Geçtiğimiz yıl içinde Ortadoğu ülkelerinde Arap Baharı adı verilen iç karışıklılar yaşanmıştı. Arap Baharının yaşandığı ülkelerde meydana gelen karışıklıklar genel itibari ile yönetim değişiklikleri ile son bulmuştu.
Ancak bu ülkelerden biri var ki, halen yönetimin kendi halkına yaptığı inanılmaz ve katliama varan zulmü aralıksız sürüyor. Bizim ülkemizi de direkt olarak etkileyen olayların yaşandığı ülke bilindiği gibi Suriye’dir.
Suriye’de meydana gelen olaylar ve iç savaş nedeniyle Türkiye’ye sığınan mülteci sayısı 150 bini aşmış durumdadır. Bu gidişle bu rakam daha da artacak gibi görünüyor. Bölgede iç savaşın en büyüğünün yaşanmaya devam ettiği Suriye’deki olaylar durulacağa da benzemiyor. Büyük bir dram yaşanıyor komşu ülke Suriye’de…
Halkının isteklerine olumlu cevap vermeyen, halka rağmen iktidarını sürdüren ve her geçen gün zulmünü daha da arttıran zalim Beşar Esed yönetiminin baskı rejimi bakalım ne kadar daha devam edebilecektir?
1970 yılından bu yana Nusayri Esed ailesinin yönetiminde olan Suriye’yi geçmişten bugüne tanımakta yarar var.
Suriye Arap Cumhuriyeti, Ortadoğu ülkelerinden. Başkenti Şam. Yüzölçümü 185.180 km2, nüfusu 20 milyon civarındadır. Dili Arapça, dini İslam olan Suriye; Ülkemizle en uzun sınırı olan Ülkedir.
Suriye’de çeşitli din, ırk ve mezhepler var olmasına rağmen halkının % 80 gibi büyük bir çoğunluğu Sünni Müslüman’dır.
Mezopotamya’nın bereketli toprakları üzerine kurulan Suriye’nin tamamı 634-635 yıllarında yapılan seferlerde Hz. Ömer döneminde Müslümanlar tarafından fethedildi. Daha sonra sırasıyla Emeviler, Abbasiler, Mısır hükümdarları, Selçuklular ve Eyyübilerin yönetiminde kaldı. Haçlı seferlerine ve Moğolların saldırılarına maruz kaldı. Ardından Memlukluların eline geçti. Şam, 1260 da Memluk devletinin başkenti oldu. Memluk devleti 1400 yılında Timur tarafından saldırıya uğrayıp yok edildi. Suriye, 1516 yılında Yavuz Sultan Selim tarafından fethedildi ve Osmanlı İmparatorluğunun denetimine katıldı. 1831-1840 yılları arasında bir ara 9 yıl süre ile Osmanlıya başkaldıran ve Mısır’da ayrı bir yönetim kuran Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın yönetimine geçti ise de daha sonra halk ayaklanması üzerine tekrar Osmanlı’ya bağlandı.
Suriye, 400 yıl süren Osmanlı egemenliği altında diğer Arap ülkeleriyle bütünleşti ve refahı arttı. Eskiden önemli bir merkez olan Şam, Hac yolundaki konumuyla tekrar yıldızı parlayan bir şehir haline geldi. Halep ise önemli bir ticaret merkezi oldu. Mısır egemenliği altında iken Suriye üzerinde Batılı ülkeler özellikle Fransızlar etkilerini arttırdılar. Bu dönemde Fransızlar misyon okulları ve Üniversiteler kurdular. Mısır egemenliği sona erince Suriye, Osmanlı yönetimine tekrar döndü ancak Batılılaşmanın etkisi devam etti.
Suriye 1.dünya savaşından sonra Osmanlı yönetiminden çıktı. 1920 de Fransızlar tarafından işgal edildi. Halk bu işgale karşı çıktıysa da Fransızlar on binlerce insanın canına kıyarak ve şehirleri bombalayarak halk ayaklanmasını bastırdılar. 1920-1943 yılları arasında Fransız işgali altında kalan Suriye, Fransızların çekilmek zorunda kalması ile 1944 yılında bağımsızlığını ilan etti.
