İSTANBUL (AA) - İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, "Mevcut 28,8 milyar lira gerçekleşmiş borcun yanı sıra devam eden, ihalesi ve sözleşmesi yapılmış projelerden kaynaklanan yükümlülüklerle birlikte toplam yükümlülüğümüz 52 milyar TL'ye ulaşmaktadır." dedi.
İmamoğlu, Saraçhane'deki binada gerçekleşen meclis toplantısında, İBB'nin mevcut ekonomik durumuna ilişkin bir değerlendirme yaptı.
Milletin kendisine verdiği yetkiyi ve şeffaflık iradesini dikkate alarak belediye ve bağlı şirketlerinin tüm hesaplarını kamuoyuna açıklayacağını söyleyen İmamoğlu, İBB'nin mevcut durumunun finansal fotoğrafını çektiklerini belirtti.
Büyükşehir Belediye Meclisi'nin onayladığı 2019 bütçesinin, gerçek gelirler ve gerçek ihtiyaçlara göre yapılmadığını ifade eden İmamoğlu, "Planlanan bütçeye göre gelirlerle giderler arasında 3,2 milyar liralık fark vardır. Paranın, emeğin, üretimin, hak ederek kazanmanın önemini, değerini bilen hiç kimse, kendi bütçesini bu anlayışla yapmaz." diye konuştu.
"Ne beklenen gelirler gerçekçidir, ne giderler" diyen İmamoğlu, şöyle devam etti:
"An itibariyle fiilen 7,2 milyar olan gelir-gider farkı, önceden alınmış olan kredilerin ödemesiyle birlikte ise 9,8 milyara kadar çıkmaktadır. İBB’nin bütçe gelirlerinin yaklaşık yüzde 97'si devlet kurumlarından alınan paylar, gayrimenkul satış geliri ve iştirak karlarından oluşmaktadır. Görüleceği üzere, toplam gelirin yüzde 72'si devletten gelmektedir. İlk 6 aylık sürede devletten beklenenden çok daha az gelir gelmiştir. İBB'nin Maliye Bakanlığı, İller Bankası gibi kurumlardan aldığı paylar 2019 yılında ilk defa bütçe beklentisinin yaklaşık yüzde 15 aşağısında gerçekleşecek."
Belediye şirketlerinin çok kötü yönetildiğini ve bunların istismar edildiğini iddia eden İmamoğlu, ülkedeki seçim ekonomisinin bedeli İstanbullulara ödetildiğini ifade etti.
- "İBB'nin 28,8 milyar lira borcu var"
İmamoğlu, "Geldiğimizde, İBB'nin kasasında sadece 7 milyon TL vardı. Buna karşılık, kasa teslim alındığında 5,8 milyar lira vadesi geçmiş ve ödenmemiş ödeme bekliyordu. Bu 5,8 milyarlık vadesi geçmiş borcun 1,5 milyarlık kısmı iştiraklere olan borçtur. İştirakler ödeme alamadıkları için taşeronlara ödeme yapamıyor. Her ayın sonunda gelen Maliye Bakanlığı payı önden alınmış ve tamamı harcanmış. Üstelik, vergiler ve maaşlar için de tek bir kuruş bırakılmamış. Bu nasıl olabilir? Hangi normal kamu yönetimi böylesi bir karara imza atabilir? İBB'nin borç yükü 2014 yılında 7,6 milyar lira iken, 3,8 kat artarak 2019 yılının ilk altı ayında 28,8 milyar lira olmuştur. Ancak belediyenin hizmetlerini yerine getirebilmesi, çalışanların maaşlarının ödenebilmesi için bütçede öngörülen en az 3,2 TL'lik ilave finansman ihtiyacı bulunmaktadır."
28 milyar liralık borç kadar da gelecekte ödenecek olan, anlaşması imzalanmış yatırım projeleri bulunduğunu aktaran İmamoğlu, "Plansız, hesapsız yatırımlarla ağır taahhütlerin altına girilmiştir. Aralık sonuna kadar beklediğimiz gelirlerin toplamı 6,2 milyar liradır. Oysa ki Aralık sonuna kadar yapılması gereken ödemelerin toplamı 10,7 milyar liradır. Ayrıca, vadesi geçmiş borçlar toplamı ise 5,8 milyar TL'dir. Mevcut 28,8 milyar lira gerçekleşmiş borcun yanı sıra; devam eden, ihalesi ve sözleşmesi yapılmış projelerden kaynaklanan yükümlülüklerle birlikte toplam yükümlülüğümüz 52 milyar TL’ye ulaşmaktadır. Özetle ortada çok önemli, çok ciddi bir finansal sorun vardır."
İmamoğlu, iç ve dış borçlanma konusunda, borçlanma yetkisi istediğini belirterek, "Tabii unutmayalım, bugün itibariyle Meclisimizin en acil en önemli işi, borçlanma ihtiyacının gereğini yapmak ve bu yetkiyi Başkanlığımıza tanımaktır." ifadelerini kullanarak sözlerini tamamladı.
- "Bugün hangi evde su akmıyor"
Bunun üzerine söz alan AK Parti İBB Grup Başkanvekili Mehmet Tevfik Göksu ise bir şehri kötü yönetilmesi halinde bunun ilk yansımasının suların akmaması, çöp dağlarının oluşmasında kendini göstereceğini belirterek şöyle konuştu:
"Eğer siz taahhütlerinizi yerine getirmeme konusunda şimdiden bahane arıyorsanız, bunu açık ve net olarak söyleyiniz. Bunun için 84 bin kişinin emeğini yok saymanız, bu kadar emek üreten, bu kadar gayret gösteren insanların emeğini bir çırpıda silip süpürmeniz, doğru değildir. Hepimiz rakamları, hesap yapmayı, bir kamu kurum veya kuruluşu ile bir şirketi yönetmenin ne anlama geldiğini çok iyi biliyoruz. İBB'nin ortalama 1,1 milyar lira kamudan geliri var. Kendi gelirleriyle bu gelir giderini dengeleyebilecek güçtedir."
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin kendi şirketlerine borçlu olduğunu söyleyen Göksu, "Şu ana kadar 'Ben İBB'ye çalışıyorum ama maaşımı alamıyorum' diye bir Allah'ın kulu var mı? Yoktur. Bu şehirde bir kriz yoktur. Bu şehir bir krize göre yönetilmedi. Ben bugün sizden 'İstanbul'a 5 yıllığına seçildim. İşte projelerim' demenizi beklerdim. Bir şehirde eğer bir yönetici geldiği anda, krizden ve enkazdan bahsediyorsa, o şehrin başkanın vizyonu tartışılır. Burada borçlanma yetkisi isterken bu kadar uzun uzun anlatmanıza gerek yoktu. Bize gelip anlatsaydınız, biz size borçlanma yetkisi verirdik. Ve siz de bu borçlanmayı alırdınız. Şimdi, bu borçlanma maddesine yani borçlanma yetkisine 'evet' diyeceğiz." ifadelerini kullandı.
Plan Bütçe Komisyonu Başkanı Selim Bilmen de Ekrem İmamoğlu'nun sunuma itiraz ederek, rakamlarda hatalar yapıldığını söyledi.
Konuşmaların ardından İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Meclis gündemine gelen teklifleri oylayarak ilgili komisyonlara havale etti.
Meclisin 13 Haziran perşembe günü, saat 13.00'te açılması karara alınarak oturuma son verildi.