Güzel tezahüratla ikinci tur ikinci bahar…
Geçtiğimiz hafta tam anlamıyla bir futbolmania haftasıydı.
Neredeyse her gün futbolu konuştuk.
Dünyanın en büyük derbilerinden biri olan Galatasaray- Fenerbahçe maçı yine nefes kesti. Beni mutlu eden bir sonuç vardı.
Ancak bu derbinin fazla konuşulmasına fırsat olmadan Avrupa Şampiyonlar Ligi maçları giriverdi.
Beşiktaş’ın Avrupa macerasının sona ermesine, hem de elindeki bir maçla elenmesine üzüldük.
En azından Ertuğrul Sağlam gibi genç bir Türk teknik direktörün başarılı olması için Beşiktaş’ın tur atlaması gerekiyordu.
Bu defa olmadı, ancak bir sonraki sefere olacak.
Ertuğrul’da ısrar ederse Beşiktaş, bu Türk futbolu için çok büyük bir kazanç olacak, arkasından pek çok Türk hoca gelecek. Buna bütün kalbimle inanıyorum.
Neyse ki, Fenerbahçe ikinci turda.
Fenerbahçe Avrupa’da bu yıl çok iyi maçlar çıkardı. Büyük maçların takımı olduğunu gösterdi.
Bu başarıda Zico’nun çok önemli bir rolü olduğu kadar, Alex denen futbol dehasının da katkısını kimse göz ardı etmemeli. Futbolu şölene çeviren bir yıldız Alex.
Anlaşılan o ki, Şampiyonlar liginin gediklisi Carlos’la birlikte Fenerbahçe büyük işler yapacak
Belki Galatasaray’da tur atlar, onunla da seviniriz. Belki diyorum, çünkü birkaç yıldır Avrupa’da eski günlerini aratan bir takım Galatasaray.
Ama yine de Galatasaray’ın gruptan çıkacağına inanıyorum.
Milli takım Avrupa Şampiyonası finallerinde.
Haziran’ı iple çekiyoruz.
Konyaspor da iyi yolda.
Bu yıl ilk beşin içinde yer alacak takımlardan biri de Konya.
Benim gibi futbolu seven biri için bunlar gerçekten güzel gelişmeler.
Futbol büyülü bir oyun.
Büyüsü ise takım ruhunun en bariz şekilde yansıtıldığı bir oyun olmasından kaynaklanıyor. Ayrıca başka bir yönü daha var, oynamayan ama seyredenler de bu oyuna büyük etki ediyor, hatta skoru değiştirebiliyor.
Futbol taraftarı olmanın en güzel yanı da bu olsa gerek. On ikinci adam çoğu defa takımı şampiyon yapıyor, ya da küme düşürüyor.
Güzel tezahürat, takımı ateşleyen taraftar başarıda büyük pay sahibi.
Güzel olan, iyi olan her şey, insanı ve kurumu başarıya götürüyor.
Kötü olan ise çıkılmaz bir yola sokuyor ve bu kötü hava insanı depresyona, takımı kümeye gönderiyor.
Güzel tezahürat takımlara ikinci turu, insanlara ikinci baharı yaşatır.