İstifayı düşünmek…
Ah Erdinç Ah. Bu sene kaç maç oynadın da cezalı oldun? Konyaspor’u Uğur Tütüneker’in ellerine bıraktın. “Erdinç yüzünden mi gitti bu maç” demeyin. Konyaspor’un sezon başından beri en sorunlu yeri savunma. Önce Hüsnü Özkara Erdinç’e kafayı takıp “Konyaspor’u şampiyon yapacağım” diyerek yöneticileri kandırıp Ali Turan’ı aldırdı. Takım sezona 8 puan geride başladı. Sonra Uğur Tütüneker geldi. Devre arasında transfer krizi tuttu. İki Murat’ı getirdi. Biri hiç oynamadı. Diğeri Ali Turan’ın orta sahadaki versiyonu çıktı. Bu arada Erdinç kulübeden saha içine güçlükle girebildi. Baktık ki takımın sorunu defansın arkasına atılan toplarmış. Bakın nasıl geldik Rize maçına. 1461’de oynarken canımıza okuyan Sercan ve Eren ikilisinden soldan hızlı koşan Eren, Konyaspor’un yine canına okudu. Defansın arkasına atılan topları Ali Turan resmen seyretti. İlk golde kafaya çıkıp, ıskalayıp rakibin ekmeğine yağ sürdü. Selim de Erdinç ya da onun tipinde bir oyuncu olmadan zorlandığını gösterince Konyaspor’un kalecisiyle rakip forvetler, ilk yarıda en az 4 pozisyonda karşı karşıya kaldı. Demek ki neymiş, Erdinç, sarkık oynayarak savunmanın arkasına atılan topları birer birer topluyormuş. Ama çalıştığı takımlarda sezon sonunu getirememekle ün yapan Uğur Tütüneker bunu görmüyor. Çünkü iyi niyetli değil. Murat Akın’ı oynatmak için bu kez de Ömer Ali’yi kenara oturtan Tütüneker, İshak’ı oynatmadığı zaman gelen tepkileri dindirmenin yolunu da böylece bulmuş oldu.
Erdal Kılıçarslan’a diyecek hiçbir şey yok. Teknik Direktör geçen hafta penaltı kaçıran “Süper Golcü Ars”a “sen atma, çekil kenara” deyip adamı yerse O’nun yerine atan Erdal’ın yaşayacağı stresi de on kat arttırmış olur. Son bölümde iyi niyetli oyuncuların gol için koşturması da “kenar”dan belirlenen kaderin kurbanı oldu.
Çok uzatmayalım. Konyaspor’un bu sene, hafta sonları birkaç saatliğine maçının sonucu merak edilen bir takımdan öte gidemeyeceği belliydi. Ümitlendiren, suçluyu başka yerlerde arayanlara bakmayın.
Ben, takıma maksimum faydası yüzde 20 olduğu söylenen teknik direktörün, bırakın faydayı takıma zarar vermesi halinde istifayı hiç düşünüp düşünmediğini merak ediyorum. Düşünmezler, çünkü görmezler, görmek istemezler. Çünkü “eski kafalı” teknik direktörler gönderilmeyi bekler.