İçişleri Bakanı Soylu: "Türkiye terörle mücadelede gözü kara"

"Bugün dünyanın şaşkınlıkla izlediği bir süreci yönetiyoruz. Türkiye terörle mücadelede ne kadar etkin, kararlı ve bu konuda gözü kara olduğunu ortaya koyuyor"- "Bu coğrafyada güçsüz olursanız ezerler. Bu kadar açık ve net. Siyasetiniz, devletiniz, yetişt

ANTALYA (AA) - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bugün dünyanın şaşkınlıkla izlediği bir süreci yönettiklerini belirterek "Türkiye terörle mücadelede ne kadar etkin, kararlı ve bu konuda gözü kara olduğunu ortaya koyuyor." dedi.

Antalya'daki temasları kapsamında partisinin il başkanlığını ziyaret eden Soylu, 19 ilçe başkanının katıldığı toplantıya iştirak etti.

Soylu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamlarını getirdiğini ifade ederek göçün Türkiye'de yönetilmesini sağlamaya çalışan ilgili kurum ve kuruluşların katılımıyla kentte toplantılar yapıldığını söyledi.

Dış, güvenlik, sağlık, eğitim, adalet politikalarını hakkaniyet içinde belirlemenin ve burada toplumsal dengeyi oluşturmanın önemine işaret eden Soylu, uluslararası kurallara yönelik de eksiklik yapmama anlayışının temel anlayış olduğunu bildirdi.

"Barış Pınarı Harekatı yaptık. Bunun arkasında koskoca bir siyaset var. Eğer 21'inci asrın başında, Tayyip Erdoğan bu ülkenin başında olmamış olsaydı, biz savunma sanayisinde kendi yerli mühimmatımızı yapamamış olsaydık, eğer İHA ve SİHA'lardan yoksun olsaydık, bize Rasulayn ve Tel Abyad'da bir adım attırmazlardı. Bizim Afrin'e burnumuzu sokturmazlardı." diyen Soylu, birçok süreci paylaşmak istediğini dile getirdi.

Parti olarak çalıştıklarını aktaran Soylu, şöyle devam etti:

"Bu işin başından itibaren dik duracaksınız. Bu adımları atarken vesayet sistemini ortadan kaldıracaksınız, tarumar edeceksiniz, devletin ve siyasetin hızlı karar alma mekanizmalarını ortaya koyacaksınız. Bu arada da Türkiye'nin altyapısını hazırlayacaksınız. Bunlardan bir tanesini eksik yapmış olsaydık ayağımızı bağlarlar kör kuyuya atarlardı bizi. Tayyip Erdoğan, AK Parti ve Türkiye, devletimiz, siyasetimiz hükümetimiz bunlardan bir tanesini eksik yapmış olsaydı bizi dünyaya rezil rüsva ederlerdi. Milletimizin içine çıkacak hal bırakmazlardı. Geçmişte hep böyle oldu. Gazete manşetlerinde, kendi oluşturdukları sivil toplum örgütlerinde, dönem dönem darbelerle ekonomik saldırılarla yaptığımız eksiklikleri abartarak ve büyüterek, onları sanki dünyanın en kritik krizleri haline döndürerek, bunları yaparlardı. Bugün dünyanın şaşkınlıkla izlediği bir süreci yönetiyoruz. Türkiye terörle mücadelede ne kadar etkin, kararlı ve bu konuda gözü kara olduğunu ortaya koyuyor. Bunu yaparken sadece 780 bin kilometrekareyi huzura götürmüyor."

Çocukluğunda "Doğu'nun ve Güneydoğu'nun makus talihi yenilmez" diye bir karamsarlık olduğunu hatırlatan Soylu, şimdi Doğu'nun makus talihinin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın adımlarıyla değiştiğini ve makus talihin yenildiğini aktardı.

"Eğer bugün burada huzur varsa, doğu ve güneydoğunun makus talihinin yenilmesinden kaynaklanmaktadır. Oradaki terör sebebiyle belediyeleri görevden alıyoruz, oradaki vatandaşlar huzurlu ve mutlu. Çünkü artık herkes yoruldu. Terörden yoruldular. Çocukların okumasını, mutlu olmasını, onların meslek sahibi olmasını, sabahleyin evinden çıktığında, akşam evine huzur ve rahat içerisinde dönmesinin nasıl olabileceğinin fotoğrafı ortaya konuldu." diyen Soylu, sorumluluklarının sadece Doğu ve Güneydoğu'da olmadığını dile getirdi.

- "Biz birbirimizin insanlarıyız"

Yıllardır Orta Doğu'yu karıştırarak Orta Doğu üzerinden ülkeyi istikrarsızlaştırmaya çalışanların ellerindeki imkanın ve fırsatın alınması gerektiğini vurgulayan Soylu, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Aslen bugün yaptığımız budur. Irak'ı, Suriye'yi İran'ı, Lübnan'ı karıştıracaklar, karışık. Bunlar bizim coğrafyalarımızdır. Biz birbirimizin insanlarıyız. Aynı tarihte birlikte yaşadık. Oradaki en ufak bir karışıklık ticaretimizi, ekonomimizi, moralimizi, kardeşliğimizi, bizim motivasyonumuzu etkiliyor. Onun için bizim önce kendi ülkemizin, kendi ülkemizin dışındaki terör ve istikrarsızlığı, ardından da Orta Doğu coğrafyasındaki bu huzuru hep birlikte sağlamak bizim mükellefiyetimizdir. Dönem dönem, 'Bizim Suriye'de ne işimiz var?' diyorlar. Terör orada. Ne demek ne işimiz var? Milyonlarca insan terör ve iç savaş sebebiyle Türkiye'ye geliyor. Eğer biz o problemi orada çözemezsek anlaşılıyor ki bu bizim sahamıza yıkılacak. Bu kadar açık ve net. Bunu anlamaktan uzak insanlar görüyorum. Hakikaten öyle görüyorum. Anlıyorum ki özellikle anamuhalefet partisi ve karşımızda duran siyasal mahfiller halkla çok temas içerisinde değiller. Aslında halkla çok temas içerisinde olsalar, meseleyi bütün çerçevesiyle beraber vatandaşlarımız onlara anlatacak."

