İzinsiz evlenen memura istifa yaptırımı yok

Anayasa Mahkemesinin Dışişleri Bakanığında izin almadan evlenen memurların istifa etmiş sayılacağına ilişkin kanun hükmünü iptal gerekçesi Resmi Gazete'de yayımlandı

 Anayasa Mahkemesinin Dışişleri Bakanlığından izin almadan evlenen memurların istifa etmiş sayılacağına ilişkin kanun hükmünü iptal gerekçesi Resmi Gazete'de yayımlandı.

Ankara 9. İdare Mahkemesinde, baktığı bir dava kapsamında, 6004 sayılı Dışişleri Bakanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'un 20. maddesinin 4. fıkrasındaki "İzin almadan evlenen memurlar istifa etmiş sayılır" cümlesinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması için Anayasa Mahkemesine başvurmuştu.

Başvuruyu esastan görüşen Yüksek Mahkeme, söz konusu kanun hükmünü Anayasa'ya aykırı buldu.

Kararın Resmi Gazete'de yayımlanan gerekçesinde, Kanun'un 20. maddesinin 4. fıkrasında, Bakanlığın, kendi yapacağı yarışma sınavları ile alacağı memurlar başta olmak üzere, yurt içi ve yurt dışı teşkilatında istihdam edeceği personel ve eşleri için güvenlik soruşturması yaptırabileceği ve güvenlikle bağlantılı gerekçelerle bakanlık memurlarının evlenmeden önce bakanlığın iznini almakla yükümlü olduklarının öngörüldüğü anlatıldı.

İtiraz konusu kuralda ise bu yükümlülüğe aykırı davranılması durumunda memurun istifa etmiş sayılacağının düzenlendiği belirtildi.

Anayasa'nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti ilkesine atıfta bulunulan gerekçede, kanunların kamu yararının sağlanması amacı taşımasının, genel, objektif, adil kurallar içermesi ve hakkaniyet ölçülerini gözetmesinin hukuk devletinin gereği olduğu, bu nedenle kanun koyucunun hukuki düzenlemelerde kendisine tanınan takdir yetkisini anayasal sınırlar içinde kullanması gerektiği vurgulandı.

Aileyi Türk toplumunun temeli olarak tanımlayan Anayasa'nın 41. maddesinde, ailenin birey ve toplum hayatındaki önemine işaret edildiği belirtilen gerekçede, düzenlemeyle ailenin birlik ve bütünlüğünün korunmasının amaçlandığı ifade edildi.

Anayasa'nın 41. maddesiyle devlete yüklenen pozitif ödevlerin gereği olarak, devletin kurulan aile birliğinin huzur ve refahını bozacak nitelikte ölçüsüz müdahalelerden kaçınmak durumunda olduğu aktarılan gerekçede, şunlar kaydedildi:

"Devletin dış politikasının güven içinde yürütülebilmesi için, Dışişleri Bakanlığı memurlarına evlenmeden önce izin alma yükümlülüğü öngörülmesinde kamu yararı bulunduğu yadsınamaz. Ancak, evlenilen kişi hakkında dış politika hizmetlerinin gerektirdiği güvenlik esasları yönünden herhangi bir olumsuz tespitin bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, salt evlilik öncesi izin almamasından dolayı, kişinin belli bir süre kamu hizmetine girmesine engel olan memuriyetten istifa etmiş sayılma yaptırımının öngörülmesinin, ulaşılmak istenen amaç karşısında orantılı bir tedbir olduğu söylenemez. Bu durum, hukuk devletinin bir gereği olan ölçülülük ilkesine aykırı düştüğü gibi devletin, ailenin birliği ve refahını koruma hususundaki pozitif yükümlülüğünün de ihlali sonucunu doğurur."