ANKARA (AA) - YEŞİM SERT KARAASLAN - Ürolojik hastalıklar içinde ilk sıralarda yer alan ve idrara çıkma bozukluğu oluşturan iyi huylu prostat büyümesinde tedaviye geç kalındığında, böbrek yetmezliği, mesane taşları, tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları ve idrar yapamamaya bağlı sonda kullanma mecburiyeti gelişebildiği belirtildi.
Türk Üroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Önder Yaman, 26-30 Eylül "Avrupa Üroloji Haftası" dolayısıyla AA muhabirine yaptığı açıklamada, ürolojik hastalıklar hakkında farkındalık yaratarak toplumsal bilinci artırmak istediklerini belirterek, tedavi başarısının artmasında yeni teknolojiler ve anlayışların tanıtılmasının, güncel tedavi yaklaşımlarının bilinmesinin faydalı olduğunu söyledi.
Ürolojik hastalıklar içerisinde en sık görülen sağlık sorunlarından birisinin "İyi Huylu Prostat Büyümesi-BPH" olduğuna dikkati çeken Yaman, hastalığın özellikle gece uyurken sık sık idrar nedeniyle uyanmak, acil idrar yapma isteği, idrara başlarken bekleme, ıkınma, zorlanma, kesik kesik idrar yapma, idrarını tam boşaltamama, mesanede idrar kalma hissi, idrarı yaptıktan sonra damlama olması gibi belirtilerle kendisini gösterdiğini anlattı.
Prof. Dr. Yaman, hastalığın hafif, orta ya da şiddetli şekilde seyredebildiğini ifade ederek, "İyi huylu prostat büyümesinde tedaviye geç kalındığında böbrek yetmezliği, mesane taşları, tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları, mesanede geri dönüşü olmayan bozulma ve idrar yapamamaya bağlı sonda kullanma mecburiyeti gelişebilir." uyarısında bulundu.
Tüm dünyada 50 yaşın üzerindeki her 2 erkekten 1'inde iyi huylu prostat irileşmesine bağlı idrara çıkma bozuklukları bulunduğuna işaret eden Önder Yaman, "Bu, koroner kalp hastalıkları, hipertansiyon ve şeker hastalığından sonra 4'üncü sıklıkla görülen bir durumdur.'" dedi.
- Türkiye'de 5 milyon 100 bin erkek bu sorunu yaşıyor
İstatistiksel çalışmalara göre, Türkiye'de 50 yaşın üzerinde 5 milyon 100 bin erkekte prostat irileşmesine bağlı idrara çıkma şikayeti bulunduğunu anlatan Yaman, şunları kaydetti:
"Avrupa'da ise bu sayının 25 milyonun üzerinde olduğu bildirilmektedir. Bu erkeklerin ancak yarısı şikayetleri nedeniyle doktora başvurmaktadır. Hekime BPH nedeniyle giden hastaların yaklaşık yarısı ilaç tedavisi alırken, 4'te 1'i ameliyat edilmektedir. Geri kalan 4'te 1'lik grup ise düzenli olarak takip altındadır. Takip edilen hastaların 6'da 1'i 2'nci yılın sonunda, 5'te 1'i 4'üncü yılın sonunda cerrahi müdahaleye alınmaktadır."
Prof. Dr. Yaman, cerrahi operasyonun son seçenek olduğunun altını çizerek, ameliyattan önce mutlaka ilaç tedavisinin uygulanması ve hastanın dikkatli bir şekilde izlenilmesi gerektiğinin daha doğru olduğunu, gelişmiş ilaçlar sayesinde prostatta küçülme, prostat-mesanede gevşeme sağlanabileceğini de vurguladı.
AA