İSTANBUL (AA) - CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, "Passolig'i hemen kaldıracağız. Ben Allah'ın izniyle, milletin isteğiyle cumhurbaşkanı olduğumda, o stadyumlara bir yıl sonra gitmek isterim. Bakayım insanlar beni alkışlayacak mı yuhalaycak mı? Alkışlıyorlarsa, doğru yoldayım. Yuhalıyorlarsa, yanlış yapıyorum kendimi düzeltmem lazım. Onları polislerle susturmak yerine, kendimi değiştirmeliyim." dedi.
İnce, NTV'de "Seçime Doğru" programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Yargının bağımsız ve tarafsız hale getirilmesi gerektiğini dile getiren İnce, "Cumhurbaşkanı seçildiğimde beni de yargılayabilecek bir yargı istiyorum. Güçler ayrılığı olmadan olmaz. Eskiye mi döneceğiz? Hayır, eskiye dönmeyeceğiz, eskisi de iyi değildi çünkü. Geçmişte yaşadığımız parlamenter sistem iyi değildi. Eksiklikleri giderilmiş, modernize edilmiş bir sistemden bahsediyorum. Yasama, yürütme ve yargı arasındaki güçler ayrılığı kalın bir şekilde çizilmeli. (Parlamenter sisteme geçiş için) Bir restorasyon süreci geçecek. Bu restorasyon sürecinin 2 yılda ancak tamamlanabileceğini öngörüyorum. Bu vaat değil. 2 yılda ancak yapılabilir diyorum." diye konuştu.
İnce, seçilmesi halinde 2 yıl olarak açıkladığı restorasyon sürecinde yetkilerini kullanıp kullanmayacağına ilişkin bir soruya, "Bu yetkileri çıkar sağlamak, demokrasiyi, özgürlükleri kısmak için değil, demokrasiyi yerleştirmek, hukukun üstünlüğünü tesis etmek, ekonomiyi canlandırmak için kullanacağım." karşılığını verdi.
81 milyonun cumhurbaşkanı olmak için meydanlarda olduğunu belirten İnce, kendisinden en fazla duyulacak iki sözcüğü "kalite" ve "girişimcilik" şeklinde açıkladı.
İnce, cumhurbaşkanı seçilmesi halinde 20-25 civarında bakanlık ve 3-4 cumhurbaşkanı yardımcısı olacağını söyledi.
Parlamenter sisteme geçtikten sonra nasıl bir cumhurbaşkanı olacağına ilişkin bir soru üzerine İnce, "Tarafsız, herkesi kucaklayan bir cumhurbaşkanı olacağım. Bu süreci tamamlayan birisi olmak isterim. Türkiye'nin demokrasisi gelişmiş, yargısı bağımsız, gençleri özgür... Bunu sağlayan bir cumhurbaşkanı olarak siyaseti orada noktalamayacağım elbette, tercihimi ondan sonra yaparım. Önce Türkiye'nin demokratikleşmeye, tek adamlıktan kurtulmaya ihtiyacı var. Önce bu görevimi yapacağım." dedi.
İnce, özgürlük vadettiğini ifade ederek, "Her akşam beni 15 kanalda birden görmeyeceksiniz. Bıkmayacaksınız benden. Bağırıp çağıran bir cumhurbaşkanı olmayacağım. Ben yandaş gazetecilerle çıkmayacağım, beni eleştirecek gençlerle çıkacağım. Mizansen de yapmayacağım Erdoğan gibi. Özgürce tweet atacaklar, cumhurbaşkanını eleştirecekler. Gençlerin hayal kurmalarını sağlayacağım. Onlara 'Bir gün bu ülkeyi siz yöneteceksiniz, gelin birlikte kuralım.' diyeceğim. Kadınları çalışma yaşamına katacağız. Bütün öğrencilerimize resmi dili, evinde konuştuğu dili, ana dilini öğreteceğiz ve bir uluslararası dil öğreteceğiz. Çocuklarımızı dünya vatandaşı yapacağız." diye konuştu.
Taraflarla bir araya gelerek bir eğitim modelinde uzlaşılacağını anlatan İnce, eğitim sisteminin bir kez değişeceğini kaydetti. İnce, şunları anlattı:
"Türkiye'de sorusu çalınmayan sınav yok. Tıpta uzmanlık, polis meslek yüksek okulu, üniversite sınavı, aklınıza ne geliyorsa. Böyle bir ülkede barış olmaz. Sandıktan oyunu, sınavdan sorusunu, hazineden parasını çal... Böyle olmaz. Bir sınav modeli ortaya koyacağız. CHP'liler, AK Partililer, İyi Partililer, HPD'liler, MHP'liler, parlamento dışı partiler, herkes olacak. Uzlaşacağız, herkes diyecek ki 'Bu sınav adil, geçerli, güvenilir bir sınavdır.' diyecek. Sınav modelini kurduktan sonra uygulayacağız. Herkes inanacak. Dindar nesil yetiştirilmesine hiçbir itirazım yok, ama devletin işi değil. Dindar nesil yetiştirmek ailenin işidir. Aile dindar yetiştirmek isterse yetiştirir. Kindar nesil istemem. Asla.. Ne kindarı? Seven, öz güveni yüksek, sorgulayan nesil..."
