Sosyal medya paylaşımları sebebiyle işten çıkarılan otel pazarlama sorumlusu B.S., işe iade davasını kazanarak eski işine döndü. Ancak işveren, Covid-19'u bahane ederek B.S.'yi mesainin ilk gününde ücretsiz izne çıkardı. Ardından işveren, sadakatsizlik iddiasıyla B.S.'yi tekrar işten çıkardı. Bu duruma itiraz eden B.S., 2. İş Mahkemesi'ne başvurarak boşta geçen süre ücreti, işe başlatmama tazminatı, kıdem ve ihbar tazminatı talep etti.
Mahkeme, işe başlatılmasına rağmen işe başlatma tazminatına hak kazanılmadığına karar verdi ve bazı talepleri reddetti. Ancak B.S., kararı istinafa taşıdı ve Bölge Adliye Mahkemesi itirazları geri çevirdi. Davacı, temyiz başvurusu yapınca devreye Yargıtay 9. Hukuk Dairesi girdi. Yargıtay, işe iade kararı sonrası işverenin davacıya gerçek anlamda iş vermediğini belirterek, işe başlatma sürecindeki usulsüzlüğü vurguladı. Ayrıca, işverenin Covid-19 gerekçesiyle ücretsiz izne çıkarma yetkisinin hedefine uygun kullanılmadığına dikkat çekti.
Yargıtay'ın kararında işverenlere yapılan önemli bir uyarı da yer aldı. İşe iade edilen işçilere samimi davranılması gerektiğini vurgulayan Yargıtay, "İşe başlatır gibi yapmayın, gerçekten iş verin" uyarısında bulundu. Mahkeme, davacının ihbar tazminatını reddederken, boşta geçen süre ücreti ile işe başlatmama tazminatı taleplerini göz ardı etti. Bu durum, Yargıtay tarafından hatalı bir değerlendirme olarak nitelendirildi, ve belirtilen alacakların hesaplanarak davalı işveren tarafından davacıya yapılan ödemeler dikkate alınmak suretiyle hüküm kurulması gerektiği belirtildi.