BAĞDAT (AA) - Irak Başbakanı Haydar el-İbadi, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nde (IKBY) bağımsızlık referandumu yapılmasının Irak ve Kürtlerin çıkarına olmadığını söyledi.
Bağdat'taki Başbakanlık Sarayı'nda düzenlediği haftalık basın toplantısında konuşan İbadi, Irak güçlerinin Musul'un batısında DEAŞ'a karşı yürüttüğü operasyonlar sırasında sivillerin can güvenliğini koruduğunu, çok sayıda DEAŞ militanını da tutukladığını ve öldürdüğünü söyledi.
DEAŞ'ın yüzlerce operasyon hazırlığı yaptığını ve güvenlik güçlerinin çoğunu etkisiz hale getirdiğini söyleyen İbadi, "Bunlar (DEAŞ) bazı yerlerde planlarında başarılı oldu ve biz de zaman zaman kurban verdik. Düşmanla devam eden bir savaş söz konusu. Bu, hepsini bitirene kadar devam edecek." diye konuştu.
- Kerkük'te bayrak krizi ve IKBY referandumu
İbadi, Kerkük'te valinin talimatı üzerine il meclisinin tek taraflı onayıyla alınan karar gereği kamu kurum ve kuruluşlarında IKBY bayrağının asılmasını kabul etmediklerini yenileyerek, "Kerkük'te kamu binaları üzerine bayrak asmaya hakları yok. Bunlar, Irak hükümetine bağlı kurumlardır ve bu yapılanlar yasalara aykırıdır. O bayrakları indirsinler ve parti binalarının üzerine assınlar bunda sorun yok ve bunu başbakan olarak tartışmam." şeklinde konuştu.
IKBY'deki referandum tartışmalarına ilişkin ise İbadi, şunları kaydetti:
"Herkesin farklı umudu ve isteği var ancak DEAŞ'la savaşın sürdüğü ve bölgesel durumun karışık olduğu bu dönemde referandum Irak'ın ve IKBY'deki Kürt vatandaşların çıkarına değildir. Bazı komşu ülkeler de bunu milli güvenliğine tehlike olarak görüyor. Net olarak söylüyorum, 'Irak ve IKBY'nin halihazırda referandumda hiçbir çıkarı yoktur'. Bu ayrıca IKBY'deki Kürt vatandaşların yararına olmaz ve sorunlara yol açar. Şimdiye kadar elde edilen tüm kazanımlara ciddi zarar verir. İran'da aceleye getirilerek kurulan "Mahabad Devleti" hezimete uğradı. Birçok Kürt siyasetçinin görüşü de referandumun şu an için yapılmaması yönünde. Bunlar sanırım daha çok siyasi çatışmaların ürünüdür."
- Kaçırılan Katar vatandaşları
Irak'ta 16 Aralık 2015'te av için ülkeye giriş yaptıktan sonra Semava ilinde kaçırılan 26 Katar vatandaşının akıbetiyle ilgili soruya İbadi, "Bunlar Irak'a dönemin İçişleri Bakanının bilgisi dahilinde verilen resmi vizeyle geldiler. İçişleri Bakanlığının onların güvenliğini sağlaması gerekiyordu ancak maalesef kaçırıldılar. Serbest bırakılmaları için başta Katar olmak üzere tüm ülkelerden yardım istedik. Bu yöndeki çabalarımız sürüyor. Kaçırılmaları tüm Iraklılara kötülüktür." yanıtını verdi.
"Irak'taki tüm hükümetler dış politikasının başarılı olması için çalıştı. Bazı zamanlarda başarısızlıklar oldu." diyen İbadi, "Komşu ülkelerle iyi ilişkiler geliştirmek istiyoruz ancak bunu taviz vererek değil. Ürdün hükümetine dini ve siyasi sembollerimize karşı gösterilen eylemlere karşı aldığı tutumdan dolayı teşekkür ediyorum." diye konuştu.
Irak yerel medyasında dün, Ürdün'de bir grup göstericinin Irak'taki Şii mezhebinin en büyük dini otoritesi olarak bilinen Ayetullah Ali Sistani, Sadr Hareketi'nin lideri Mukteda es-Sadr, eski Irak Başbakanı Nuri el-Maliki, İran'ın dini lideri Ali Hamaney, Suriye rejiminin başkanı Beşşar Esed ve Husilerin lideri Abdulmelik el-Husi'nin resimlerini ayaklarıyla çiğnediği yönünde haberler yer almıştı.
Bunun üzerine Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ahmed Cemal, yaptığı yazılı açıklamada, Ürdün'ün Bağdat Maslahatgüzarı Eşref el-Hasavine'nin, Sistani'nin de aralarında bulunduğu Iraklı Şii dini liderlere yönelik hakaretten ötürü Dışişleri Bakanlığına çağrıldığını belirtmişti. Cemal, hakaretin içeriğiyle ilgili bilgi vermemişti.
AA