İSRAİL, KENDİ KİTAB’INA GÖRE HAREKET EDİYOR!
Başbabakan, Gazze katliamının aktörü İsrail’e Tevrat’taki on emri hatırlatıyor, öldürmeyeceksin, diyor; ancak onlar, Muharref Tevrat’a göre hareket ediyorlar.
Evet, İslam Dini, barış dinidir, barışı yaygınlaştırmayı hedefine koyan ve her zaman barışı önceleyen dindir. Savaş kaçınılmaz olursa, İslam’ın savaş hukuku vardır. Savaşçıları kontrol altında tutan kırmızıçizgileri vardır. Sözgelimi, karşı taraf barış isterse, barışa yanaşacaksın… Savaş esnasında savaşa katılmayanlara dokunmayacaksın, özellikle mabedlere çekilmiş insanları, kadınları ve çocukları katletmeyeceksin. Savaşanlara bile eziyet etmeyeceksin… Gereksiz yere çevreye zarar vermeyeceksin… Öldürdüklerine acı çektirmeyeceksin… Savaşta ölenlerin cesetlerine saygısızlık yapmayacaksın, organlarını kesmeyeceksin, cesetleri ortada bırakmayacaksın… Ve benzeri sınırlar. Tabi ki bunlar Hak dinin belirlediği sınırlardır.
Peki Muharref Tevrat ne diyor? İşte ondan bazı cümleler:
Orduların Rabbi şöyle diyor: Şimdi git, Amaleki vur, onların her şeylerini tamamen yok et, onları esirgeme, erkekten kadına, çocuktan emzikte olana, öküzden koyuna, deveden eşeğe kadar hepsini öldür…[1]
“..o şehrin ahalisini mutlaka kılıçtan geçireceksin, onu ve onda olan her şeyi, hayvanlarını tamamen yok edeceksin ve onun bütün çapul malını sokağın ortasına yığacaksın. Şehri ve bütün çapul malının hepsini ateşle Rabbe yakacaksın.”[2]
“…Ve şehir seninle anlaşmaya yanaşmaz ve cenk etmek isterse, o zaman onu kuşatacaksın. Ve Rab, onu senin eline verdiği zaman, onun her erkeğini kılıçtan geçireceksin. Ancak kadınları ve çocukları, ve hayvanları ve şehirde olan her şeyi, bütün malını kendin için çapul edeceksin ve Rabbin sana verdiği düşmanlarının mallarını yiyeceksin… Bütün şehirlere böyle yapacaksın.”[3]
Görüldüğü üzere İsrail, kendi Kitabına göre hareket ediyor ve kendi kabul ettiği dogmaların gereğini yapıyor. Hem de ellerindeki Tevratı sallana sallana okuyan, kipalı askerleriyle yapıyor bütün bunları.
İşte tam burada Müslümanlar olarak biz, kendi Kitabımızın gereklerini ne kadar yerine getiriyoruz sorusuna cevap aramalıyız.
Yahudi’nin zulümlerinden vazgeçmesini beklemek için, önce Muharref Kutsal Kitapdaki bu ve benzeri yanlışların ve bu sakat anlayışların düzeltilmesi gerekir.