"İşgalden Kurtuluşa 100. Yılda Erzurum-12 Mart 1918" paneli

Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kürkçüoğlu:- "Bizim tarihimiz ve devlet felsefemizde soykırım söz konusu değildir. Soykırımı biz, bir insanlık ayıbı olarak sayarız. Biz darda ve zorda kalan her millete el uzatmış bir milletiz"

ERZURUM (AA) - Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erol Kürkçüoğlu, "Bizim tarihimiz ve devlet felsefemizde soykırım söz konusu değildir. Soykırımı biz, bir insanlık ayıbı olarak sayarız. Biz darda ve zorda kalan her millete el uzatmış bir milletiz." dedi.

Kürkçüoğlu, Erzurum'un düşman işgalinden kurtuluşunun 100. yıl etkinlikleri kapsamında, İbrahim Erkal Dadaş Kültür ve Sanat Merkezinde düzenlenen "İşgalden Kurtuluşa 100. Yılda Erzurum-12 Mart 1918" konulu panelde yaptığı konuşmada, Osmanlı Devletinin 27 Mayıs 1915'te çıkardığı Sevk ve İskan Kanunu'nun, kesinlikle bir soykırım kanunu olmadığını söyledi.

Bu coğrafyada herhangi bir soykırımın söz konusu olmadığını vurgulayan Kürkçüoğlu, şu değerlendirmede bulundu:

"Osmanlı Devleti çıkardığı kanunda, 'Ermeni' ve 'Rum' demiyor, çetelerden bahsediyor. Devlet gittiği yerde imkan ve yer veriyor. İtalyan bir düşünür, 'Bugün demokrasi ve insan hakları noktasında dünya, Osmanlı Devleti'nin çok gerisindedir' demiştir. Gerçekten de bizim tarihimiz ve devlet felsefemizde soykırım söz konusu değildir. Soykırımı biz bir insanlık ayıbı olarak sayarız. Biz darda ve zorda kalan her millete el uzatmış bir milletiz."

- "Bilgi bir yorum meselesidir"

Sakarya Üniversitesi Fen ve Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Azmi Özcan, bilginin hayata yüklenen en önemli kavram olduğunu ve kararların merkezine konulması durumunda yeryüzünde kimsenin buna karşı koyamayacağını belirtti.

Bilgiyi kararlarının merkezine yerleştiren toplumların tarih boyunca hakimiyet kurduğunu anlatan Özcan, "Hakimiyet kuranlar kötü olunca, yeryüzüne kötülük hakim olmuştur. Hakim olanlar iyi ise yeryüzüne iyilik hakim olmuştur. Bilgi bir yorum meselesidir. Eğer siz yapmazsanız geliyorlar ve 'işte bu sizin tarihiniz ve dininiz' diyorlar. Eğer bu yorumu siz yapmazsanız, yorumu yapanlar kendi çıkar ve hedefleri için yapar." ifadelerini kullandı.

Özcan, geçmişte Moğolların Ortadoğu coğrafyasını talan ettiğini dile getirerek, "Bu nedenle İslamiyet'in hikayesi sona ermiş ama hiç umulmadık bir şey olmuştu. Türkler bu emaneti, İslamiyeti, kudretli olduğu zamanda değil, tam da düşüşe düştüğü dönemde omuzlamıştır. Türklerin asaleti oradan geliyor. O günden beri bu emanet, milletin omuzlarında taşınmaktadır." diye konuştu.

Erzurum Teknik Üniversitesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Murat Küçükuğurlu ise Erzurum'un tarih boyunca bütün büyük devletlerin dikkatini çektiğini ve bunların başında da Rusya'nın geldiğini söyledi.

Küçükuğurlu, Osmanlı Devleti ile Ruslar arasında çıkan savaş nedeniyle Erzurum'un işgal edildiğini aktararak, şöyle devam etti:

"Ruslar, Erzurum işgalinden bir kaç yıl sonra kentte konsolosluk açmışlar. Ruslar, Kırım Savaşı esnasında Erzurum'a gelmek istediler fakat gelemediler. Diğer büyük devletler buna engel oldular, ardından 1877-1878 Osmanlı-Rus harbinde Erzurum'u ikinci, 1. Dünya Savaşında ise üçüncü kez işgal ettiler. Rusların niyeti, Erzurum'da kalıcı olmaktı. Erzurum'a öylesine gelmediler. Yaptıkları demir yollarında köprülerden biliyoruz, kurmak istedikleri şehirlerden biliyoruz."

Panele, Erzurum Valisi Seyfettin Azizoğlu, akademisyenler, öğrenciler ve davetliler katıldı.

AA

Gündem Haberleri

Tekirdağ’da 300 polisle dev denetim
Ambulans kaza yaptı: 7 yaralı
Virajı alamayan otomobil kaldırıma çıktı
Polis memurunun alkollü sürücü ile imtihanı
İstanbul’un göbeğinde 60 yıllık atık su sorunu vatandaşı çileden çıkardı