İSTANBUL (AA) - İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri İyad Medeni, kanserin artışının, tüm İİT üye devletlerinde temel bir kamu sağlığı sorunu haline geldiğini belirterek, bunun sosyo-ekonomik kalkınmayı, yoksullukla mücadele çabalarını da olumsuz anlamda etkilediğini söyledi.
Medeni, İİT 13. Zirvesi kapsamında Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Kanserle Mücadelede Hanımefendilerin Liderliği Özel Oturumu"nun açılışında yaptığı konuşmada, günümüzün hızla değişen yaşam tarzı, hızlı şehirleşme, sağlıksız beslenme şekli, fiziksel etkinliklerin yapılmaması ve çevresel maruziyetlerin, herkesi kansere yatkın hale getirdiğini belirtti.
Kanserin artışının, İİT üye devletlerinde temel bir kamu sağlığı sorunu haline geldiğini ifade eden Medeni, bunun sosyo-ekonomik kalkınmayı, yoksullukla mücadele çabalarını da olumsuz anlamda etkilediğini anlattı.
Kanserle mücadelenin, koordine ve odaklanmış gayretleri gerektiren stratejik bir zorunluluk olduğunu dile getiren Medeni, kanser hakkında ve özellikle hastalığın erken tanısının önemi konusunda kamu farkındalığını artırmanın, kanserle mücadelenin ilk adımı olduğunu belirtti.
Medeni, tüm kanserlerin üçte birinin önlenebilir nitelikte olduğunu ve erken tanı sayesinde tüm kanserlerin yüzde 40'ının önlenebildiğini anlatarak, "Maalesef şu an ki durum, pek ümitvari değil. Kanser vakalarının üçte ikisinden fazlası geç teşhis ediliyor ve her yıl kanserden 150 bin çocuk hayatını kaybediyor. Maalesef kapsamlı bakım tesislerine ulaşım olmadığı için bu çocukların yüzde 90'ı ölüyor." diye konuştu.
Mevcut durumun, koordine bir şekilde eylem gerektirdiğini aktaran Medeni, "Çünkü kanser tanısı alan kişilerin, 2030 yılında 21,4 milyona çıkacağı ve 2030 yılına kadar 13,2 milyon insanın kanserden hayatını kaybedeceği öngörülmektedir. Bunun yanında bu hastalığın, ulusal ekonominin üzerine getirdiği muazzam ekonomik maliyeti de unutmamak gerekir." ifadelerini kullandı.
Kanserden etkilenen aileler ve bireylerin, on yıllar boyunca dayanılmaz insani ve ekonomik sıkıntılar ile karşılaşmak zorunda kaldığını anlatan Medeni, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İİT'nin üye devletlerinin çoğu, düşük ve orta gelirli ülkelerdir. Bu nedenle kanserin getirdiği yük, bu ülkelerin insan kaynaklarına ve alt yapılarına yatırım yapmalarını gerektirmektedir. İİT Genel Sekreterliği, bu hususun öneminin farkındadır. Bu çerçevede 2005 yılında 10 yıllık eylem planı hazırlanmış ve bu çerçevede, üye devletlerin kamu sağlık hizmetlerini güçlendirmeye yönelik pratik adımlar atması şart koşulmuştur."
İİT Sağlık Bakanları Konferanslarında alınan kararlara istinaden, İslam Kalkınma Bankası ve Uluslararası Atom Enerjisi Kurulu ile iş birliği halinde, çeşitli üye devletlere kanser tedavi tesislerinin kurulmasında destek sunulduğunu belirten Medeni, "2025 Eylem Programımız da diğer konuların yanı sıra sağlık sorunlarının iyileştirilmesine yönelik, kamu farkındalığını artırmaya, kamu sağlık sistemlerini güçlendirmeye ve bulaşıcı olmayan hastalıkların yayılmasını önlemeye yönelik çabalara vurgu yapmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.
