İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, "İstediğiniz kadar yargı reformu paketi getirin, yargıyı siyasallaştırmaktan kurtarmadığınız sürece, toplumu ekonomik, sosyolojik ve psikolojik olarak refaha kavuşturmadığınız ve suçun sebeplerini ortadan kaldırmadığınız sürece Türk hukuku yamalı bohça haline gelmeye mahkumdur." dedi.
Dervişoğlu, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, geçen hafta Adalet Komisyonda kabul edilen infaz düzenlemesi teklifinin adeta yeni bir yargı paketi olduğunu, teklifin özünün bataklığı kurutmak değil, sivrisinekle mücadeleyi amaçladığını öne sürdü.
Teklifin, devleti ve yargıyı bataklığın kenarında elinde raketle sinek mücadelesine devam etmeye zorladığını ileri süren Dervişoğlu, "İstediğiniz kadar yargı reformu paketi getirin, yargıyı siyasallaştırmaktan kurtarmadığınız sürece, istediğiniz kadar infaz indirimi yapın, toplumu ekonomik, sosyolojik ve psikolojik olarak refaha kavuşturmadığınız ve suçun sebeplerini ortadan kaldırmadığınız sürece, suçu, hukukun temel ilkeleriyle değil, döneme göre ve siyasi saiklerle tanımladığınız sürece, iktidarınıza tehdit gördüğünüz her şeyi suç gördüğünüz sürece, Türk hukuku yamalı bohça haline gelmeye mahkumdur." dedi.
Kadim devlet geleneği ve İslam dininde adaletin vazgeçilmez olduğunu vurgulayan Dervişoğlu, şöyle konuştu:
"Türkiye'de maalesef devleti, iktidarın kendisi olarak kabul eden ucube bir başkanlık sistemiyle, siyasi rakipler de devletin hasmı ilan edilmektedir. Bu anlayış, farklı görüşlere karşı tahammülsüzlüğünü, suç isnat ederek göstermektedir.
Gazetecilerin tutuklanması, tutuklu yargılanmaları bu zihniyetin ürünüdür. İşin daha acı tarafı da hukuk fakültesinden mezun olmuş yargı mensuplarının bu siyasal tavra göre işlem yapmalarıdır."
Müsavat Dervişoğlu, darbe girişimi öncesinde FETÖ'nün elindeki yargı tarafından soruşturulan, sahte deliler, usulsüz dinlemeler nedeniyle yargılananlara yargının "iş yükü" nedeniyle yeniden yargı yolunun açılmadığını belirtti.
Bunun bir gerekçe olamayacağını savunan Dervişoğlu, "İnsanların hürriyetini, onurunu iş yükü sebebiyle umursamayan bir düzenden adalet çıkar mı?" diye konuştu.
Dervişoğlu, daha sonra basın mensuplarının sorularını da yanıtladı.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in evindeki yardımcısının koronavirüs testinin pozitif çıkmasına ilişkin de konuşan Dervişoğlu, "Sayın genel başkanımızın sağlık durumu gayet iyi. Bu basına yeni yansımış bir durum. Genel başkanımızın rutin kontrolleri var. Son test sonuçları da negatif. Şartların gerektirdiği biçimde evinde istirahatine ve yaşamına devam ediyor. Şükürler olsun Allah'a ki sağlığı gayet yerinde." dedi.
Dervişoğlu, yardım kampanyalarına ilişkin de içinden geçilen zor dönemde sosyal dayanışmanın icap ettiğini, Türk milletinin de bu dayanışmayı layıkıyla yerine getirdiğini söyledi.
Kişinin kişiye, kurumların kişilere yardımlarını sınırlandırmanın doğru olmadığını düşündüğünü ifade eden Dervişoğlu, "Çok başlılık varmış izlenimini yaratabilecek tedbirleri yerinde bulmuyorum. Belediyeler üzerinde yapılan yardımlarda paralel bir yapının oluşturulduğu yönünde endişelerden bahsediliyor. Bu fevkalade yanlıştır ve bu yanlıştan dönmeleri icap ediyor." diye konuştu.
Dervişoğlu, pandemi nedeniyle görevi başında yaşamını yitiren sağlık çalışanlarının şehit sayılmasına ilişkin olarak da hükümetin, muhalefetin önerilerine hep ret cevabı verdiğini ifade ederek "Bu düzenlemenin zaman kaybetmeden hayata geçirilmesi gerekmektedir." dedi.