İçinizin baharı da gelsin, bir çocuk gülümsemesiyle birlikte…
Bahar geliyor, doğa yine yeniden canlanıyor. Ya siz…
Siz de bireysel kimliğinizle bahara giriyor musunuz acaba?
Bu günlerde kuş cıvıltılarının işitilmeye başlandığı, kuru dalların ucunda pembeli morlu ufacık tomurcukların baş göstermeye başladığı dönemlerdeyiz.
Kış ayları hep kasvetli ve karanlık, soğuk ve karamsar gelmiştir bana. Belki de bahar çocuğu olduğum için. Ne zaman ki Mart Nisan ayları gelir, güneş daha çok göstermeye başlar yüzünü, benim asık yüzüm de açılmaya, gülümsemeye başlar.
Günlerin uzaması sonucu daha aydınlık hale gelen ortamın etkisiyle ben de daha pozitif, daha enerjik ve hoşgörülü bir insan olup çıkarım kışa göre.
İçimde iyilik ve canlılık kıpırtıları başlar sanki. Çocuklarımla daha neşeli konuşurum.
Onlarla birlikte şarkılar söyler, yemek pişirir, yürüyüşlere çıkarız. Hafta sonları eşim ve çocuklarımla kısa tatil programları yapmaya başlarız. Daha çok toprağa dokunmanın, doğayla baş başa olmanın yollarını buluruz.
Kışın, o kalın bir yorgan gibi olan ağır yükü, kalkar sanki üzerimizden…
Siz değerli okuyucularıma ve tüm sevdiklerime de buradan seslenmek istiyorum. Her bahar yine yeniden doğmayı, yine yeniden başlamayı bilmeli insan değil mi?
Geçip giden ve gidecek olduğunu bildiğimiz sıkıntıları bırakın bir kenara, onlar vazifelerini yapıp koyup gitsinler. Siz önünüze bakın lütfen. Gelecek nice güzel baharların olacağını, evlatlarımızın, sevdiğimizin, anne-babalarımızın ve dostlarımızın varlığını hep yanınızda bilin. Aynı zamanda sağlığınızı da göz ardı etmeyin.
SEVENLERİNİZLE SEVGİ VE HUZUR DOLU YENİ BAŞLANGIÇLAR OLACAĞINI ASLA UNUTMAYIN.
All together forever…
Sağlıcakla kalınız.