Bu aralar sadece bir konu üzerinde odaklanmış bulunmaktayım. Kimseyi bilmem ama ben kendime bu soruyu soruyorum: İnsanoğlu nereye gidiyor?
Sorunların, skandalların bitmek tükenmek bilmediği şu günlerde nedense hiçbir şey aydınlığa kavuşmadan üzeri çiçekli nevresim misali örtülüyor. Sonra yine aynı şeyler tekrardan yaşanıyor. Beynimi kurcalayan tek şey “Neden? Nasıl ve niçin?” soruları.
Daha bir kaç gün öncesine kadar 17 aylık küçük bir bebeğe yapılan tecavüz olayı gündeamdeydi. Dikkat ederseniz bu çocuk değil bebek. Bunu günlerce ekranlarda göstermekle elinize ne geçti? Yapanları içeri atmakla iş bitti mi? Yaşadığımız ülke Türkiye. Nedense bu olay, bu skandal açığa kavuşmadan gündemimize sadece şu anda İbrahim Tatlıses’in Hülya Avşar’a yaptığı ve reyting rekorları kıran evlenme teklifi oturdu. Bu beni ya da kamuyu ne kadar ilgilendirir ki? Sadece kocaman bir hiç. Bu olay bugün böyle, ya peki yarın içimizden birinin başına gelmeyecek mi? Son 20 gündür kaç tane polisimiz şehit edildi. Neden bu gündemimize oturmuyor da Gülben Ergen’in hamilelik hikâyeleri manşet diye veriliyor.
Benim sorunum bu, Türkiye’nin, insanlığın sorunu bu. Kamuyu ilgilendirecek konu ve gündemler bu olaylar. Her akşam başka bir âlemde gönül eğlendirenler değil, mankenlerin ayakkabı sayısı değil, kendinden 10 yaş küçüklerle flört edip reklâm yapan manken ya da sanatçı değil.
Bütün bunlar yozlaşan bir toplumun eserleridir. İçki, sigara ve bazı bağımlılıklar ilköğretim seviyesine inmiş. Birçok uyuşturucu türü madde sokak aralarında açıkça satılmaktadır. Son dönemde yaşanan dizi furyası bu işi tamamen körüklemekte. Birileri çıkıp buna ne zaman dur diyecekse. Her dizide su gibi içki tüketiliyor. Sigaraya yasak getirenler bu içki şişelerini ve kadehlerini görmüyorlar mı? Çocukların gözü önünde tokuşturulan her kadehin bir gencin geleceğini götürdüğünü görmüyorlar mı? Türk toplumunda böyle içki kültürü nerede?
Okullarda eğitim seviyesi ne kadar düştü. Ülke işsizler ordusu sanki.
Ee televole kültürü programlar sürdükçe, eğitim hala görmemezlikten gelindikçe daha çok anne, baba ağlayacak. Daha çok anne baba dizini dövecek.
Son yaşanan sel olaylarını gördük, bir damla yağmur için dua ederken gelen yağmurlar insanlarımızı ne hale getirdi. Onlarca can aldı. Bereket felakete dönüştü insanlarımızın gözünde…
Tabi hafta sonu da böyle bir yazı sıktı herkesi, bu yazı nerden çıktı der gibi sanki okuyanlar, ama bazı gerçekleri de görmezden gelemiyoruz. Okulların içinde ve dışında gezen tipi kayık adamları görünce içimiz bulanıyor.
Çocuklarımızın geleceğinden şüphe ediyoruz. Son dönemlerde liselere sıçrayan şiddet olayları da bu yazdıklarımızı doğrular nitelikte. Hayırlısı diyelim hayırlısı…
***
Hafta içinde yaşanan birçok olayı görmezden geldim. Yarın oynanacak maçlar için Ereğlili sporseverler kararsız kaldı. 2. lig Bayan Voleybol maçına mı yoksa yeni Ereğlispor futbol maçına mı gidip gitmemekte kararsızlığını sürdürüyor.
Ne diyelim,her iki maçta da seyircimiz tribünleri doldurur. Her iki maçta da kazanan biz oluruz. Ereğli Belediyesi Bayan Voleybol takımı kaptan Serpil’in kumandasında Eskişehir Anadolu’yu rahat geçecektir.
Diyarbakır Kayapınar ise Mersin B.B Spor’u yenmenin morali ile gelecek, bizim takımımız da kendi seyircisi önünde kazanmak istiyor. Denk güçlerin maçı olacak. Hadi bakalım, kazanın bu maçı artık…