- "Minareler kadar başınız dik olsun"

Parti olarak millete, tarihe geleceğe verilmeyecek hiçbir hesaplarının olmadığına değinen Soylu, "Beş vakit okunan ezanların bulunduğu minareler kadar başınız dik olsun. Kim varsa hangi mesele varsa sonuna kadar tartışmaya, sonuna kadar gerçekliğini milletimizin nezdinde ve huzurunda irdelemeye hazırız. Eksikliğimiz olabilir ama veremeyeceğimiz hiçbir hesap yoktur." dedi.

En iyi ortamda, iyi bir nesil yetiştiğini ifade eden Soylu, neslin darbe gördüğünü, ne kadar kötü, hain olduğunu, terörle mücadelede bir evladın nasıl şehit olabileceğini gördüklerini dile getirdi. Bakan Soylu, şunları söyledi:

"Bu nesil, şu anda travma içerisinde bulunan Orta Doğu coğrafyasında, yönsüzlük içerisinde bulunan ve manevi değerlerini neredeyse kaybetmiş olan Batı'nın da kurtuluşu bir nesildir. Ben gelecek neslimizden bahsediyorum. Bu imkanı oluşturan, bunu Türkiye'ye veren, bu ekip ve bu ekibin içinde olduğu iklimdir. Bu kadar açık ve net. Büyük işler başardık. Büyük bir başarı hikayesi var. AK Parti'nin dünya siyasetindeki diğer siyasi partilerden, yakın dönemimizdeki diğer siyasi partilerden bir farkı daha var. AK Parti siyasetçilerin kendi çağdaşlarının da diğer siyasetçilerden tecrübe bakımında ayrılır. Bu siyasi partinin mensupları kadar tecrübeli bir siyasi parti dünya siyasetinde yoktur."

Kesintisiz 17 yıldır kesintisiz iktidarda olduklarını vurgulayan Soylu, coğrafya, dünya meseleleriyle ve iç siyaset gayeleriyle uğraştıklarını anlattı.

- "Bu coğrafyada güçsüz olursanız ezerler"

Mayıs 2013'te IMF'nin borcunu sildiklerini, haziranda gezi olaylarının başladığını hatırlatan Soylu, "Bu coğrafyada güçsüz olursanız ezerler. Bu kadar açık ve net. Siyasetiniz, devletiniz, yetiştirdiğiniz genç nesiller güçlü olacak. Bunu sağlamak ve gerçekleştirmek zorundayız. Bu millet, bu ülke bu fırsatı bir daha yakalayamayız. Bu kadar etrafımızdaki coğrafyaya doğruları anlatma fırsatı yakalamayız. Bu kadar terörle mücadelede kararlı olma fırsatını yakalamayız." diye konuştu.

Doğruları dünyaya haykırmak için güçlü olmak gerektiğine değinen Soylu, aynı istikamete devam edeceklerini, çözümün milletle beraber olmaktan geçtiğini söyledi.

Politikalara sımsıkı sarılmanın, milletin yanında olmanın, anlatmanın ve milleti dinlemenin önemli olduğunu vurgulayan Soylu, "Bizi bir tek şey yokluğa sürükler, o da milletten kopmaktır. Yapacağımız iş milletin dizinin dibinde dizimizi kırıp oturmak ve onları dinlemektir. Ne zaman sıkıştıysam millet hemen çareyi göstermiştir. Çünkü çareyi millete gösteren Allah'tır. Biz doğru iş yapıyorsak, ümidi ümitsizliğe sevk ettirmeyen Allah'tır. Büyük ve önemli bir iş yapıyoruz. Sadece bu dünyamıza değil diğer dünyamıza da önemli bir iş yapıyoruz. Bu büyük başarı hikayesi, AK Parti teşkilatları içinde tarihe düşülecek en onurlu notlardan biridir."

AK Partili bir milletvekili ile arasında geçen diyaloğu anlatırken gözleri dolan Soylu, gelecekte torunlarının gururla anacağı hizmetler yaptıklarını kaydetti.

Güçleri yettiğince, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde güçlü adımlar atmaya çalıştıklarına işaret eden Soylu, "Sizi mahcup etmemek için çaba sarf ediyoruz." dedi.

Politika Haberleri

Usulsüz çakar kullananlara yeni cezalar
Bakan Tunç: Netenyahu ve Galant hakkında çıkan tutuklama emri olumlu bir karardır
Sağlık Bakanı Memişoğlu'ndan istifa açıklaması
Zorunlu Kış Lastiği Uygulaması 1 Aralık'ta Başlıyor: 4 Bin 69 Lira Cezası Var
Muhtarlara yeşil pasaport verilecek mi?