İSTANBUL (AA) - Hazine'den İstanbul Büyükşehir Belediyesinin mülkiyetine geçen Zeytinburnu'ndaki yaklaşık 4 bin metrekarelik taşınmaz, bedelsiz olarak 10 yıllığına Deniz Feneri Derneği'ne tahsis edildi.
Deniz Feneri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, 7 Haziran 2018'de bir dilekçe ile İstanbul Büyükşehir Belediyesine başvurarak genel merkez olarak kullandığı Zeytinburnu ilçesi Kazlıçeşme Mahallesi 10. Yıl Caddesi Cinoğlu Çıkmaz Sokak numara 4'teki 3 bin 775 metrekarelik taşınmazın kendisine 25 yıl bedelsiz tahsis edilmesini talep etti.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Emlak Müdürlüğü, Deniz Feneri Derneği'nin tahsis talebini, bir rapor haline getirerek Hukuk ile Sosyal Hizmetler komisyonlarına sundu.
Hukuk ve Sosyal Hizmetler komisyonlarında, CHP'li üyelerin karşı çıkışlarına rağmen taşınmazın "Sosyal hizmetlerde kullanılmak üzere Deniz Feneri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'ne 10 yıl süreyle bedelsiz tahsis edilmesi" kararı çıktı.
- Meclis'te tartışma
İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi, gündemine taşınan raporun görüşülmesi sırasında AK Parti'li ile CHP'li meclis üyeleri arasında tartışma yaşandı.
Dosya görüşüldüğü sırada söz alan CHP Grup Sözcüsü Süleyman Tarık Balyalı, belediye mülklerinin vakıf ve derneklere bedelsiz tahsis edilmesinin yanlış olduğunu savundu.
Bugüne kadar pek çok taşınmazın vakıf ve derneklere verildiğini ancak bunun bir süredir kesildiğini hatırlatan Balyalı, "Ne dernekler ne vakıflar geldi geçti. İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak gayrimenkuller verdik, bakım ve onarımlarını üstlendik. Tahsis konusu bir süredir gelmeyince, ben herhalde tahsis edilecek bir yer kalmadı diye düşünmeye başladım. Ama yanılmışım. Şimdi karşımıza geçmişi son derece karanlık ve kirli olan Deniz Feneri Derneği geldi. Bu tahsislerin yanlış olduğunu söylediğimizde, buradaki arkadaşlarımız çıkıp bize bu vakıf ve derneklerin ne kadar yararlı işler yaptığını anlatıyorlar." diye konuştu.
"Bu vakfı ve derneklerden başka sosyal yardım yapan kurum ve kuruluş yok mu?" diye sorulması gerektiğini dile getiren Balyalı, şunları söyledi:
"Sürekli olarak sizin partinizin yandaşı vakıf ve derneklere belediyemizin mallarını tahsis etme gibi bir zorunluluğunuz mu var? Başka vakıf ve derneklerin talepleri olmasına rağmen sürekli belli derneklere belediyenin imkanlarını oluk oluk akıtmayı anlamak gerçekten mümkün değil. İçimiz artık kan ağlamaya başladı. Ancak İstanbul Büyükşehir Belediyesi tahsis konusunda kantarın topuzunu kaçırdı, adaleti yok saydı. 'Bizden olsun' diye yandaş vakıf ve derneklere sonsuz imkan sağlıyorsunuz. Hiçbir şekilde kabul edilmeyecek bir iş yapıyorsunuz. Bu nedenle rapora ret oyu vereceğiz."
- "Soruşturmanın neticesi takipsizlik"
Hukuk Komisyonu Başkanı Sibğetullah Şahin ise meselenin çok farklı noktalara götürüldüğünü söyledi. Şahin, şunları dile getirdi:
"Derneği mi konuşacağız yoksa yapılan işi mi tartışacağız. 'Derneğin geçmişi son derece karanlık.' denildi. Deniz Feneri için 8 suç duyurusu üzerinden bir soruşturma başlatıldı. Peki, soruşturmanın neticesi ne? Takipsizlik. 45 kişiyi alacaksınız. Bir isnatla başlayacaksınız. Sonra adam kendini temizleme fırsatı bile bulamayacak. Aradan 8-9 yıl geçecek, hala o algı ile konuşulacak. Bakın takipsizlik kararı gerekçeleriyle önümde. Ayrıca Deniz Feneri'nin yaptığı sosyal yardımlaşma faaliyetlerine ilişkin dosya da önümde. 823 bin insanın faydalandığı bir meseleden bahsediyoruz. Bizim anlayışımız bu. Sivil toplum kuruluşlarıyla insanlara yardım edilmesine olumlu bakıyoruz."
Tartışmanın ardından dosya oylamaya sunuldu.
CHP'li Meclis üyelerinin "ret" verdiği dosya oy çokluğu ile kabul edilerek Meclis'ten geçti.