Ziya Doğan konuşuyor:
3. hafta. Gaziantep beraberliğinden sonra: İyi takım kurduk. Hiç şüpheniz olmasın. Ben her zaman en ucuz ve en başarılı takımları kurarım. 6. ya da 7. hafta daha iyi olacağız. Bize destek verin.”
7. hafta. 4-1’lik Ankaragücü mağlubiyetinden sonra: “Çalışıyoruz, çalışıyoruz ama olmuyor. Oyuncularım dediklerimi yapmıyor. Uzun taç atışlarına çalıştık yine de böyle 2 gol yedik. Transfer dönemini iyi geçirmedik. Bunları düzelteceğiz.”
12. hafta. Kayserispor yenilgisinden sonra: “Devre arasını bekliyoruz. Orta sahada, gol bölgesinde eksiğimiz var. Devre arasında transferle çözeceğiz. Bu işkence bitecek”
17. hafta. Galatasaray yenilgisinden sonra: eldeki malzeme bu. “Piyango gibi transferler yaptık. Biri tutmazsa diğeri tutsun diye. 23 oyuncu aldık 7-8 kişi göndereceğiz, bir o kadar da alacağız. İkinci yarı daha iyi olacak. Merak etmeyin.
Dikkat ederseniz, ağırlıklı olarak kendi aldığı oyuncuya, taraftara, şehri yönetenlere ve hakemlere sorumluluğu yükleyen Doğan, maalesef hiçbir maçtan sonra “taktik hata yaptım. Şu tarzda, değişik kadroyla oynasaydık farklı olabilirdi” diyerek özeleştiri yapmadı.
Tıpkı Galatasaray maçından sonra olduğu gibi: 6 haftadır 18’e giremeyen Eser’i kurtarıcı olarak oyuna alması, iki uzun ve güçlü stoperin arasında mücadele etmesini istemesi, Tazemeta, Erdal ve Ali Dere gibi hızlı oyuncuların, bu ağır defansın arasında pozisyon bulmasını sağlayacak tek kişi olan Montano’yu oyuna almaması, beraberliği kurtarmak için, Adnan’ı (ilk on birde oynatmadığına hayret ettim) oyuna alması maalesef maçın gidişatını okumada sorunlar yaşadığını ve hiç özeleştiri yapmadığını göstermektedir.
Maçtan sonra da; “eldeki malzeme bu. Korkmayın! 7-8 oyuncu gönderip 6-7 oyuncu alacağız, uçacağız kaçacağız” diyen Ziya Doğan değişmeyecek. Belki takımdaki oyuncular değişecek ama Ziya Doğan değişmeyecek.
Yani işkence bitmedi. İkinci yarının ilk 5 haftasını alışma dönemi için pas geçecek. 8. hafta oyuncularına kızacak. 12. hafta “vali, garnizon komutanı, belediye başkanı ve taraftar destek vermiyor” diyecek. Kalan haftaları da siz tahmin edin.
18 yaşındaki Ali Dere bile O’nu çözmüş. “Kimi, ne zaman, nasıl oynatacağı belli olmaz” diyor. Konyaspor yönetimindeki bazı isimler (maalesef ne ağırlıkları ne de istifa edecek cesaretleri var) de çözmüş. Basının ve taraftarın önemli bir bölümü de çözmüş. Ama Bahattin Karapınar gibi ciddi futbol bilgisi olan ve artık spor yöneticiliği tecrübesini önemli ölçüde geliştirmiş bir başkan hala neden çözemedi anlamıyorum.
Bence taraftar bol bol dua etmeli. İkinci yarı futbolcular gideceği takımı düşünmeye başlar, teknik direktör başarısızlığa yeni gerekçeler arar, yönetim bir kenarda beklemeye devam ederse Konyaspor’un ligden düşmemesi için bol duadan başka yapacak bir şey kalmaz.