Şimdi çıkmış bazı arkadaşlar, kendileri gibi devlete ve hükümete küfretmemizi bekliyorlar...
Bunu yaparken de mensup oldukları muhalefetteki partileri ‘cılız’ cümlelerle eleştiriyorlar...
Ve “hadi sen de yapsana” diyerek ‘iyi gazeteci’ olduklarına her nasılsa kendilerini inandırıyorlar.
Bizse onların en çetin zamanlardaki tavırlarını biliyoruz...
***
Ülke 28 Şubat gibi kapkara bir dönemden geçmiş...
On binlerce mağdur oluşmuş...
Psikolojik travmaların haddi hesabı yok!
Bizim doğrucu Davut’lar, o yılarda ‘gıklarını’ çıkarmamışlar...
Cumhuriyetin faziletlerini paylaşma derdindeler.
***
Aralık 1995’te yapılan seçimlerde Milli Görüş’ün lideri merhum Necmettin Erbakan sandıktan zaferle çıkmış...
Yüzde 21 oyla Meclis’teki 550 sandalyenin 158’ini kazanmış...
Refah Partisi ile DYP koalisyon kurmuş...
Necmettin Erbakan Başbakan olmuş...
***
-Erbakan’ın YAŞ üyelerine verdiği yemekte Oramiral Güven Erkaya’nın garsona ‘bana rakı getirin evladım’ derken...
-TÜSİAD, erken seçim talebini dile getirirken...
-Libya gezisi nedeniyle Erbakan hakkında gensoru verilikten...
-Ankara DGM savcısı Nuh Mete Yüksel, Başbakan Erbakan, Çalışma Bakanı Necati Çelik ile bazı milletvekilleri hakkında suç duyurusunda bulunurken...
-Rektörler komitesi bildirge yayımlayarak hükümete sert uyarılarda bulunma cüreti gösterirken...
-Medyada art arda çıkan “Taksim’e cami”, “Ayasofya ibadete açılacak”, “500 tarikat 5 bin şeyh”, “Defileler yasaklanıyor” gibi manşetlerle asker tahrik edilirken...
-Vural Savaş, Erbakan Hoca’nın ülkeyi iç savaşa sürüklediğini ileri sürerken...
-Sincan’dan tanklar yürütülürken...
-ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz “Türkiye kaosa gidiyor. Güç birliği yapmaya hazırız” derken...
-Ve Tarih 28 Şubat 1997...
-En uzun Milli Güvenlik Kurulu toplantısının ardından Başbakan Necmettin Erbakan’a yapılan baskılar iyice artarken...
-5 günlük direncin ardından Erbakan Hoca, MGK kararlarını imzalamak zorunda kalırken...
-Akademisyenler, subaylar ve yöneticiler fişlenerek görevlerinden uzaklaştırılırken....
-Meslek liselerinin ortaokul kısımları kapanıp, Meslek Liseli ve İHL’li öğrencilerin üniversitelere girişi, katsayı uygulaması ile engellenirken...
-Genç kızların başörtüsüyle okumaları yasaklanırken...
***
Bütün bunlar olurken ne yaptınız?
Bu yanlışlara ‘yanlış’ diyebildiniz mi?
Nerde!..
Hatta bazınız alkış tuttunuz...
***
Elbette inandığınız gibi yaşamaya hakkınız var.
Buna halkın da hakkı olduğunu unutmayın yeter!