MANİSA (AA) - Ülkelerindeki iç savaş ve terör olaylarından kaçarak Türkiye sığınan binlerce sığınmacı çocuk, bir yandan yaşadıklarına anlam vermeye çabalarken bir yandan yeni bir hayata alışmaya çabalıyor. Ölüm gerçeğiyle küçük yaşlarda tanışan çocukların büyük bölümü, doktor olmak istiyor.
Terör örgütü DAEŞ'in saldırıları sonrası ülkesinden kaçarak 2 yıl önce ailesiyle Manisa'ya yerleşen 8 yaşındaki Meryem Ahmed Al Azzawi, savaşın hayatlarını alt üst ettiği, doğduğu topraklardan mahrum bıraktığı çocuklardan yalnızca biri.
Ülkesinde gazetecilik yapan ancak Manisa'da inşaat işçiliğiyle geçimini sürdürmeye çalışan babası Ali İbrahim Ahmed ile annesi Naciye Kuveys Felah, kardeşleri 6 yaşındaki Tibe ve 5 yaşındaki Muhammed ile yaşayan Meryem, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçen yıl Manisa'daki 8 Eylül İlkokuluna başladığını, bu yıl ikinci sınıfa geçtiğini söyledi.
İlk yarı yılda not ortalamalarına göre sınıf ikincisi olduğunu söyleyen Meryem, 2 yıl önce Irak'tan Türkiye'ye geldiklerinde çok korktuğunu anlattı.
"Türkiye'ye gelince acaba burada da savaş var mıdır?' diye çok korkmuştum. Buraya gelince insanların güldüğünü gördüm. Bize sahip çıktıklarını görünce de çok mutlu oldum" diye konuşan Meryem, Manisa'ya yerleştikleri ilk yıl yeni hayata alışmakta zorluk çektiğini, sokağa çıktığında dilini bilmediği çocuklarla arkadaşlık kuramadığını, kendisini yalnız hissettiğini söyledi.
Annesinin eğitim almak zorunda olduğunu söyleyerek kendisini okula götürdüğünü, okulun ilk günü hem annesinin hem kendisinin korku yaşadığını ifade eden Meryem, "Annem beni okula götürünce korkmuştu ben de ağlamak istiyordum. Sonra annem bana 'kızım sen iyi olacaksın, başarılı olacaksın' demişti. Sonra da ben sustum, ağlamadım. Okulda biraz zorlanmıştım. Çünkü ben Irak'tan gelmiştim ve hiç Türkçe bilmiyordum. Öğretmen sınıfta bir şeyler anlatıyor ama ben anlamıyordum" dedi.
- "Onların dişlerini bedava yapacağım"
Öğretmenini çok sevdiğini, derslerini iyi dinlediğini ve ödevlerini aksatmadan yaptığını söyleyen Meryem, okuldan eve geldiğinde annesine de Türkçe öğrettiğini ifade etti.
İyi bir doktor olmak istediğini vurgulayan Meryem, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Çünkü Irak'ta savaş olmuştu. İnsanların kanları çıkmıştı, akmıştı. O yüzden ben onlara ilaç vermek istiyorum. Benim gibi dişleri çürük olanların dişlerini tedavi edeceğim. Irak'ta savaş bitince Türkiye'ye geleceğim ve Türk milletine yardım edeceğim. Onların dişlerini bedava yapacağım. Çünkü ben burada yaşadım, burada öğrendim, burada okula gittim. Sınıfta ikinci oldum. Onun için buraya geleceğim hastalara her şeyi bedava yapacağım."
- Aylan'ı görünce
Televizyonda cansız bedeni kıyıya vuran Suriyeli Aylan'ı gördüğünde çok ağladığını anlatan Meryem, çocukların botlarla denize açılmasını istemediğini dile getirdi.
Meryem, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Keşke çocuklar ölmese ve yaşasa. Ben nasıl okula gidiyorsam onlar da okullarına gitsinler. Ama gidemediler ve öldüler. Biz burada kalmak istiyoruz. İnsanların kardeşçe birbirlerine yardım etmesini istiyorum. Hatta öyle olsun ki çocuklar ölmek için botlarla denize açılmasın."
Meryem'in annesi Naciye Kuveys Felah ise Irak'ta DAEŞ saldırıları sırasında çocuklarının babaanne, dede ve 4 dayılarını kaybettiğini, büyük travma yaşadıklarını belirterek, Manisa'da yeni bir hayata alışmaya çalıştıklarını, savaşın izlerini silmeye gayret ettiklerini söyledi.
Meryem'in sürekli Irak'taki savaşla ilgili sorular sorduğunu, hayallerinin yıkıldığını söylediğini ancak Türkiye'de bulunmaktan mutlu olduğunu ifade eden Felah, okuldaki başarısının kendilerini gururlandırdığını dile getirdi.
Kendisinin Bağdat'ta öğretmenlik yaptığını ancak Manisa'da ev işleriyle ilgilenebildiğini dile getiren Felah, ülkesini çok özlediğini, Türkiye'ye alışsalar da bir gün ülkelerine dönmeyi hayal ettiklerini sözlerine ekledi.
AA