Sabah gazetesinden Tülay Canbolat'ın haberine göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen günlerde aracında giderken bir üniversite öğrencisiyle yaptığı konuşmanın görüntüleri yoğun ilgi görmüştü. O görüşmenin altından gülümseten bir hikaye çıktı. Cumhurbaşkanı'nın telefonla aradığı üniversiteli Aylin İbrahimağaoğlu, o günü anlattı.
Söz konusu telefon görüşmesi ve o görüşmeye giden sürecin hikayesini anlatan Aylin, "İki hayalim vardı Türkiye'de üniversite okumak ve vatan sevgisini öğrendiğim lider Erdoğan ile tanışmak. Aralıksız üç yıl ona posta yoluyla mektup yazdım. Pes etmedim çünkü biliyordum onunla bir gün tanışacağımı" dedi.
KÜLLİYE'YE 2 HAFTADA 1 MEKTUP
İşte Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencisi Aylin'in anlattıkları:
"Aylin İbrahimağaoğlu, 20'li yaşların başında, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 1'inci sınıf öğrencisi. Almanya Frankfurt'ta doğup büyüyen Aylin, ilk-ortaokul ve liseyi burada okuduktan sonra 'Türkiye sevgisi' nedeniyle üniversiteyi İstanbul'da okumaya karar vermiş. 4 kardeşten en büyüğü olan ve "Ben ve ailem Cumhurbaşkanımızı çok sevip, ona büyük saygı duyuyoruz" diyen Aylin, Türkiye'yi gülümseten o telefon görüşmesinin detayların şöyle anlattı:
Ülkemde okuyup, kültürüme hakim olmak istiyordum bu gerçek oldu. Ancak aradan geçen yıllara rağmen çocukluğumda konuşma ve fotoğraflarıyla büyüdüğüm Erdoğan ile bir türlü tanışamamıştım. 2015'ten bu yana Başkan Erdoğan'a mektup yazıyorum. İki haftada bir mektup yazıp önce kendisine gönderiyorum. Cevap gelmezse aynı mektubu özel kalemi ve başdanışmanına gönderiyordum. Aradan yıllar geçti bir türlü mektuplarıma cevap alamadım ve onunla tanışamadım.
'YILLARCA YAZARDIM'
İmkanım sadece kağıt ve kalemimdi. Tüm dünyaya şefkat dağıtan, onca yılda ilk kez ülkemizin adını 7 düvele yayan ve gençlere büyük önem veren liderimizle ben de tanışmak istedim. Mektuplarım ulaşsın diye bazı bakanlıklara da gönderdim. Pes etmedim, bir gün muhakkak onunla tanışacak, 'Biz yürüdüğünüz yolda yanınızdayız' Sayın Cumhurbaşkanım' diyecektim. Cevabım yıllar sonra gelse de yıllarca yazmaya devam ederdim. Nihayet geçen hafta bir toplantı çıkışı yine bekledim ve bu kez tüm şartları zorlayarak mektubumu eline verdim.
'BAŞKA KİM OLACAK AYLİN'
Dünya lideriyle tanışmak hayallerimi anlatmak en büyük hayalimdi. Telefonum çaldı, sesinden tanıdım. Ama inanamadım, mektuplarım cevap bulmuş ve büyük lider beni aramıştı. Cumhurbaşkanımız konuşuyor ama ben heyecandan 'Cumhurbaşkanım tüm mektuplarımı aldınız mı?, uzun zamandır size ulaşmaya çalışıyordum' diyordum. Bana, 'Aylin bir dinle dinle, ya bu Oflular bir alem ya...' dedi. Sayın Cumhurbaşkanım siz misiniz? diye sordum o da gülerek 'Başka kim olacak Aylin benim tabii' dedi. Program program peşinde dolaştım, onlarca mektup yazdım ve başardım. Onunla tanıştım, beni Külliye'ye davet etti.
'HALKTAN BİRİ GİBİ...'
Hedeflerimi konuştuk, bana 'Okulunu başarıyla bitir, takipteyim' dedi. Ailecek ona dua ediyoruz çünkü o adını bilmediğimiz binlerce insanın umudu. Vatan ve millet sevgisini ondan öğrendim, çocukluğum onunla geçti. Öyle kıymetli, babacan biri ki. Konuşurken sanki Cumhurbaşkanı değil de halktan biri gibi konuşuyor. O'nun samimiyeti, güçlü ve kararlı duruşu biz gençlere büyük Türkiye'yi yaşatma yolunda azim veriyor..."