Fetullahçı Terör Örgütü’nde itirafçı patlaması yaşanıyor. Bir dönem teröristbaşı Gülen’e en yakın isimlerden biri olan ve “Küçük Dünyam” isimli kitabı kaleme alan Latif Erdoğan sahte itirafçı olarak cezaevinden kurtulmaya çalışan FETÖ’cü hainler hakkında yargıyı uyardı. Sabah.com.tr’ye konuşan Latif Erdoğan, yargıyı yanlış yönlendiren sözde itirafçı FETÖ’cü hainler hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.
İşte o açıklamadan bazı başlıklar:
İTİRAFLAR GERÇEKÇİ GÖRÜNMÜYOR
Son günlerde birçok FETÖ üyesinin itirafçı olarak cezaevinden yırtmaya çalıştığını görüyoruz. Medya ve yargı mensuplarının bu konuda çok dikkatli olması gerekiyor. Bence bu itirafçılık meselesinin minumumda tutulması gerekiyor. Bu isimlerin verdiği ifadenin itiraf olarak kabul edilmesi için mutlaka örgütü gerçek anlamda deşifre etmesi gerekiyor. Ayrıca darbenin arkasında Fetullah Gülen olduğunu ve kendilerine Gülen’den emir geldiğini kanıtlarıyla ortaya koymaları gerekiyor. Benim kitaplarımdan, ordan burdan duyduklarıyla verilen ifadeler kesinlikle itiraf kabul edilmemeli. Bu örgütün yeni taktiği. Bu oyuna gelinmemeli.
TÜRKİYE’DEN KAÇAN YARGI MENSUPLARINI DEŞİFRE ETSEN NE OLACAK?
300 hakim ve savcının itiraf ettiği söyleniyor. İtiraflara bakıyoruz birçoğunda İsmail Köse ve Selahattin Atalay’ın ismi ön plana çıkıyor. Bu iki isim de aylar önce yurtdışına kaçmış. Bunları deşifre etmenin kime ne yararı var? İtiraflar arasında neden görevde olan tek bir FETÖ’cü isme rastlamıyoruz? Şu an bürokraside hiç FETÖ’cü yok mu? İtirafçı olduğunu iddia edenler bunları neden deşifre etmiyor. İtiraflar hep belli isimler üzerinde yoğunlaşıyor. Kesinlikle bu açıklamalar itiraf kapsamında değerlendirilmemeli. Bu kişiler cezaevinden yırttıktan sonra Türkiye’de örgüt faaliyetlerine kaldıkları yerden devam edecek.
İLHAN İŞBİLEN DOĞRUYU SÖYLEMİYOR?
FETÖ üyeleri hala ısrarla Fetullah Gülen’i korumaya devam ediyor. Mesela İlhan İşbilen’in verdiği ifadeler tamamen gerçek dışı. Gülen’in medya ile bir ilgisinin olmadığını söylüyor. Her hafta Zaman, Samanyolu, Bankasya ve Kaynak Holding gibi kurumların toplantıları olurdu. Bu toplantılarda ben de vardım İlhan İşbilen de vardı. İlhan İşbilen gerçekleri konuşsun.
CEZAEVİNDE İNTİHARLAR ÖRGÜT İŞİ
Alattin Kaya “bana intihar eder misin” diye soruldu demiş. Bence bu cezaevi intiharları mercek altına alınmalı. O telkin yıllar önce de vardı. Canımızı veririz davaya ihanet etmeyiz telkini hep yapıldı. Bu felsefe bu günler için insanlara aşılandı. Gülen bile devamlı olarak “davama ihanet edeceğime ölürüm” derdi. Ama bırakın ölmeyi bir gün bile hapse girmeyi göze alamadı. 10 tane doktorla yaşayan adam ölümü göze alabilir mi? Kendi geleceği ve hırsı için yüzbinlerce insanı yaktı.