Memorial Antalya Hastanesi Kardiyoloji Bölümü'nden Uzman Dr. Nuri Cömert, oruç tutmanın kan yağlarını düzenlediği ve iyi huylu olarak bilinen (HDL) kolesterol düzeyini olumlu yönde etkilediği, oruç tutanlarda damar sertliğinin daha az olduğunu, insülin duyarlılığının arttığı, oruç sayesinde kalp damar sistemindeki pıhtılaşma mekanizmaları, kolesterol ve koroner kalp hastalığı için bir risk faktörü olan homosistein gibi maddeler üzerinde olumlu değişimler olduğu ve strese dayanmanın kolaylaştığı belirtti. Oruçla birlikte gündelik öğün sıklığının azaldığını, uzun süre maruz kalınan açlık ve sıcak hava nedeniyle oluşan sıvı kaybının gerekli tedbirler alınmadığı takdirde şikayetlere neden olabileceğine dikkat çeken Dr. Cömert, "İftar vaktinde aşırı ve hızlı yemek yemek vücuttaki kan akımının bağırsaklara yönelmesine sebep olur. Bu durumda diğer organlara giden kan miktarı azalabileceğinden kalp damar hastalığı olan kişilerde tansiyon düşmesi, göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı, bayılma, baygınlık hissi gibi şikayetler oluşabilir. Bu durumdan korunmak için acele etmeden, özellikle sıvı alımına önem vererek ve kalori içeriği hafif gıdalardan başlayarak oruç açılmalıdır" dedi.
"İFTAR SONRASI HAREKET EDİN”
Ramazan'da alınan kalori miktarının azalmakla birlikte hareketsiz kalınan sürede arttığı için kilo düzensizlikleri yaşanabildiğini de vurgulayan Dr. Cömert, şunları kaydetti:
"İftar sonrasında düzenli ve orta tempoda yürüyüşler bu durumu ortadan kaldıracaktır. Sahur mutlaka yapılmalı ve sıvı içeriği zengin, hafif, gün içerisinde açlık hissini bastıracak gıdalar tüketilmelidir. Ramazan ayrıca sigara bırakmak açısından da değerlendirilebilir. Yeterli istek ve irade ile bir aylık dönemde sigara bırakma alışkanlığı kazanılabilir."
"KALP HASTALARI DOKTORLARINA BAŞVURMALI"
Kalp ve damar hastalıkları nedeniyle, stent takılmış olan kişiler, açık kalp ameliyatı olanlar, ilaç tedavisi alan kişilerin oruç tutmasındaki kararın, hastalığın ciddiyet derecesine göre doktor ve hasta diyaloguyla verilmesi gerektiğini de sözlerine ekleyen Dr. Cömert, "Hasta oruç tutacaksa kullandığı ilaçlar doktor kontrolüyle düzenlenmelidir. Fakat ileri derecede kalp yetersizliği olanlar, kalp kapak hastalığı olanlar, özellikle yapay kapak takılmış olanlar), şeker hastalığıyla birlikte kalp damar hastalığı olanlar, insülin bağımlı şeker hastaları ve düzensiz kan basıncı olan kişilerin oruç tutması sakıncalıdır" dedi.
"BAYRAMDA VÜCUDUNUZA YÜKLENMEYİN"
Bir aylık açlıktan çıkan ve az yemeye alışan vücuda, bayramda aşırı yüklenmenin kalp, damar hastalıklarına ve kan basıncı değişimlerine sebep olabildiğine dikkat çeken Dr. Cömert, "Ziyaretlerde yenilen ikramların kalori ve tuz dengesi ağır geldiğinden kan basıncı yükselmesi, göğüs ağrısı, çarpıntı ve benzeri durumlar yaşanabilir. Bayram ikramlarındaki fazla tuz miktarı tansiyon ve kalp hastalarında şikayetlere sebep olabilir. Bayram döneminde ölçülü ve dengeli gıda tüketimiyle vücudun eski ritmine yavaşça dönmesi temel esastır. Mümkünse yakın ziyaretlere yürüyerek gitmek kalp damar sağlığı açısından faydalı olacaktır" şeklinde konuştu.