Türkiye bu aylarda yabancı yatırımcıların gözdesi olmaya başladı. Geçtiğimiz yılki rekor büyüme, ekonomik istikrar, düşük enflasyon oranı, 17 Aralık 2004 tarihinde Avrupa Birliğinden alınan müzakerelere başlangıç onayı ve son olarak IMF ile varılan anlaşma, özellikle büyük yatırımcıların ülkemize yönelmesine sebep oldu. Geçtiğimiz Perşembe günü Başbakan, Avrupanın 900 milyar euroluk sermayesinin sahip ve yöneticileri ile İstanbulda Yatırımcı Danışma Konseyini topladı. Daha önce hiç rastlanmayan bir şekilde, ülkemize yatırım yapmayı planlayan büyük sermaye kuruluşları, eğer düşüncelerini pratiğe dökebilirlerse, bu durum her bakımdan ülkemize faydalı olacaktır.Bu hafta yine Alman İşadamlarının İstanbulda yapacakları toplantı, ağırlıklı olarak yatırımların ele alınacağı bir toplantı olacaktır. Ayrıca Arap Kalkınma Bankasının düzenleyeceği forum, iş dünyası açısından faydasının büyük olacağı muhakkaktır.Ekonomi parametrelerinin istenilen düzeyde olmasa bile istikrarlı bir durum sergilemesi, piyasaların gelecek planlamalarını daha rahat görüp, ona göre adım atmalarını sağlamaktadır. Düzgün bir ekonomi, toplumsal fayda bakımından vazgeçilmez şarttır. Ancak AK Parti iktidarında, üç yıllık bir dönemde enflasyon ve ödemeler dengesinde gösterilen başarı, istihdam konusunda olumlu bir şekilde neticelenememiştir. Hâlâ milyonlarca işsiz insan sokaklarda iş aramaktadır. Hükümetin istihdam konusunda, uygulamaya sokacağı SSK ve vergi avantajları, henüz net olarak iş dünyasına yansımamıştır. İşsizliğin gün geçtikçe artan oranda daha belirgin olarak hissedilmesi, dikkatlerin bu yönde yoğunlaşmasına neden olmaktadır. Vergilerin daha kolay ödenebilir hale getirilmesi, yatırım ve istihdamın önünü açacak, işsizlikle mücadelede büyük faydalar sağlayacaktır. Devletin, dolaylı vergilerin çeşit ve oranlarını artırması, dar gelirli ve küçük esnaf üzerinde büyük olumsuzluklar meydana getirmektedir. Özellikle akaryakıt fiyatları üzerinde çok büyük bir oranı teşkil eden vergi, dolaylı olarak fiyatlara yansımakta, vergi adaleti açısından eşitsizlik meydana getirmektedir. Bütün bunların yanında, SSK primlerinin de işsizlik üzerinde büyük etkisi bulunmaktadır. Zira ülkemizde çalışan insanların bir kısmının SSKsız olarak iş bulduğu herkes tarafından bilinen bir vakıadır. Yüksek SSK primleri, yeniden gözden geçirilmeli, istihdamı teşvik edecek projeler ivedilikle uygulamaya konulmalıdır. Ekonomide kaydedilen parlak başarılar işsizlikle gölgelenmemelidir. Hükümetin eğilmesi gerekli konular, iktidarın üçüncü yılında daha çok sosyal politikalar olmalıdır. Başbakanın genel seçimlerden önce, iki yıl boyunca yaraların sarılacağını belirtmesi üzerine, toplum bunu haklı bulmuş ve gelişmeleri gözlemlemiş, yerel seçimlerde bu başarıyı taçlandırmıştır. Ancak artık ekonomiyi yönetenlerin, önümüzdeki dönemde sosyal politikalara biraz daha fazla eğilmesi, işsizlikle mücadeleye büyük pay ayırması gereklidir. Bu meyanda Avrupa Birliği rüzgarı ile ülkemize yönelen yabancı yatırımcılar için her türlü kolaylık sağlanmalıdır. Bunun yanında çeşitli nedenlerle yurt dışına kaçmış bizim insanımızın yatırımlarının da Türkiyeye yönlendirilmesi, ekonomiye olumlu katkı yapacaktır.İstanbulda bu ay içerisinde yapılmış veya yapılacak olan ekonomiyle ilgili toplantılar, belki bu yılın en önemli toplantıları olacaktır.