İsmet Özel ve Biz Türkler

Mustafa Yiğit

[ ‘Biz Türkler’ diye başlıyordu, İsmet Özel son zamanlarda yazılarına. Buruk bir acıyla, hatta can havliyle ‘biz Türkler’ diyordu. İlk önce ‘Gerçek Hayat’ta yazılarına son verdi, ardından Babı-ı Ali’yi ‘Milli Gazete’deki sitem dolu yazısıyla terk etti. Bugüne kadarki serüveninin anlaşılmamaktan ibaret olduğunu ifade eden yazar, son yazısında çok anlaşılır bir biçimde ‘Şimdiye kadar elimden, dilimden ve sair azalarımdan ne kadar gavurluk (!) sadır oldu ise hepsinin bir alıcısı çıktı. Gel gelelim, Türklüğüme müşteri bulamadım. Bu başarısızlığı devam ettirerek daha çok rezil olmaya katlanamam’ diyordu.

İsmet Özel hangi futbol takımını tutuyor, bilmiyorum. Ama sanki bir Fenerbahçeli’nin sezon sonunda yaşadığını yaşıyor. Ben hem ‘Biz Türkler’den biri, aynı zamanda Fenerbahçeli olmam hasebiyle çok iyi anladığımı söyleyebilirim bu psikolojiyi. Bu durum Türkiye’nin son iki yüzyıllık macerasının da iz düşümü aslında. Türk gibi başlamakla ilgili belki de.

Büyük umutlarla gelmişti Özel, İslamcılar’ın dünyasına. Tek yaşamak istediği şey zafer miydi? Zannetmiyorum. O da tıpkı Fenerbahçe gibi gönüllerin şampiyonu olarak sezonu kapatacağını baştan itibaren biliyordu bence. Haksız da sayılmaz hani. Bu ülke üzerine kafa yoranların çoğu yoruldu. Çoğunun anlatmaktan dilleri damakları kurudu. Pek çoğu küstü ve köşesine çekildi, hatta unutuldu.

‘Türkiye'de yaşayanların ne kadarı Türk'tür? Siz bu soru üzerinde düşüne durun. Ben sizin durduğunuz yerden tedirgin oldum, başka yere gidiyorum’ diyen üstadın macerasının sonunu ben de merak ediyorum. İsmet Özel nereye gidiyor ve en son nerede duracak?]
***
Yukarıdaki notları bundan bir yıl önce düşmüşüm defterime. Bir yıllık zaman diliminde Fenerbahçe şampiyon oldu! Hatta şampiyonlar liginde 9 puan bile topladı. Kurumsal bir yapıya kavuşmak üzere. Ama İsmet Özel durmuyor yerinde. Geçtiğimiz aylarda bir konferansla yine gündeme bomba gibi düştü. “Allah Türkleri diğer milletlerden üstün yarattı” konulu konferansıyla her yeri salladı. Onu dinlemek için gelenlerin bir kısmı İsmet Özel hayranıydı. İsmet Özel ne söylese dinleyen bir kitle vardır ya, bunlar İsmet Özel’ci olarak da anılır.

Bilirsiniz işte, nasıl ki “Sezai Karakoç’çu”, “Necip Fazıl’cılar” vardır, “İsmet Özel’ciler” de onlar gibi. Onu imza gününde, konferanslarında hiç yalnız bırakmazlar. Gerçi İsmet Özel’in bu iddialı sözlerinden sonra İsmet Özel’cilerin portföyü de değişti. Eski İsmet Özel’ciler rahatsız. Bu konferans sonrası İsmet Özel edebiyatçılığından çok siyasi önerileriyle, hatta neredeyse bir siyasetçi kimliğiyle karşımıza çıkıyor. Bu tavrıyla yeni Özel’ciler oluştu. Artık şiirden çok Türkiye’yi konu alan röportajlar yapılıyor Özel’le. Dergiler, internet sayfaları İsmet Özel röportajlarıyla dolu. Hatta kendini Türk hisseden herkes şu günlerde İsmet Özel ne diyecek diye merak ediyor.

O yine “zor zamanda konuştu.” İsmet Özel bu sefer gerçekten çok önemli şeyler söylüyor. Daha önce de önemli şeyler söylüyordu, ama bu sefer sıcağı sıcağına bir şey söylüyor. Can havliyle bir şey söylüyor, bir şeye dikkat çekiyor. “Gelecekte Türkiye diye bir yer kalacak mı, kalmayacak mı, bu soruya cevap vermemiz gerekir” diyor. Yaşanan son gelişmeler İsmet Özel’in sorduğu bu sorunun yabana atılmayacak, hayati önemi haiz bir soru olduğunu gösteriyor. Türkiye bir kaosa sürükleniyor ve bu gidişatı durduracak olan yine bizleriz. “Biz Türkler”, yani ‘ilayı kelimetullah’ diyen, yüzyıllardır İslam’ın bayraktarlığını yapan, mazlum milletlerin önderi, Çanakkale’de, Dumlupınar’da, Kafkaslar’da, Yemen’de vatanı, bayrağı için can veren “Biz Türkler!”

“İsmet Özel nerede duracak bilmiyorum” demiştim yazımın başında. O “durmuş, olmuş” ve durduğu yer çok mühim bir yer. Türkler’in otağına konmuş. Bize düşen ona kulak vermek. “Bir insan ben Müslüman’ım diyorsa Türk’tür” diyen Özel’i iyi anlamak gerek. Çağrı Bey’i, Alparslan’ı, Fatih’i, Mustafa Kemal’i yani ‘gavurla’ savaşı göze alan devlet adamlarını nasıl anlıyorsak, İsmet Özel’i de öyle anlamalıyız. Ama zaman geçmeden, “eyvah geç kaldım” demeden anlamalıyız. Yoksa gerçekten durum hiç iç açıcı değil.