Hz. Hüseyin’i anlamak, Hz. Hüseyin gibi yaşamaktır
Dünyanın en kıymetli serveti olan İslam’ın yüce değerlerini müdafaa etmek, bu serveti korumak uğruna canını, malını, evladını, geleceğini ve çok sevdiği değerleri ortaya koyabilmek bu yolda kendinden sonra gelenlere sembol olmak, ancak peygamber ikliminde İslam’ın tertemiz kaynağından sulanan erlerin yapacağı bir iştir. Hz. Hüseyin’in yaşadığı dönemde haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe karşı başkaldırarak bu uğurda katledilmesi aradan 1300 yıl geçmesine rağmen hala ilk günkü gibi sıcaklığını korumaktadır. O gün nasıl yürekleri yaktıysa bugünde aynı şekilde yüreklerimizi yakmaktadır. Hz. Hüseyin efendimiz haksızlığa karşı hakkın, çıkarcılığa karşı vefakârlığın, zulme karşı adaletin ve hakkaniyetin sembolüdür. O, hiç bir hesap peşinde koşmadan kendisini Hakk'a adayan gerçek ve örnek Müslüman karakterinin sembolüdür. Allah Resulü’nün eğitim ve gözetiminde yetişen, onun dizinin dibinde İslam’ın engin ruhunu kavrayan Hz. Hüseyin efendimiz, yalnız Allah’a kul olma ve ona hesap verme merkezli bir hareketti. Zaten Allah Resulü’nün getirdiği İslam’ın şanlı davasının asıl hedefi de kullara kul olmama mücadelesi değil miydi? Hz. Hüseyin efendimiz Resulullah’ın getirdiği nizamı en iyi özümseyen, o iklimi en çok teneffüs eden biri olarak o çağda yaşananlar karşı kayıtsız kalamazdı ve kalmadı da. İşte bu nedenle Hz. Hüseyin efendimizin mücadelesinin asıl ruhun zulmün, haksızlığın, vefasızlığın her çeşidine karşı koyma duruşunun sergilenmesidir. Onun hunharca alçakça katledilişinin yıldönümü olan, Her 10 Muharrem bize düşen görev, o mübarek, mazlum ve masum insanı siyasetimize, politikamıza, mezhebimize, cemaatimizin çıkarlarına, ideolojisine ve söylemlerine feda etmeye kalkmamak; onu özlemli bir takım duygularımızın tatminine kurban etmemek ve onu doğru anlamaktır. Hz. Hüseyin efendimiz üzerinden sürekli biri birimizi ötekileştirmemek ve dışlamamaktır. Hz Hüseyin efendimizin mücadelesini ve sergilediği duruşu doğru okumak gerekir. O duruş, İslam’ın her Müslüman’dan istediği izzetli duruştur. İslam öyle bir dinki; izzetle ve şerefle yaşanacak bir hayat, hesap verilecek ahiret, izzet bulunacak nefis, tefekkür edecek akıl için gelmiştir. Bize düşen şehitlerin efendisi, Rahmet Peygamberi’nin çiçeği, cennet gençlerinin seyidi, ümmetin gözbebeği Hz. Hüseyin ve onun canını feda ettiği yüce değerler bizim değerlerimiz olmalıdır. Hz. Hüseyin ve Kerbela şehitlerini rahmetle anıyoruz.