Günümüz toplumunda insanların tüm yaşamları boyunca hep daha çok kazanmayı istedikleri iki şeyden biridir “İtibar” ötekisi de para. İtibar; insanoğlunu aklının erdiği evreden başlayıp son nefesine kadar vazgeçemediği bir olgudur. Tam olarak kelime anlamı “Bir insan için, çevresinde ya da toplum genelinde düşünülen ve söylenebilen olumlu ya da olumsuz değer yargılarının bütünüdür.”
Kişisel, kurumsal ve toplumsal olarak üçe ayırabileceğimiz bu konuda benim ele almak istediğim “kişisel itibar” kendi içinde üçe ayrılabiliyor. 1-Parasal Maddi İtibar 2-Makamsal Koltuk İtibar 3-Şahsi itibar. Tek tek ele alacağım bu üçünde de, itibarı kazanmak zor ve zahmetlidir. Ancak asıl zor olan, kazanılan mevcut itibarı korumak ve sürdürebilmektir. Her ne kadar kabul etmesek te hatta isyan etsek de günümüzde artık itibarlarında, itibarını kaybettiği ve birinin sırtından diğerinin de kazanılmaya kalkışıldığını görüyoruz. Kazanımı ve birikimi bolca elinde bulunduran ve toplumca itibarlı olarak nitelendirilen insanların özgeçmişlerine şöyle bir baktığımızda gerçek itibarının nerden ve nasıl kaynaklandığını çözebiliriz. Gönül rahatlığıyla “ Şahsi itibarını” kazanmış ve sürdürmekte diyebileceğimiz insanlarımızın sayısı öylesine kıt ki ve gün geçtikçe de azalmakta. 3. Şıkka giren bu şahsi itibarlı kişilerin zaten toplum içindeki edindikleri yer gereği çok fazla, maddi itibar ve koltuk itibarına ihtiyaçları olmaz. Fakat bir şekilde hasbel kader ya da sırf birilerine kukla olarak bir takım yerlere gelmiş değil, getirilmiş insanların ellerinde bulundurdukları “Makam itibarı” sayesinde toplum içerisinde, insanlara tepeden bakmaları yokmu? Adamı çıldırtıyor resmen. Bu tiplerin altlarından koltuklarını çektiğin anda, dibe vuracak türden sıradan insanlar oldukları aşikârdır. Birde şu, baba parası sayesinde ya da birtakım kataküllee ile kazanılmış “ak olmayan kara paraları” sayesinde maddi itibar kazanmış konumdaki itibarlı grup yok mu? Bunların afra tafraları ve havaları ise bir başka oluyor. Sanki şahsi itibarları sağlam, toplumca sevilip sayılan birisi ya da seçimle toplum tercini alarak oralara gelmiş edalarıyla –Küçük dünyaları ben yarattım… havasındaki zavallılar. Bu tiplerinde kasalarındaki paralarını (Gerçi birçoğunun parası pulu falan da yok. Ya tefeci yada banka kredileri ile sırf görüntü ve etiket) emirlerindeki çalışan insanları çek, inanın şuan ekmeği hatırına“beyim paşam” diye eyvallah edenlerin çoğu, yolda görse selam vermez bu tiplere.
Ama öyle ya da böyle günümüz toplumunda bir şekilde adamlar itibar sıfatını ele geçirmiş ve işi götürüyorlar ya, gerisi laf. Ya hiçbir itibarı olmayan ve her zaman ikinci hatta üçüncü sınıf insan muamelesi gören memleketim insanlarına ne demeli. O sözde itibarlı dediğimiz insanlara o itibarı bizzat veren, ancak hiç karşı itibar görmeyen sıradan ülkem insanı. Hani bir söz vardır “Allah kime, neyi, niçin verdiğini kimse bilemez. Hayır, sandıklarımızda şer, şer zannettiklerimizde hayır gizlidir”
Sonuç olarak itibar; sandığımız şeydir, karakter ise olduğumuz şey. Asıl olan şu fani dünyada itibardan ziyade karakter sahibi olmak değil midir sizce de. İnsan olana düşen; insan gibi yaşayıp, insan gibi hayat sürmek ve kendine yakışanı yapmaktır. Rabbim cümlemizi “Şahsi itibarı yüksek ve karakteri sağlam” kullarında eylesin.
ADAM GİBİ*****************
İtibar girerken elinde olandır,
Karakterse çıkarken eline kalan.
*************HİKMETLİ SÖZLER
***Mutlu Ol…***
Düşünebildiğin için bile mutlu ol,
Doğruyu yanlışı bildiğin, ayırt edebildiğin için mutlu ol,
İnsanlar için önemliysen ve önem veriyorsan insanlara,
İyi günde bir ordu, kötü günde dostun varsa yanında,
Dünyanın kaderidir bu, sen aldırma, mutlu ol ...
Mutlu ol yaşadığın için, Mutlu ol yaşadıkların için,
Sevebiliyorsan gerçekten eğer, mutlu ol ...
Aşkın gerçeğini yaşıyorsan, tükenmiyorsa sevgin,
Yıllar geçsede “seni seviyorum” demek geliyorsa içinden hala,
Çekip gitse de bir gün o, belki gelir diye düşün, mutlu ol !
Hayır böyle bitemez, böyle çekip gidemez de ve bekle,
Bu şehrin sokaklarında beklemedeyken, umutlu ol ...
Haklıysan eğer davanda mutlu ol ...
Hep arkadan vurulsan bile,
Kimseyi kırmasan ve kırılsan bile,
Hakketmediğin şeyler yaşasan bile,
Kendin gibi yaşa ve mutlu ol ...
Mutlu olabildiğin için mutlu ol,
Ağlamak istediğinde gözyaşın olduğu için,
Haykırmak istediğinde sesin çıktığı için,
Koşmak istediğinde koşabildiğin,
Mutlu olup coşabildiğin için yeri geldiğinde...
Özleyebileceğin bir küçük kız olduğu için,
Sen, sen olduğun için doğal ve gerçek,
Her şeye karşın, yaşama inat, mutlu ol..