YOZGAT (AA) - Tekirdağ'da geçirdiği trafik kazası sonucu engelli hale gelen ve Yozgat'taki rehabilitasyon merkezinde kalan Nuh İlhan, burada öğrendiği ahşap yakma sanatıyla hayat mücadelesini sürdürüyor.
Özel bir şirkette teknisyen olarak çalışırken 2007'de Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde geçirdiği trafik kazasında boynu kırılan ve tekerlekli sandalyeye bağımlı hale gelen 34 yaşındaki İlhan, 3 yıldır Yozgat Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi'nde kalıyor.
Engeline rağmen hayata küsmeyip çeşitli sanat dallarıyla ilgilenen, yağlı boya resim yapan İlhan, birkaç ay önce katıldığı ahşap yakma kursuyla hayatına yeni bir sayfa açtı.
Halk Eğitim Merkezince açılan ahşap yakma kursunda kısa sürede kendisini geliştiren İlhan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın portesi başta olmak üzere çeşitli portreler, saatler ve takımların armaları gibi çok çeşitli çalışmalar yapmaya başladı.
Yağlı boya resim çalışmalarına da devam eden İlhan, yaptığı onlarca tabloyu rehabilitasyon merkezinin atölyesinde sergiliyor.
İlhan, ahşap yakma sanatının kendisini hayata bağladığını ve zamanın nasıl geçtiğini anlayamaz hale geldiğini anlattı.
Trafik kazası geçirdikten sonra çeşitli hastanelerde tedavi olduğunu aktaran İlhan, tedavilere bir nebze yanıt alabildiğini aktardı. "Hayatta her şey kaderle takdir edilmiştir. Kısmetine razı ol ki rahat edesin" sözünü baz alarak kaderine razı olduğuna dikkati çeken İlhan, "Yalnız kaderimde engelli kalmak varsa bile mücadeleyi bırakmadım çünkü Allah var, çare var." dedi.
- "Engelli olmak hayattan kopma anlamına gelmiyor"
Kurs öğretmenlerinden büyük destek gördüklerini ifade eden İlhan, şöyle konuştu:
"Burada vaktimiz çok değerli çünkü zevk alarak yaşıyoruz. Arkadaşlarımız var, onlarla sohbet ediyoruz, yağlı boya resim çalışıyorum, dışarı çıkıyorum, markete gidiyorum, kendi alışverişimi kendim yapıyorum. Burada çok mutluyum. Kendimden beklemiyordum. Cumhurbaşkanımızın portresini yaptım. Böyle bir sanat eseri ortaya çıktı, kendimle de gurur duyuyorum. Çok mutluyum, bu benim için bir hobi oldu. Diğer engelli arkadaşlarımın da mutlaka bir uğraş bulmalarını istiyorum. Engelli olmak hayattan kopma anlamına gelmiyor. Yeter ki imkan tanınsın ve önce sen iste. Sen istedikten sonra imkansız diye bir şey yok."
Kurs öğreticisi Hatice Akdoğan da kursun engelliler için aynı zamanda bir terapi olduğuna değinerek "Kursiyerlerimiz odalarında sıkılıyorlar, burada el becerilerini geliştiriyorlar. Onlar için spor oluyor, birbirleriyle sohbet ediyorlar, çay içiyorlar, el işi yapıyorlar. Burası onları için bir aile ortamı gibi, burada olmaktan mutlu oluyorlar." dedi.
AA