Biri tamahkar diğeri sahtekar. Sevdiğim bir dostumun ifadesiyle bu iki kişi birbirini hemen bulur. Maalesef hayat boyu bu iki tip insanla mücadele etmem icap etti. Kısa günün karı ifadesini çokça duymuşumdur bunlardan. Alacağına şahin, vereceğine serçe misali gibidirler. İleriye gitmeye çabaladıkça asılan, engelleyen ayağınızdaki en büyük zincirdirler. Bir türlü gününde gerçekleşmez verilen sözleri. Nedense paraları da bir türlü vaat edildiği zamana denk getirilemez. Her zaman çok borçludurlar, ama çok da alacakları vardır!
Yalan söylemenin ince bir sanat olduğunu da aynı kişiler defalarca göstermiştir. Sanatçı ruhlu kişilerdir bunlar yani, ne zaman hangi rolü yapacaklarına akıl erdiremezsiniz. Dürüst kişilere parası miktarınca değer verip her fırsatta tırtıklama yoluna giderler. Dost meclislerinde ise haktan hukuktan söz etmek, dinden imandan bahsetmek bunların maharetli oldukları diğer önemli bir özelliktir.
Her gördüklerinde bir şekilde sizi mahcup etmeyi başarırlar. Üste çıkma özellikleri had safhadadır. Entrika çevirmeyi Brezilya dizilerinden öğrendikleri doğru değildir. Bu onların genlerinde vardır. İstemeseler de ellerinden bir şey gelmez. Dostlarını bazen büyük bazen de küçücük bir menfaat uğruna satmayı akıllıca sanırlar. Bulundukları mevkilere de pek çok kişiyi kırarak, satarak geldiklerinden emin olabilirsiniz.
Kimi tarif ediyor diye etrafa bakınmayı kesin ve zaman zaman herkesin bu özellikleri gösterdiğini bilin. Kendinizi tarifin dışında tutmaya çalışır bulursanız şaşırmam. Ama hayatınızın tamamını gözünüzün önünden geçirirken yüzünüzü kızartacak kadar büyük hatalarınız yoksa sizi üçüncü bir insan tipine kaydırabiliriz. Bu gerçekten olması gerektiği gibi özellikler taşıyan gerçek bir insan.
Her aradığınızda derdinize çare olan, bir akşam canınızın sıkıntısını geçirmek istediğinizde yanına gidip sohbet etmeyi istediğiniz kişidir. Çok zengin olmayabilir, ama gönlü milyarderdir. Paylaşır her şeyini; sevinçlerini, üzüntülerini…
Gösterişi sevmezler. Dostlarını asla satmazlar. Menfaatin büyüklüğü onları doğrudan ayırmaz. Sade yaşamayı sever, lakin Allah’ın verdiği zenginliği kuldan esirgemezler. Hepsinden önemlisi ticaretlerinde dürüstlük ön plandadır. Çekleri dönmez, senetleri yormaz. Sahtekarla anlaşamaz, tamahkara tahammül edemezler.
Dost bildiklerinden dostluğun gereğini beklemeye hakları vardır. Ama çoğu kez boşuna beklerler. Yaptıkları iyilikler, yapılan kötülüklerle unutturulmaya çalışılır. Tüm insanlık bilir ki göstermeseler de, anmasalar da, bilmezden gelseler de yapılan iyilikleri kimse unutamaz…
Dostlarınızı gözden geçirmenizi, sevdiklerinize daha fazla vakit ayırmanızı tavsiye eder ve bir gün her şeyi dünyada bırakarak esas aleme gideceğinizi hatırlatırım.
İş Başka Arkadaşlık Başka!
Temel acele Dursun’un kapısını çalar.
Dursun: Ne bu telaşın?
Temel: Sana ağrı kesici yerine zehir vermişim.
Dursun: Eyvahh! Ne olacak şimdi?
Temel: Ne mi olacak, 5 milyon daha vereceksin!