Ancak bu tarihten sonra Suriye bir darbeler ülkesi oldu. Her yıl yapılan darbelerden sonra 1958 de Mısır ile Birleşik Arap Cumhuriyetini kurdular. Bu birliktelik 3 yıl sürdü ve 1961 de bozuldu. 1963 yılında yapılan darbe ile Ülke yönetimi Baas Partisinin eline geçti. Suriye 1963 yılından bu yana Baas Partisi tarafından yönetiliyor.
1967 Arap-İsrail savaşı sırasında Suriye’nin hava kuvvetleri komutanı ve Savunma Bakanı olan Nusayri asıllı Hafız Esed 23 Kasım 1970 yılında yaptığı darbe ile yönetimi ele aldı. Bu darbeden sonra Baas Partisi içindeki Nusayriler diğerlerini tasfiye etmeye başladılar. 1970 yılından bugüne kadar ülke, Esed ailesinin yönetimindedir. Bugünkü Devlet Başkanı, 2000 yılında ölen Hafız Esed’ın oğlu Beşar Esed’dır.
Suriye’de Baasçıların yönetimi ele geçirmesi ile birlikte Müslümanlar üzerinde ağır bir zulüm ve baskı dönemi başladı. Hafız Esed bu baskıyı daha da arttırdı. Onun döneminde çok sayıda Müslüman zindanlara atılarak her çeşit işkenceye maruz bırakıldı. Hafız Esed’ın gerçekleştirdiği en büyük cinayetlerden biri Hama katliamıdır. Hama, İslami hareketin en güçlü olduğu şehirlerden biridir. Bu özelliği dolayısı ile Hama büyük bir katliama maruz kaldı. Hafız Esed’ın kardeşi ve zamanın genelkurmay başkanı Rıfat Esed,1982 Şubatında bir gece vakti Hama’ya havadan ve karadan saldırı düzenledi. Saldırıya katılmak istemeyen askerler anında idam edildiler. Bazıları Müslümanların tarafına geçti. Hama katliamında birkaç gün içinde 40 bin Müslüman şehit edildi. Şehir harabeye döndü.
Suriye İslami yönden oldukça geniş bir mirasa sahiptir. Geçmişte bu topraklarda pek çok Müslüman ilim adamı yetişmiş ve ortaya koydukları ilmi çalışmalarla İslam dünyasına ışık saçmışlardır. Bugün Suriye’de İslami faaliyeti sürdüren cemaatlerin en büyüğü Mısır’da yönetimi ele geçiren Müslüman Kardeşler cemaatıdır. Bunun yanı sıra Selefilerde etkilidirler. Ancak Selefiler siyasi ve devlete yönelik faaliyetten çok itikadi ve ameli konulara ağırlık vermektedirler.
Suriye’de iç savaş başlamadan önce İslami hareketlere uygulanan baskı nedeniyle çok sayıda Müslüman vatanını terk etmek zorunda kalmış. Sadece Suudi Arabistan’da mülteci olarak yaşayan Suriye’li sayısı 1 milyonu bulmaktadır.
Çok farklı din, ırk ve mezheplerin bulunduğu Suriye topraklarındaki Türk nüfus 1 milyon civarındadır. Türk kimliğinin etkisinin yoğun olarak hissedildiği Suriye’de aynı zamanda buram buram Osmanlı kokusu hâkim… Atılan her adımda Osmanlı’yı hatırlatan izler var Suriye’de… Suriye’de görülecek çok önemli yerler var. Burası bir sahabeler diyarı adeta… Şam ve çevresinde 10 bin civarında sahabe mevcut.
Suriye caddeleri ve sokakları tümüyle Esed ailesinin fotoğrafları ve heykelleri ile donatılmış. Tek partinin hüküm sürdüğü, başka bir partiye müsaade edilmediği hatta siyasetin konuşulmasının bile yasak olduğu Suriye’de, halkının beklediği reformları yapmak yerine babasının zulmünü bile gölgede bırakan Beşar Esed, son 2 yılda 50 bin kişiyi hunharca ve acımasızca katletmiştir.
Ülkemize sığınan mülteciler ve topraklarımıza düşen bombaları ile bizi direkt etkileyen ülke Suriye’nin zalim yönetiminin bir çılgınlık yaparak bölgede daha büyük olaylara sebebiyet vermemesini diliyoruz.
Beşar Esed’in halka rağmen iktidarını ne kadar sürdürebileceğini ve değişim rüzgârına ne kadar direnebileceğini bekleyip göreceğiz. Mutlu yarınlar efendim.