10 Aralık dünya insan hakları günüydü.
Tabii bu “hangi insan”, “hangi hak” tartışılır?
Örneğin Siyonist rejimi destekleyen bir Yahudi’ye göre acaba bir Müslüman’ın hakkı var mıdır? Eğer vardıysa yıllardır akan Müslüman kanı nedir?
Eşitlik masallarını dinliyorum yine, “herkes eşit haklara sahip”miş, “herkes yasalar önünde eşit”miş, öyleymiş, böyleymiş…
Başımıza ne geldiyse, bu Amerikalıların, İngilizlerin ve diğer Batılıların “özgürlük ve eşitlik” meraklarından geldi. Afganistan’da, Irak’ta milyonlar yaşamını yitirdi. Çünkü Amerika onlara özgürlük getirecekti. Özgürlüğün bedeli, asimile olmaktı, işkence görmekti, atadan yurttan olmaktı, ölmekti işte. Ya yaşarken ölmekti, ya bir kurşuna kurban giderek…
İnsan?
Hak?
Güldürmeyin. Komik olmayın.
Kardeşler, arkadaşlar arasındaki bisiklet sürme sırası bile bir türlü küçük olana gelmezken, nasıl olurda bunca eli kanlı devletin mazlumlara karşı, düşmüşlere karşı, ezilmişlere karşı yani nihayetinde insan olan ama mağdur olan birine karşı eşit ve adil olacağını düşünebiliriz ki?
Suriye’de kulakları sağır eden savaş uçaklarının sesini duyanlar da insandı. Çocuktu belki. Gökyüzünde uçurtma uçuracakları yaşlarında, uçaklardan gelen bombalara maruz kaldılar. Ya öldüler ya da ölmekten beter yaşadılar.
Bak çocuk.
Adın ya Ahmet’tir, ya Mehmet’tir, ya Yusuf’tur, ya Mustafa’dır. Sen Joseph’den, David’den, Jack’ten daha az insansındır. Öyle bilir, öyle söyler, öyle sanır, öyle yaşarlar. Gelirler evinden yuvandan ederler, gelirler aşından işinden ederler, gelirler neyin var neyin yoksa yağma ederler… Sonra da sözde insan haklarından bahsedip dururlar.
İnanma çocuk.
Onların merhameti dün de yoktu, bugün de yok yarın da olmayacak. Sen bir tek kendine inan. Bir tek kendine güven. Namerde muhtaç olmayacak şekilde yaşa. Sen ancak o zaman, onlara hiç bilemedikleri hadlerini bildirir, hep ihlal ettikleri haklarını geri alırsın.
Onlar uçaklarla bomba atarken, sen uçurtmanın ipinin uçağa takılıp da o ölüm makinesini durduracağının hayaliyle tertemizsin. Uçurtmayı çok yükseğe uçurtabilirse, uçakları durdurabileceğine inanan minik kalbin sahibisin sen.
O kalbinle inan çocuk, ilahi adaletin tecelli edeceği güne.
O kalbinle dua et çocuk. Bir gün o uçurtmalar, o uçakları durduracak!
Bir gün.