İncesu Yolu kavşağı, ölüm kavşağı!
Bu yol epey can aldı. Adı ince ama kendisi oldukça derin yaralar açıyor bu geçiş. Kaçıncı can veriş bu kavşakta. Haberciliğin içinde olmasaydı keşke bu tür kazaları duyurmak. Keşke Yazmasaydık kaybedilen bu canları.
İlçemizin dört etrafında tehlikeli diyebileceğimiz beş kavşak var. Buralardan günde binlerce araç geçiyor. Antalya yolu üzerinde bulunan üç kavşakta tesis edilen sinyalizasyon sistemi kazaları en asgariye indirdi. Bunu en iyi bilende yol güzergâhındaki teşebbüs sahipleri. Yanan can ve muhtemel kazalara davetiye çıkaran ölüm noktalarını birde işletmecimizden dinleyelim…
“Sinyalizasyon çalışmadan önce burada o kadar çok trafik kazası oluyordu ki kazaya koşmaktan, o ortamı her gün yaşamaktan psikolojimiz bozulmuştu. Allaha şükür şimdi sinyalizasyon sistemi düzenli olarak çalışıyor da kazaları artık görmüyoruz... Ufak tefek kazalar oluyor onlarda sürücü ihlalinden kaynaklanan kazalar...
“İncesu yolu kavşağı aynı yol üzerinde bulunan sinyalizasyon sistemi olamayan kontrolsüz kavşaklardan biri. Karabulak yolu ile marangozlar kavşağı arasında her gün yoldan mecburi olarak karşıdan karşıya geçmekte olduğumuz buna benzer üç kavşak daha var. Taşagıl, İncesu ve Muradiye kontrolsüz kavşağı. . Hayvan pazarı taşındıktan sonra Taşağıl yoluna uyarıcı ışık konuldu. Diğer taraflar da bu yok. Ama bu güzergâhta en çok kaza olan yer ise İncesu kavşağı. Teknik olarak hiçbir şey söyleyecek durum da değilim. Buradan birilerini yargılayıp suçlu aramak niyetimde yok. Ama bildiğim bir şey var İncesu yolu kavşağı can almaya devam ediyor.”
NERDEN NEREYE…
Geçtiğimiz Cuma akşamı Seydişehir’e hizmet eden Belediye Başkanları ve Belediye Meclis Üyeleri Seydişehir Belediyesi tarafından düzenlenen akşam yemeğinde bir araya geldi
Duygulu anların yaşandığı yemekte eski Belediye Başkanlarından Nevzat Akbaş’ın yaptığı konuşma salondakileri duygulandırdı.
İlerleyen yaşına ve sağlık problemlerine rağmen hemşerileri ile buluşmak üzere davete katılan 1963 yılından 1977 yılına kadar üç dönem Seydişehir Belediye Başkanlığı yapan Nevzat Akbaş’ın kısık sesiyle söylediği cümleler sanki tarihe tanıklık ediyordu. .
Seksen altı yaşında ve sağlık problemleri olmasına rağmen Belediye Başkanı İbrahim Halıcıyı kırmamak ve katılanları zor tanısa dahi görmek için geldiğini söyleyen ilçemizin en uzun dönem belediye başkanlığı yapan tek kişisi Sayın Nevzat Akbaş, “Bütün gençliğim Seydişehir özlemi içinde geçti, Başkan olduğum yıl Seydişehir de bir metre bile asfaltlanmış yol, elektrik yoktu ve içme suyu şebekesi yoktu. Seydişehir de ortaokuldan başka okulda yoktu. Ben ortaokulu Konya da okudum. Ve Seydişehir bugünlere geldi. Burada bulunmaktan onur duydum” şeklinde duygularını ifade etti.
OBAMA MI KAZANDI İSRAİL Mİ?
Aile geçmişi, gelişim süreci, ait olduğu çevre, üslendiği sorumluluklar, karanlıklarla dolu bir hayat hikayesi, Nazi bağlantıları, yüzlerce Filistinlinin öldürülmesi Filistin de yapılan katliamlarla ismi anılan kapkaranlık bir hayat!..
İsrail yanlısı değil, İsrail aşırı sağı mensubu... Elinden gelse bütün Ortadoğu’yu bir kaşık suda boğmak isteyecek kadar insanlık düşmanı.
18 yaşına kadar İsrail vatandaşı. 1991'deki Körfez Savaşı sırasında İsrail pasaportunu çıkarıp ülkesi İsrail’i Saddam'ın füzelerinden korumak için cepheye giden birisi.
4 Kasım 2008 seçimlerinde Barack Obama'yı yöneten, koruyan, destekleyen, ona yol gösteren yegane kişi.
ABD'den daha fazla İsrail aşırı sağına mensup Amerika'dan çok İsrail'i devlet olarak gören. Perle, Wolfowitz, Kissinger' gibi birisi.
Kim biliyor musunuz Rahm Emanuel, seçilmesi dünyanın dört bir yanında büyük yankı bulan ABD’nin ilk siyahî başkanı Obama ekibinin başı.
Beyaz Saraydaki ilk siyah başkanın en yakınındaki hem Beyaz Saray'ı hem de Obama'yı yönetecek kişi.
Şimdi tüm bunlardan sonra ne demek lazım Obama mı kazandı İsrail mi? Ona siz karar verin.