Konyam benim. Yine kenetlendi şehri için. Konyaspor’u, şehrinin en önemli değerlerinden birini yine sonuna kadar sahiplendi. Şehrini müdafaa etmek için yine 40 bin kişi Torku Arena’daydı. Koreografi yaptılar, marşlar, şarkılar söylediler. “Konyaspor geliyor bak” dediler. Yine tüm Türkiye’ye ders verdiler. Hepinize gönül dolusu sevgiler.
Beşiktaş maçı o kadar güzel başladı ki, Aykut Kocaman’ın ligi önceleyen, kupayı ikinci plana atan anlayışının ürünü olan yedek kadroyu başlangıçta umursamadım bile. 1-0 yenilse bile turu geçeceğini bildiği için bu tercihi daha kolay yapabildi ama maçın ilk dakikalarıyla birlikte sabırla oynayıp kazanmak için gelmiş bir Beşiktaş’ın karşısında savruk oynayan bir Konyaspor vardı sahada. Savunma ve orta saha kurgusu bozuk bir görüntü sergiledi ve topu ayağında tutamadığı için rakibi ön tarafta durdurmayı bir türlü beceremedi. Çok top çalıp çok da top kaybettiler.
İlk 15 dakika topla oynama yüzdesi en az 75’e 25 Beşiktaş lehineydi. Neyse ki istikrar abidesi Ali Çamdalı sigorta gibiydi. Hiç aksamadı. Tüm orta sahayı tek başına çekip çevirdi. 20. Dakikadan sonra oyun biraz dengelendi. Konyaspor etkili olmasa da, pozisyon da buldu ama ezberlemiş gibi pas üçgenleri kuran Beşiktaş, üstünlüğü tam olarak vermedi. İlk yarının son 10 dakikası ise kanatlara biraz daha yayılan Yeşil Beyazlılar, daha öne çıkıp seyircisini ayağa kaldırmayı başardı. Son anlarda Rangelov’un kaleye paralel gönderdiği top saç baş yoldurdu.
İkinci yarı Konyaspor daha önde ve çok adamla basıp Beşiktaş’ın pas yollarını tıkamayı başardı. Topu alan siyahlının başında üç yeşilli anında bitiveriyordu. Sanki Konyaspor 15 kişiyle oynuyordu.
Mutlaka goller bulması gereken Siyah Beyazlılar, en etkili adamları Gökhan Töre çıktıktan sonra Quaresma ile sağ kanatı ağırlıklı kullandı ama Mehmet Uslu ve Meha insan üstü bir çabayla orayı savundu. Beşiktaş baskılı gibi görünse de Konyaspor sinmiş bir görüntü vermedi ve kontralarla çok güzel pozisyonlar buldu.
Bir ara başımı kaldırıp tabelaya baktığımda 75. Dakikayı gördüm ve “bu saatten bu Konyaspor yarı finali kaptırmaz” dedim. Öyle olacağı da kesindi ama 85’te Alban Meha, olağanüstü mücadelesini harika bir şut ve golle süsledi. Kulakları sağır eden bir ses çıktı 40 bin kişiden.
Müthiş bir geceydi. Milyonlarca Konyalı ve Konyasporlu sevinçle evine gitti. Türkiye kupasında, sözde büyük bir İstanbul takımını top oynatmadan eleyerek yarı finale çıktılar.
Ayağınıza sağlık, taktiğinize sağlık, yönetimin desteğine sağlık ve en önemlisi o harika taraftarın sesine, yüreğine sağlık. Onlar istedi, Konyaspor yaptı.
Demek ki öyle maç öncesi konuşmakla, hakeme sallamakla olmuyormuş.
Demek ki neymiş: İstanbul konuşur, Konyaspor yapar, çarpar, işte böyle çakar.