İnce, YÖK'ü, öğretmen alımında mülakatı, performansı sistemini kaldıracaklarını söyledi.
- "Fabrikaların, KOBİ'lerin ayağa kalkması öncelik"
Muharrem İnce, Türkiye'nin üretim ekonomisine geçmesi, sanayinin verimli hale getirilmesi gerektiğini dile getirerek, şöyle konuştu:
"Katma değeri 3,5'larla bu ülkeyi refaha kavuşturamazsınız. Yeni bir zihniyete, anlayışa, iddiaya, isme ihtiyaç var; yorgun, kavga eden, kıraathane öneren bir adama değil. İnşaatla Türkiye'yi kalkındıramazsınız. Passolig'i kurmalarının iki amacı vardı, yandaşa para kazandırmak ve protesto edenleri kayıt altına almak. Passolig'i hemen kaldıracağız. Ben Allah'ın izniyle, milletin isteğiyle cumhurbaşkanı olduğumda, o stadyumlara bir yıl sonra gitmek isterim. Bakayım insanlar beni alkışlayacak mı, yuhalaycak mı? Alkışlıyorlarsa, doğru yoldayım. Yuhalıyorlarsa, yanlış yapıyorum kendimi düzeltmem lazım. Onları polislerle susturmak yerine, kendimi değiştirmeliyim."
Kanal İstanbul projesinin öncelikli olduğunu düşünmediği görüşünü dile getiren İnce, "Niye fabrika kurmayacağım bunlarla, neden üretmeyeyim? Anlayamadığım yer burası. Kahvehanede kek yiyeceğiz, kanal kazacağız... Bunlarla Türkiye büyümez, üretmemiz lazım. Fabrikaları kapatıyorsun, şeker fabrikalarını satıyorsun, TEKEL'i, PETKİM'i sattın. Bana sorarsanız Kanal İstanbul öncelik değildir, fabrikaların, KOBİ'lerin ayağa kalkması önceliktir." dedi.
İnce, Kürt sorunun milletin gözünün önünde konuşularak çözülmesi gerektiğini belirterek, kendisinin millete bu güveni verdiğini düşündüğünü söyledi.
- Dış politika
İnce, Türkiye'nin dış politikada "savrulan", "dostu olmayan" ülke konumuna geldiğini ileri sürdü. Kurtuluş Savaşı'nda Türkiye'nin Yunanistan'la savaştığını ancak Cumhuriyet kurulduktan hemen sonra Yunanistan'ın da içinde yer aldığı Balkan Paktı'nı kurduğunu anlatan İnce, Mustafa Kemal Atatürk'ün Balkan Paktı'nın yanı sıra Sadabat Paktı ile de barış politikası izleyerek ön gördüğü İkinci Dünya Savaşı öncesinde ülkenin doğusu ve batısını sağlama aldığını aktardı.
İnce, cumhurbaşkanı seçilmesi halinde Türkiye'nin komşularıyla barışını sağlayacağını, Şam'a Büyükelçi atayacağını söyledi. Türkiye'nin ulusal güvenlik politikasıyla ekonomi politikasının birlikte değerlendirilmesi gerektiğini kaydeden İnce, ulusal güvenliği de ekonomik çıkarları da göz önünde bulunduran bir dış politika izleyeceklerini ifade etti.
Suriye'nin toprak bütünlüğünün önemli olduğunu anlatan İnce, şöyle konuştu:
"4 milyon Suriyeli, 40 milyar dolara yakın paramız gitti. Bu böyle sonsuza kadar süremez. Bu böyle gitmemeli. Onları tutalım otobüslere dolduralım, gönderelim... Ben böyle bir şey demiyorum. Böyle bir talebim yok, böyle bir tercihim yok ama onların memleketi orası. Gitmeleri lazım. Nasıl gidecekler? Suriye'de barış sağlanırsa. 4 milyon Suriyeli, Türkiye topraklarında yaşarken sizin Şam'da büyükelçiliğinizin olmaması doğru mu? Bu doğru değil. Nasıl çözülecek bu sorun? Konuşmadan bu sorun çözülebilir mi? Önce konuşmaya başlamak lazım."
- Bedelli askerlik talepleri
İnce, gündemlerinde bedelli askerlik olmadığını, bedelli askerlikten ziyade askerliğin yeniden düzenlenmesinin olduğunu, bunu yılbaşına kadar gerçekleştirebileceklerini söyledi. İnce, "Kimseyi kandıramam, doğrusunu söylüyorum, düşüncemiz askerliğin yeniden düzenlenmesi." ifadelerini kullandı.
İnce, askerlik düzenlemesinin ardından bedelliye gerek kalmayacağını kaydetti.
Emeklilikte yaşa takılanların taleplerini haklı bulduğunu kaydeden İnce, "18 yaşında pirim ödemeye başlamış, 30 sene pirim ödemiş, 48 yaşına gelmiş, vatandaş görevini yapmış. Yani primlerini ödemiş. Şimdi sıra devlette, devlet görevini yapacak. Neden bekliyor?" diye konuştu.
İnce, sözleşmeli öğretmenlerin sorunlarını çözeceklerini, mülakatın kaldıracaklarını, ücretli öğretmenliğin mutlaka kalkacağını anlattı.
(Bitti)
AA