Eminim biliyorsunuzdur… “Arap’ın aklı kırmızı papuçta”ymış; ya da “Tilkinin kırk hikâyesi varmış, kırkı da tavuk üzerine”ymiş. Özellikle son 15 yılım -teşbihte hata olmazmış- aynı; bir önceki söylemde olduğu gibi kırk hikâyemin kırkı da Konya üstüne.
Biliyor musunuz, en azından duymuşluğunuz var mı; Çoğu şehir allamesi geçinenler mahalli gazete okumamakla övünürler, sirkatin söylerler; diye soruşum ondan; affola…
Onlarca yıldır beklediğim bir beklenti gerçekleşti. Dinlerken, gezerken “Şerefyab” oldum.
-birincisi 18 Ekim Pazar… Konya büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek 2. Kılınçarslan Köşkü’nün ihyası için yapılan çalışmalarla Alaaddin Tepesi’nin İnce Minare’ye karşı eteklerinde “Selçuklu kale duvarlarını meydana çıkarma çalışmaları” hakkında mahallinde önemli açıklamalar yaptı. Haber birçok gazetede manşetten verildi.
Tarihi adım Akyürek’ten “Dünle yarın arasında köprü görevi görmek, geçmişle geleceği buluşturmak istiyoruz. Konya’nın sadece bugünü için değil, geçmişi ve yarını için de çalışıyoruz” diyor.
ANADOLU’YU YURT YAPANLAR’I GÖREN AZİZ TAŞLAR
Alaaddin’in İnce Minare’ye bakan tarafında çimlerin üstünden baş vermiş eski taş yığıntıları onlarca yıldır öylece dururdu; herkes birbirine sorar, bir mana veremezdi. Biz o taş yığınlarının Konya Kalesi’nin kalıntıları olduğunu söyler kimseleri inandıramazdık. Yetkimiz de yoktu ki, girişip kazsak…
Yani geçen Pazar; toprağın derinliklerinden gün ışığına çıkarılmıştı. Şehremini Tahir Akyürek bey’in talimatı; şehir emanetinin imkânları; Kültür Müdürlüğümüzün seçkin arkeolog ve sanat tarihçilerinin emeği göz nuru ile karşımızdaydı.
-Ellerimi sürdüm taşlara. Öpecektim, utandım sonra yalnızken öperim, dedim. Bin yıl önceden tanıdığım hoşluğu anlatılamaz kokular yayıyorlardı. Tanışıyorduk taşlarla Frigyalı ustaların Helen ustalarının Romalı ustaların elleriyle gelen taşlar; Selçuklu ustalarının elinde mecz edilip Konya’ya kale duvarı olmuşlardı. Önlerinde Kınıklar, Bayatlar, Avşarlar, Kayılar, Çetmiler, daha pek çok olgunlarımız altında, bay\bayan nice yüz bin Türkmen kavga kurmuştuk. Haçlı’ya Moğol’a karşı; bedenlerimizi siper ederek. Bu iki satır Konya Büyükşehir Emini Tahir Akyürek Bey’e: değerli şehremini konuşmalarınızda “Konya’da iz bırakacak işler yapılmalı”, diyordunuz, sık sık. Selçuklu kalesinin önemli bir bölümü meydana çıkartan Şehremaneti’nin başkanı olarak sizi tebrik ediyorum. Yaptığı iş “iz” olarak kalacak işlerden biri.
GEÇ SAHİP OLDUĞUMUZ KONYA DEFİNESİ
Bu şehrin eski gazetelerini karıştırırsanız, nice on yılı, nice yüz Konya aydını “Konya Ansiklopedisi” özlemiyle geldi geçti; bilenler bilir. Gözlerini yumarken, eminim ansiklopedi yapmaya, yaptığını görmeye yetmeyen ömürlerini düşündüler; belki “Gençler yapar dediler, ayrılırken…
İbrahim Aczi, Muhlis Koner, M. Ferit Uğur, Şehit Sivaslı Ali Kemal’i, Namdar Rahmi, Naci Fikret, Namık Ayas, Sıraç Aydın Taşbaş, Arif Bilge ve yüzlerce aydının aziz ruhu en başlarında Selçuk Es, Yalçın Dikilitaş olmak üzere 19 Ekim akşamı Dedeman’da bizimle birlikteydiler. Konya üniversitelerinden, Konya basınından iki yüzden fazla bilim, sanat, kültür adamının emeği ile büyük boy dokuz cilt halinde oluşturulan Konya Ansiklopedisi’nin bitirilişinin kutlaması, yayın ve bilim kurulundan 30 yazara “Konya Büyükşehir Belediyesi Plaketleri”ni tek tek sunan Başkan Tahir Akyürek gerçekleştirilen çalışmayı, konuşmasında şöyle değerlendirdi: “Ansiklopedinin 2010 yılında M. Ali Uz öncülüğünde akademisyenler ve yazarların planlamasıyla yazılmaya başlandı. Geçtiğimiz aylarda da 9 cilt olarak tamamlandı. Kısa sürede de basımı yapıldı. Ben Konya Şehir Ansiklopedimizin, şehrimiz için, gençlerimiz için, gelecek nesillerimiz için çok önemli olduğunu düşünüyorum. Konya Ansiklopedisi’nin yayın hayatına başlamasıyla birlikte birçok şehirden bunun nasıl planlandığını, nasıl yapıldığını, nasıl üretilmekte olduğunu görmek için başka belediyelerden de Konya’ya gelenler oldu. Yayın kurulumuzu, yazı heyetimizi ziyaret ettiler. Bizi örnek alarak çalışmalara başlayan şehirler oldu. Bu da şehrimiz adına bir öncülük görevini yerine getirmek anlamını taşımaktadır” dedi.
GEÇ GELEN AMA GELEN; 9 CİLT 3 BİN 522 SAYFALIK İLK SEVGİLİ
Konya’nın bir şehir ansiklopedisine sahip olması benim kuşağımın da, benden önceki kuşaklarında sevdamızdı. Bizim sanat, kültür dünyamızdan onlarca hısımımıza 18 Mayıs pazartesi akşamı, Dedeman’da Büyükşehir Belediyesinin düzenlediği Ansiklopedi sevinç ve gurur gecesinde bulunamadılar. Aziz ruhlarına herhalde malum olmuştur.
Dokuz büyük cilt 3 bin 647 maddeden, 3 bin 522 sayfadan oluşan, Cumhuriyet tarihinin ilk ve şimdilik tek Konya Ansiklopedisi hayırlı olsun. 2010 yılında başlayan, 5 yıl süren yorucu ve meşakkatli ansiklopedi oluşturma yılları büyük, saygın emekleri için yayın kurulu başkanı Mehmet Ali Uz’a, Prof. Dr. Haşim Karpuz, Ali Işık, Bekir Şahin, Hasan Yaşar, Muhammet Ali Orak, Yrd. Doç. Dr. Mehmet Birekul’a cilt sayısınca takdir, tebrik, teşekkür…
Bir de dileğim var: Ansiklopedinin binlerce Konya evine, okuluna girebilmesi için Büyükşehir Belediyesi’nden maliyetine satış umuyorum, bekliyorum…