KADİR GECESİ, KADER GECESİ, KADRİ YÜCE GECE, KADRİNİ YÜCELTEN GECE!
Kur'ân ayetleri cihanı aydınlatmaya devam ediyor, ama gözlerini hakikat güneşine kapatmış olan karanlık adam müşrikler de onu yalanlamaya devam etmektedirler. Onlar Kur'ân gerçeklerine gözlerini kapatmış, kulaklarını tıkamışlar ve bu yüzden onun kadr ü kıymetini anlayamamışlardı. İşte Kadir suresi ayetleriyle Yüce Rabbimiz, bir kez daha tüm insanlığın dikkatini Kur'ân'a çekiyor. Kur'ân öyle mübarek bir kitaptır ki, onun indiği gece, bin aydan daha hayırlı, ömürlere bedel bir gecedir. O, indiği geceye bu kadar değer kazandırırsa, onun gerçeklerini hayatına indiren insana neler kazandırmaz ki!
Öte yandan bazı rivayetlerde, Peygamberimiz ashabına geçmiş toplumların uzun ömürlü olduklarından bahsedince, onlar keşke bizlere de uzun ömürler verilse de Yüce Allah'a daha çok ibadet etsek diye iç geçirmişler. Bunun üzerine bu sure inerek onlara, Yüce Allah sizin zamanlarınızı öyle bereketli kıldı ki, sözgelimi size bahşettiği bir kadir gecesi, bin aydan daha hayırlıdır, diye onların yüreklerine su serpmiş ve onları sevindirmiştir.
Kadir Surenden Mesajlar
1. Bir önceki sure olan Alak suresinde okumamız istenen kitabın öncelikle Kur'ân olduğuna bu surede işaret edilmektedir. Kabirde herkese sorulacak olan 'Kitabın ne?' sorusuna hazırlanabilmek için, Kur'ân'ı çokça okumalı, onu anlamalı ve gereğini yerine getirmeliyiz.
2. Kur'ân'ı Yüce Rabbimiz indirmiştir ve Kur'ân Yüce Allah'ın katından indiği gibi aynen korunmuş ve insanlığa ışık tutmaya devam etmektedir. "Biz Kur'ân'ı hak olarak indirdik, o da hakkı getirmiştir."[1] Yani Kur'ân'ın kaynağı Cenab-ı Haktır, O'nun katından aynen inmiş ve insanlığa ulaştırılmıştır ve o sadece gerçekleri getirmiştir. O halde hakikate ve Hakka ermek isteyen Kur'ân'a yönelsin.
3. Kur'ân gecede inmiştir/inmeye başlamıştır, çünkü ışığa gece ihtiyaç vardır. O da ihtiyaç üzere inmiştir. Zira cahilî karanlıklar, ancak Kur'ân nuruyla aydınlanabilir. Bir de insanlar onu gece okumalı, gece okuyuşuyla gündüze hazırlanmalıdır. "Çünkü gece neşvesi hem daha dokunaklı, hem de okuyuşça daha sağlamdır."[2]
4. Kur'ân'ın indiği Kadir gecesi, bir Kur'ân suresine isim olan, ömürlere bedel, meleklerin kutladığı mübarek bir gecedir. Kur'ân indiği geceye bu kadar değer kazandırırsa, indiği hayata neler kazandırmaz ki! O halde hayatımıza Kur'ân ayetlerini indirerek, Kur'ân ahlâkıyla ahlâklanarak dünya ve Ahirette değerimizi artırmaya çalışalım.
5. Kadir gecesi, sabaha kadar selamet ve esenliktir. Kur'ân aydınlığı da sabah-ı haşre kadar esenlik ve saadettir. Kur'ân, kendisini düstur edinenlere dünya ve Ahirette huzur, güven, izzet, devlet ve cennet kazandırır.
6. Müslüman her geceyi kadir bilip değerlendirmelidir. Geceyi gündüzü değerlendirecek olan ise, onların Kur'ân doğrultusunda geçirilmesidir. Yoksa Kadir gecesi, bir zaman dilimi olarak Müslüman olmayanlara da gelir. Ama onların, bu geceden istifade etmeleri mümkün değildir. Çünkü Kur’ân olmadan, Kur’ân’a inanmadan, Kur’ân hayata inmeden gece Kadir gecesi olmaz, o gecenin kadri de yüce olmaz.
7. Kadir gecesi, aynı zamanda kader gecesidir. Ama başımıza gelenler, bizim hak ettiklerimizdir. "Biz, her insanın kader kuşunu kendi boynuna dolarız."[3] Bu yüzden bize düşeni yaptıktan sonra sonuçları Allah'a bırakmalı, O'na güvenmeliyiz, ama asla kaderi suçlamamalıyız.
8. Kadir gecesi kader gecesidir. Zira insanlığın kaderini belirleyen Kur’ân o gecede inmiştir. Kişi, Kur’ân’a yönelerek yahut ondan yüz çevirerek kendi geleceğini/kaderini kendi belirler. Yani bu şekilde hayatını ya cennet eyler yahut cehennem; kendini ya cennete hazırlar yahut cehenneme!
9. Meleklerin inişi, müminlerin arasına katılarak onların ibadet ve taatlerini seyretmek, onlara iç huzur ve esenlik vermek, onları selamlamak, onlar için dua ve istiğfar etmek içindir. O halde melekleri imrendiren güzelliklerle, melekleri aramıza misafir etmeye hazır olmalıyız.
O gecenin kadrini bilip ihya edenlere ne mutlu! Hz. Peygamberden gelen rivayetlere bakarak, müslümanlar o mübarek geceyi Ramazan ayının son on geceleri içerisinde ararlar. "Kim inanarak ve sırf Hakkın rızasını umarak Kadir gecesini (dua ve ibadetle) ihya ederse, onun geçmiş günahları bağışlanır." buyuran Peygamberimiz Kadir gecesinde "Allahım, sen affedicisin, affı seversin, beni de affet" (Allahümme inneke afüvvün tühıbbü'l-afve fa'fü annî) diye dua etmeyi tavsiye etmiştir.
Kadrimiz, Allah katında kadrimizin artmasına vesile olsun. Dua ve muhabbetle efendim!
[1] 17 İsrâ 105.
[2] 73 Müzzemmil 6.
[3] 17 İsrâ 13.