İSTANBUL (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması kapsamında, örgütün şifreli haberleşme programı "ByLock"u kullandıkları gerekçesiyle aralarında eski emniyet müdürlerinin de bulunduğu 63'ü tutuklu 86 sanığın yargılandığı davada savunmalar alınıyor.
Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında oluşturulan binadaki duruşma salonunda İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmada Mahkeme Heyeti Başkanı Fikret Demir, tutuklu sanıklara TCK'nın "etkin pişmanlık" düzenlemesini içeren yasayı hatırlatarak, haklarını anlattı.
Kimlik tespitinin ardından ilk olarak savunma yapan tutuklu sanık Mustafa Karaman, İstanbul Emniyet Müdürlüğünde çalıştığını, geçen yılın ağustos ayında açığa alındığını söyledi.
Hakkında herhangi bir soruşturma başlatılmadan açığa alındığını savunarak, ev aramasında ele geçirilen dijital materyalin imajının alınmadığını belirten Karaman, ihraç edildiğini medyadan öğrendiğini kaydetti.
Karaman, "Kanunlara aykırı bir şekilde evim arandı ve kamera kaydı da yapılmadı. Yaşım itibarıyla bilgisayar programı gibi şeyleri pek iyi kullanamıyorum. İddianamede bu programı kullanmak için bir gruba üye olmak gerektiği söyleniyor. Ben böyle bir grubun içinde olmadım. Beraatimi talep ediyorum." ifadelerini kullandı.
Tutuklu sanık Ramazan Yaman da 2011'de İstanbul'da Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünde göreve başladığını ve 2016'da açığa alındığını anlattı.
İddianamede, ByLock'u hangi tarihte kullandığının belirtilmediğini dile getiren Yaman, "Wi-fi hattı aboneliği bana ait olduğu için mağdurum. Ev arkadaşım ve alt komşumla ortak interneti kullanıyorum. Bu internet hattı benim üstüme ait olduğu için buradayım, mağdurum. Tahliyemi talep ediyorum." diye konuştu.
- "ByLock'u FEM dershanesinde yüklediler"
Tutuklu sanık Muammer Sedef ise uzun süre Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde görev yaptığını belirterek, kanunsuz hiçbir eylemin içinde bulunmadığını savundu.
Sedef, kamuoyunun yakından takip ettiği önemli soruşturmaların hiçbirinde görev almadığını belirterek, "Kimseye kumpas kurmadım. Hiçbir usulsüz suçlama içinde yer almadım. Örgüt üyesi olmadığım gibi bu örgüte hiçbir şekilde maddi destekte bulunmadım. Beraatimi talep ediyorum." ifadelerini kullandı.
Bilerek veya isteyerek, ByLock'u telefonuna indirmediğini öne süren Sedef, şöyle devam etti:
"Çocuğum SBS'den iyi puan alınca FEM dershanesinden çocuğuma davet geldi. Ben de çocuğumu 2013'te FEM dershanesine kayıt ettirmiştim. Dershaneden sürekli arıyorlardı. 17 Aralık olayı yaşandıktan sonra dershaneye gidip bana mesaj göndermemelerini istedim. Telefonumu alıp 'size bir mesaj göndereceğiz, ondan sonra mesaj gelmeyecek' dediler. Bir şeyler yüklediler. Sonra müdürleri geldi, 'onu değil, bizim programı yükleyin' dedi. Bu programdan arada bir şeyler geliyordu. 15 Temmuz'dan sonra basında yayınlanan mavi logolu ByLock programına benzemiyordu." diye konuştu.
Bunun üzerine araya giren Mahkeme Başkanı Demir, "Bu program her türlü hale giriyor. Şimdi de araba yarışlarına ve şeker oyunu gibi uygulamalar altında telefonlara yükleniyor." dedi.
Savunması alınan tutuksuz sanık Akif Hamza Yaman, 18 Temmuz'da görevden uzaklaştırıldığı dile getirerek, "ByLock kullandığım suçlamasını nöbetçi mahkemede öğrendim. ByLock yüklendiği iddia edilen hat benim üzerime fakat bu hattı kardeşim kullanıyor." dedi.
Duruşma, sanıkların savunmalarının alınmasıyla sürüyor.
AA