Bu konuda gösterilecek liderliği dört gözle beklediklerini, bu anlamda üye devletlerin, kansere karşı kamu farkındalığını artırmasını ve kanserle mücadeleye yönelik kapsamlı ulusal programlar başlatması için gerekli gayretleri göstereceğinden emin olduklarını dile getiren Medeni, her şeyin bu farkındalığın yaratılıp yaratılmayacağına bağlı olduğuna vurgu yaptı.
İnsanları yaşam tarzını değiştirmeye yönlendirmenin çok da basit bir şey olmadığını dile getiren Medeni, "Müslümanlar olarak vücutlarımızı, Allah'tan emanet olarak görürüz. Bizlere emanet edilen bedenleri, korumakla mükellefiz." dedi.
- "Önceliğin kanser vakalarına verilmesi gerekir"
İslam Kalkınma Bankası Başkanı Ahmed Muhammed Ali Al Madani de İslam Kalkınma Bankası olarak, kanseri önlemeye yönelik çalışmalar yürüttüklerini söyledi.
Madani, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın cömert yardımlarının Somali, Afganistan, Nijer ve diğer ülkelerdeki yetimlere ve hasta kadınlara olumlu yansıdığını çok mutlu olduklarını dile getirdi.
Hastalıkların kol gezdiği, milyonlarca insanın ölümüne neden olduğu, kendilerinin ve sevdiklerinin hayatlarını söndürdüğü veya yoksulluğa sürüklediği yerde refahın söz konusu olamayacağını belirten Madani, sözlerine şöyle devam etti:
"Hastalıkların şiddetiyle çekilen acıların boyutları veya bununla ilgili ölüm oranları düşünüldüğünde, insan hayatıyla rızkına yönelik riskler birbirleriyle karşılaştırıldığında aslında en önemli önceliğin, kanser vakalarına verilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle, Cibuti, Nijer ve Özbekistan'da kanserle mücadele etmek amacıyla özel olarak hazırlanan programların, İslam Kalkınma Bankası tarafından desteklendiğini belirtmek, büyük bir mutluluk kaynağıdır bizim için. İİT, Uluslararası Atom Enerji Kurumu ile iş birliğinde bulunarak, bu hastalıkla mücadele etmek adına, üye devletlerde kapasite geliştirme faaliyetlerine destek olmaktayız."
Toplantıyla üç önemli mesajın verildiğini anlatan Madani, şunları kaydetti:
"Bunlardan birincisi şudur; zengin ve yoksul herkesin, bu sinsi katilin tehdidi altında olduğunun farkındasınız. Bu tehlikeyle ilgili farkındalığınızın bir gereği olarak, kanserden korunma ve onunla mücadele etme düzeyini artırıyorsunuz. Hastaların yaşam kalitesini yükseltip, yeniden sağlıklarına kavuşma şansını en üst düzeye çıkartıyorsunuz. Böylece sorunlara aynı kararlılıkla yanıt verme konusunda herkese ilham kaynağı oluyorsunuz.
İknici olarak birlikte hareket etmeniz, kararlılığınız ve gücünüz sayesinde bu hastalığın önlenmesi, tedavisi ve yayılmasına engel olunmasının yanı sıra erken teşhisin önemiyle hastaların ölüme mahkum olmasını da engellemiş oluyorsunuz. Üçüncü olarak kurumumuz hastaları önemsemekte olup, onların yaşadığı acıların da farkındadır. İslam Kalkınma Bankası, onların acılarını bir nebze hafifletecek etkin katkılarda bulunmak üzere pek çok psikolojik, ekonomik ve sosyal program üzerinde çalışmaya devam edecektir."
İslam Kalkınma Bankası'nın, üye devletlerde kanserle mücadeleye daha çok destek taahhüdünde bulunduğunu belirten Madani, "Bizim için en önemli konulardan biri hastalıkların önlenmesi. Hastalıkların önlenmesi ve maliyetlerin azaltılması adına erken teşhis çalışmalarının desteklenmesi çok önemli. Kız çocukları ile kadınlar arasında erken teşhis ile ilgili farkındalık oluşturulması gerekiyor." dedi.
AA