Özel Medicana Konya Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Ayşe Kıyak Yılmaz, gözdeki “Makula” olarak adlandırılan sarı nokta bölgesinin net görmeyi sağlayan bölge olduğunu, bu bölge hasarlandığında hastaların bulanık gördüklerini ve baktıkları nesnelerin karanlık olduğundan şikayet ettiklerini ifade etti. Makula hastalıklarında genellikle merkezi görme bozulsa da çevre retina (periferik) tabakasına göre görmenin daha az bozulduğunu anlatan Op. Dr. Yılmaz, “Örnek vermek gerekirse hastalar karşıdan bir insanın geldiğini görürler ancak kim olduğunu seçemezler, çünkü yüzlerini görmezler” dedi.
Sarı nokta hastalığının ileri yaş hastalığı olduğunu ifade eden Yılmaz, “65 yaş üzerindeki kişilerde ve diğer gözünde sarı nokta hastalığı olanlarda bu risk daha fazladır. Bununla beraber kadınlarda, özellikle açık tenli kadınlarda, kalp hastalığı, şeker hastalığı, hipertansiyon olanlarda, sigara kullananlarda yahut ultraviyole ışınlarına maruz kalan kişilerde daha fazla görülmektedir. Baktıkları alanda bir bulanıklık ya da karanlık bir alan gördüklerinde, renkleri daha soluk gördüklerinde, bir yazı okurken harfleri yamuk gördüklerinde ya da karşıya baktıkları zaman düz çizgilerde bir bükülme gördüklerini söyleyen hastaların bu gibi durumlarda mutlaka iyi bir göz muayenesi yaptırmaları gerekir. Hastalığın tanısı, erken tanısı ve tedavisi çok önemlidir. Bazen hasta bize ancak görmesi azaldığı zaman gelebilir. Görme keskinliğini içeren rutin bir muayeneyle birlikte çok iyi bir retina taraması yapılmasından sonra bu hastalığın tanısını koyarız. Ancak bazı vakalarda göz anjiyosu ya da retinanın tomografisini çekmek gerekebilmektedir” şeklinde konuştu.
“YAŞ TİP SARI NOKTA HASTALIĞINDA GÖRME KAYBI CİDDİDİR”
Kuru ve yaş tip olmak üzere 2 çeşit sarı nokta hastalığının olduğunu kaydeden Op. Dr. Ayşe Kıyak Yılmaz, yaş tip sarı nokta hastalığının daha tehlikeli bir tür olduğuna dikkat çekti. Genellikle yaş tipte, kaybolmuş olan görme yetisini geri kazandıramadıklarını ancak durdurabildiklerini ya da hastalığı yavaşlatabildiklerini söyleyen Op. Dr. Yılmaz, “Bu nedenle hastalara, evde de kendilerini kontrol etmeleri için kareli bir kağıt veririz. Hastalar kendileri evde eğer kullanıyorlarsa yakın gözlüklerini takarak sağ ve sol gözlerini ayrı ayrı kontrol ederler. Okuma mesafesinde tutarak kareli kağıdın orta noktasına bakarlar. Kağıttaki çizgiler düz ve kesintisizdir. Ancak hastalar bu çizgilerde kırılma, yamulma, dalgalanma gibi bir şey gördükleri zaman bu yaş tip sarı nokta hastalığının bir belirtisi olabilir. Hemen bir doktora başvurulmalıdır” ifadelerini kullandı.
Sarı nokta hastalığıyla karşı karşıya kalan bir hastanın tedavisinin şartlara göre değiştiğini de ifade eden Yılmaz, “Kuru tip sarı nokta hastalığında takip ve hastalara göz için gerekli olan vitamin ve mineral içeren antioksidan ilaçlar vermekteyiz. Yaş tip sarı nokta hastalığında ise görme kaybı çok ciddidir. Kaybolan görme yetisini geri kazandıramayabiliriz. Ancak bunu durdurup ya da yavaşlatabilmek için birtakım alternatif tedavi çeşitleri uygularız. Günümüzde en sık yapılan göze iğne uygulanmasıdır. Bununla beraber diğer bir tedavi seçeneğimizde damar yoluna uygulanan ışıkla aktif hale geçen bir ilaç verilmekte ve ardından da hastaya yakıcı olmayan bir lazer tedavisi uygulanarak hastalığın durdurulması mümkün hale gelmektedir” dedi.