İyi iş çıkardık

M. Ali Köseoğlu

Haber kaynaklarımızdan birisi de Anadolu Ajansı…

Önce Konya için bir hakkı teslim edelim:

Çalışkan ve gayretli arkadaşlarımız var.

Genel olarak Anadolu Ajansı yani AA, güvenilir bir haber kaynağıdır.

AA’nın servis ettiği bir haber en az üç imza ile çıkar.

Haberi yazan muhabir, bazen onun şefi, Konya Bölge Müdürü, AA’nın merkezdeki sorumlu kişisi olmak üzere imza sayısının arttığı da olur.

Şeb-i Arus gecesinde bir konuşma yapan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın konuşma metnini yayımlayan AA’nın haberi de muhabir, sorumlu müdür ve bunun gibi ilgililerin imzasından geçtikten sonra yayımlanmış bir haberdi.

AA’nın haberinde Günay’ın tasavvufta ‘çoklukta birlik’ anlamına gelen ‘kesret içinde vahdet’ tabiri yerine ‘dünyevi zevkler içinde birlik’ anlamına gelen ‘şehvet içinde vahdet’ ifadesi dikkat çekiyordu.

Biz de bu ifadenin ‘Bakan tarafından’ yanlış olarak kullanıldığını belirtip, doğrusunun ne olması gerektiğini haberimizde verdik.

AA’nın haberini öylece servis etmedik.

Yani yanlışı gördük.

Oysa bizim gibi davranmayıp bu haberi ‘şehvet içinde vahdet’ şeklinde yayımlayan onlarca haber organı var yeryüzünde.

Ve bu haberi böylece okuyan binlerce kişi…

Dikkat ediniz, AA’nın tek abonesi kuruluş biz değiliz.

Konya’daki yerel gazetelerden tutun da Van’daki yerel gazetelere, yaygın basından uluslar arası basın organlarına kadar pek çok kuruluş AA’nın abonesidir.

Halen habervakti.com’dan Simav Kaymakamlığı’nın sitesine kadar pek çok yerde Ertuğrul Günay’ın ‘şehvet içinde vahdet’ sözleri yer alıyor.

Yani AA’nın yaptığı bir hata uluslar arası bellekte kayıt altında.

Bizim haberimiz üzerine yaygın basının Konya temsilcisi olan bazı arkadaşlarımız da bu haberi yayın kuruluşlarına servis etmişler.

‘Bakan Günay’ın şehvet gafı’ diye.

Nihayetinde verdiğimiz haber Ertuğrul Bey’in dikkatini çekmiş… Ertuğrul Bey’in müşavirleri bize kadar ulaştılar…

Biz de ‘şehvet içinde vahdet’ ifadesinin devletin ajansı olan AA tarafından servis edildiğini söyledik kendilerine.

Müşavirler bizden sonra AA’ya ulaşarak servis ettikleri haberin yanlış olduğu uyarısında bulunmuşlar.

AA da “17.12.2008 tarihinde yayımlanan “Mevlana'nın 735. Vuslat Yıl Dönümü... Kültür ve Turizm Bakanı Günay...” başlıklı haberimizin 3. başlığı, giriş ve 7. paragrafında “editöryal hatadan” dolayı yer alan “şehvet” kelimeleri “kesret” olarak düzeltilmiştir. Haberimizi düzelterek yeniden yayımlıyoruz. Saygılarımızla, 19.12.2008” ifadesiyle yanlışını itiraf etti.

“Bakan gafı” olarak verdiğimiz haberin “AA gafı” olduğunun ortaya çıkması, bizim hiç kimsenin dikkat etmediği bir şeye dikkat etmiş olmamızın meyvesidir.

Bu haberle ilgili tek kusurumuz, bir devlet ajansının ülkenin bir bakanı ile ilgili servis ettiği haberde hata yapabileceğini düşünmememizdir.

Ne ki Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın internet sitesinde ‘Bakanımızın konuşmaları’ linkinde Ertuğrul Bey’in Şeb-i Arus gecesinde yaptığı konuşmanın metni de henüz yer almamaktadır.

Bundan sonra elbette AA’nın haberleriyle ilgili olarak daha da hassas olacağız.

Fakat bu haberi yapmış olmasaydık, Anadolu Ajansı’nın hatalı haberi ortaya çıkmayacak ve çok önemli yanlışlık asla düzeltilemeyecekti.

Asıl fecaat Bakanın konuşmasını AA’nın servis ettiği gibi, ‘şehvet içinde vahdet’ olarak yayımlamaktı.

Bu habere hiç yorum katmadan, öylece vermediğimiz için çok huzurluyum.

Haberimizin bir işe yaradığını düşünüyorum, iyi bir iş çıkardığımız kanaatindeyim…

Samimi okurlarımızın da bizim dikkatimizi takdir edeceklerine inanıyorum.

Tabi bu arada Anadolu Ajansı’nın bu işten çıkarması gereken dersler var.

Umarım bu dersler hızlı bir şekilde alınır ve bir daha böyle zor durumlarla karşılaşılmaz.

Bir de bu haberimizde Ertuğrul Bey’in kültürel bir açılış yerine Başbakan Erdoğan’ın yanında kalmasını da eleştirmiştik.

Dubai Prensi’nin Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi’ne bağışlanan cihazlarla ilgili yaptığı kültürel açılışta ne Günay vardı ne de İl Kültür ve Turizm Müdürü Mustafa Çıpan…

Yaptığımız tespitlerle ilgili bir hata(mız) varsa, bunların ortaya çıkmasının bizi mahcup edecek bir tarafı yok.

Bir de tüm yanlışlıkların önemli bir bahanesi var.

O da insanlığımız.

Yorum Yap
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.