Cumhurbaşkanlığının himayesinde gerçekleştirilen Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Koordinasyon Kurulu Toplantısı'nda konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye'de son 21 yılda kadın hakları ve şiddetle mücadele konusunda yapılan düzenlemeleri anlattı. Toplantıda, kadına karşı şiddetle mücadelede iş birliğinin önemine vurgu yapılırken, Adalet Bakanı Tunç, 2003 yılında kurulan aile mahkemeleri ve 2011 yılında kurulan Aile Bakanlığı gibi önemli adımların atıldığını belirtti.
Adalet Bakanı Tunç, 2020 yılında alınan bir kararla, kadına yönelik şiddetle ilgili soruşturmaların daha etkin yapılabilmesi için özel soruşturma büroları ile tedbir mahkemelerinin kurulduğunu ifade etti. Bu düzenlemelerin olumlu sonuçlarını gördüklerini belirten Tunç, özel büroların kurulmasının ardından kadına karşı işlenen suç soruşturmalarının tamamlanma sürelerinin önemli ölçüde kısalığını vurguladı.
Toplantıda öne çıkan bir diğer önemli nokta ise "iyi hal indirimi düzenlemesi" oldu. Kamuoyunda "kravat indirimi" olarak bilinen düzenlemeyi gözden geçirdiklerini belirten Tunç, artık failin kılık kıyafeti ve davranışlarının, yargılama safhasında indirim nedeni olarak kabul edilemeyeceğini hükme bağladıklarını açıkladı.
Bakan Tunç, suç mağduru kadınların ücretsiz olarak avukat görevlendirilmesini sağlayarak, adalete erişim konusunda önemli bir adım attıklarını ifade etti. Ayrıca, suç mağduru kadın ve çocukların faillerle bir araya gelmeden ifadelerini verebilmelerine imkan sağlayan adli görüşme odalarının sayısını 170'e çıkardıklarını ve bu odalarda 100 binden fazla adli görüşme gerçekleştirildiğini belirtti.
Adalet Bakanı Tunç, kadına yönelik şiddetle mücadelede farkındalığı artırmak amacıyla Adalet Akademisi'nin hakim, savcı ve adaylara eğitimler verdiğini vurgulayarak, kadın hakim ve savcı sayısını 2002'de bin 847 iken, bugün 8 bin 854'e çıkardıklarını ifade etti. Ayrıca, Adalet teşkilatında görev alan personelin yaklaşık yarısının kadın olduğunu belirterek, bu durumun kadına verilen önemi gösterdiğini söyledi.
Bakan Tunç, konuşmasını "Amacımız bir kadının dahi ayrımcılığa, şiddete, haksızlığa maruz bırakılmamasıdır" ifadeleriyle tamamladı.