süreyle izin verildiğini, bu sürenin de evrakla aynı gün dolduğu ifade ediliyor.
Demirhan’ın yazısında, yasadışı örgütlerin takipten kurtulmak için internetten iletişim kurduğu vurgulanırken, “Örgütsel iletişim sağlanması, eylem hazırlıkları ve talimatların iletilmesi, patlayıcı düzeneklerinin kurulması gibi son derece önemli hususlar sosyal paylaşım siteleri gibi görüntü, ses ve data iletişiminin yapıldığı alanlarda paylaşılıyor” denildi.
Yazıda, örgütlerin ‘güvenlik güçleri tarafından değerlendirilemeyeceğinden hareketle yurtdışındaki internet servis sağlayıcı şirketler üzerinden iletişim kurmaya özen gösterdikleri’ savunuldu.
İnternetin, eylem üstlenmesinde de kullanıldığı da belirtilerek şöyle devam edildi:
“Eylemlerin üstlenilmesi sırasında kullanılan elektronik posta haberleşmesinin takibi, eylemlerin aydınlatılması, eylemleri gerçekleştirenlerin yakalanmasında ve bu şekilde faili belli olmayan eylemler ile ülkemizin içerisinde bulunduğu demokratikleşme sürecine darbe vurulmasına engel olunmaktadır. Eylemler karşısında gerek toplumumuzda terörle mücadele alanında devletimizin yeterince başarılı olamadığı kanısının oluşmasını engellemek, gerekse uluslararası alanda faili meçhul cinayetlerin işlenebildiği ve devlet aygıtı tarafından bunların aydınlatılmasında yetersiz kalındığı bir ülke olarak tanımlanmamamız için internet üzerinden yapılan örgütsel iletişimin takibi ayrın bir önem kazanmaktadır.”
HERKESİ KAPSAYAN KARAR
Yazıda Emniyet’in DHKP/C, Devrimci Karargah, MLKP, PKK, Hizbullah, El Kaide ve Hizb-ut Tahrir ile organize suç örgütlerine yönelik operasyonlarından bazı bilgiler ile örgütlerin kimi eylemlerine yer verildi. Ardından “Bu örgütlerin ve bir takım isimler altındaki grupların ileriye dönük stratejilerinin tespit edilebilmesi ve toplumda meydana gelebilecek muhtemel provokatif olay ve oluşumların istihbar edilebilmesi, eylemlerin planlama ve hazırlık aşamasında deşifre edilebilmesi” için bir dizi talep sıralandı. Lağvedilmiş Özel Yetkili İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi Hâkimi Gökmen Demircan’dan mahkemenin yargı çevresi kapsamında kalan İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Tekirdağ ve Edirne’de yaşayan herkes tarafından kullanılan, ‘Hotmail’ ve ‘Yahoo’ gibi yurtdışında bulunan servis sağlayıcılarına ait bütün e-posta ve sinyal bilgilerinin 3 ay süreyle incelenmesi talebinde bulunuldu. Aynı süre içerisinde tüm internet sitelerinin iletişim ve sinyal bilgileri ile yurt içindeki servis sağlayıcılarının abonelerine ait kimlik bilgileri, kimlik fotokopileri ve hatta bayi bilgileri dahi talep edildi. Bu bilgilerin TİB’den, Türk Telekom’dan ve diğer internet servis sağlayıcılarının internet altyapılarından online olarak alınması istendi. Yazıda, bilgilerin delil olarak değil, istihbari amaçlı kullanılacağı, kullanıldığı takdirde sorumluluğun Emniyet Müdürlüğü’ne ve ilgili personele ait olduğu kaydedildi.
AYNI GÜN ONANDI
Soruşturma olmaksızın yapılan bu talep, bir savcılık üzerinden değil, doğrudan mahkemeye sunuldu. Hâkim Gökmen Demircan de talebi aynı gün onadı. 2 sayfalık kararda, “İstanbul Emniyeti İstihbarat Şube yazısında belirtildiği gibi ülkemiz genelinde devamlı eylemler gerçekleştiren terör faaliyetlerini fırsat buldukça uygulamaya koyan yıkıcı ve bölücü terör örgütlerinin takibi, militanların yakalanması, gerçekleştirebilecekleri eylemlerin önceden haber alınarak önlenmesi açısından kişiler aleyhine delil olmayacak şekilde münhasıran istihbarat hizmetinde kullanılmak üzere tüm detay kayıtlarının alınmasının zorunlu olduğu” ileri sürüldü. Dosyaya giren evraklara göre, bu karar uyarınca kimi gazeteciler ve polislerin e-posta adresleri ve ADSL hattı sahte isimlerle takibe alındı. (HÜRRİYET)