ANKARA (AA) - Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, imalat sanayisinde özellikle ithalat oranının çok yüksek olduğu alanlara Orta Vadeli Program'da (OVP) daha fazla yoğunlaşacaklarını belirterek, "Spesifik alanlar belirleyeceğiz ve bu alanlara yönelik özel çalışmalar gerçekleştireceğiz." dedi.
Bakan Elvan, NTV'de katıldığı programda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Dün açıklanan temmuz ayı enflasyon verilerini değerlendiren Elvan, enflasyonun kur geçişkenliği konusunda son derece duyarlı olduğunu, kurdaki artışın üretici fiyatlarına olumsuz bir etkisi bulunduğunu, bunun da Tüketici Fiyat Endeksi'ne (TÜFE) yansıdığını söyledi.
Elvan, yüzde 9,79'luk enflasyonun yüzde 2,8'inin kur geçişkenliğinden kaynaklandığını düşündüklerini anlatarak, kurun istikrara kavuşmasının gelecek günlerde daha olumlu bir resim ortaya koyacağını, enflasyonda başlayan düşüşün devam edeceğini kaydetti.
2018 yılının ilk çeyreğinde enflasyonda yaklaşık 2 puanlık düşüşün söz konusu olabileceğini ve şubat ayı itibarıyla da enflasyonun yüzde 7 bandına inmesini beklediklerini dile getiren Elvan, gelecek günlerde Gıda Komitesi olarak üretici örgütlerinin güçlendirilmesine, soğuk zincirin daha kapsamlı olarak kullanılmasına yönelik adımlar atılacağını ve destek mekanizmalarının olacağını bildirdi.
Elvan, özellikle yaş sebze ve meyvedeki zayiat oranının yüzde 25 civarında olduğunu, bu rakamın tere, maydanoz, marul gibi bazı yeşil ürünlerde yüzde 60-70'e, domateste yüzde 40'a kadar çıktığını aktarırken, bunları minimize edici tedbirler alacaklarının altını çizdi.
- İkinci çeyrekte yüzde 5'in üzerinde büyüme beklentisi
Yılın ikinci çeyreğinde, birinci çeyreğinden daha yüksek, yüzde 5'in üstünde büyüme beklediklerini vurgulayan Elvan, şöyle devam etti:
"Üçüncü çeyrekte de yüzde 7'nin üzerine çıkacağımızı düşünüyoruz. Özellikle burada iki husus var; birincisi baz etkisinden kaynaklanan bir durum var. İkincisi, geçen yıl üçüncü çeyrekte hem Ramazan hem de Kurban Bayramı'nı yaşadık ama bu yıl iş günü sayısı daha fazla, ondan gelen bir katkı olacak. Tarımsal üretimde bir artışımız söz konusu. 2017 geneline yönelik ise yüzde 5-5,5 bandında bir büyüme bekliyoruz. İşsizlik rakamı olarak da yıl sonu beklentimiz yüzde 10,9 civarında ama buradaki temel faktöre baktığımızda, iş gücüne katılım oranındaki çok yüksek artışın işsizlik oranlarının bir miktar yukarı çekilmesinde etkili olduğunu düşünüyoruz. Belki işsizlik rakamında tek haneye inişimiz biraz zor gibi görünüyor ama istihdam açısından hedefimize ulaşıyoruz yani OVP'de bizim öngördüğümüz istihdamın üzerinde bir istihdam sağılıyoruz."
Elvan, bekle gör politikası içinde olan bazı yatırımcıların da devreye girmesiyle gelecek dönem yatırımların daha da artacağını belirterek, "Sayın Başbakan'ımız muhtemelen önümüzdeki hafta Cazibe Merkezleri Programı ile ilgili açıklamayı yapacak. Proje bazlı teşvik sistemimiz, istihdama yönelik teşviklerle bunları bir bütün olarak değerlendirdiğimizde yatırım için uygun bir ortam olduğunu düşünüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Yabancıların Türkiye'ye ilgisinin artarak devam ettiğine dikkati çeken Elvan, "Örneğin Ocak-Mayıs 2016 döneminde portföy yatırım girişi 7,4 milyar dolar. Bu yıl söz konusu rakamı neredeyse ikiye katladık, 13,2 milyar dolara ulaştı. Borsa İstanbul’a da yabancıların ilgisi devam ediyor. Ocak ayından itibaren yurt dışı yerleşiklerin menkul kıymet alımları toplamı da 7 ayda 8 milyar 389 milyon dolara ulaşmış durumda. Geçen sene aynı dönemde bu rakam 3,3 milyar dolardı. Özellikle referandumdan sonra 6,3 milyar dolarlık bir yatırım girişi olduğunu görüyoruz. Finansal varlıklara olan yabancı ilgisi güçlü bir şekilde devam ediyor." ifadelerini kullandı.
- OVP'de odaklanılacak alanlar
Elvan, OVP'ye ilişkin de imalat sanayisinde özellikle ithalat oranının çok yüksek olduğu alanlara yoğunlaşacaklarını, spesifik alanlar belirleyerek özel çalışmalar gerçekleştireceklerini söyledi.
Petrokimya, savunma, ilaç, sağlık araç ve gereçleri, ileri teknoloji içeren sektör ve katma değeri yüksek alanlara öncelik vereceklerini vurgulayan Elvan, şöyle konuştu:
"Hizmetler sektörü açısından baktığımızda yine bizim temel önceliğimiz katma değeri yüksek alanlara öncelik vermemiz. Yazılım konusu da öncelikli alanlarımızdan biri olacak. Turizmde mutlaka bir dönüşüme gitmemiz gerekiyor, bu alanda bir dönüşüm programını muhtemelen uygulamaya koyacağız. Tabii ki bunları arkadaşlarımızla, diğer bakanlıklarla konuşuyoruz, tartışıyoruz. Diğer taraftan özellikle iş ve yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik önlemlerimiz olacak. Burada yatırım yeri tahsisi başta olmak üzere iş ve yatırım imkanlarının daha da iyileştirilmesi ve kolaylaştırılması yönünde çabalarımız var. Vatandaşlara hizmet sunum kalitesini artırıcı ve bürokrasiyi azaltıcı birtakım tedbirlerimiz OVP'de olacak."
Elvan, 11. Kalkınma Planı çalışmalarına başladıklarının altını çizerek, "43 adet özel ihtisas komisyonu, 32 çalışma grubu oluşturuyoruz. İnşallah Haziran 2018'e kadar bu çalışmaları tamamlayıp TBMM'ye sunmayı arzu ediyoruz. Burada kalkınmanın ana unsuru yine insan sermayesi olacak yani insanı merkeze alan eğitim ve yaklaşımı benimseyeceğiz." dedi.
Yeni Kalkınma Planı'nda sadece sanayi değil, tarım alanında da dönüşümü planladıklarını anlatan Elvan, teknoloji yoğun yatırımların daha da artması ve desteklerin bir bütün olarak gözden geçirilmesinin öncelikli alanlardan olduğunu bildirdi.
Elvan, Başbakan Binali Yıldırım'ın muhtemelen gelecek hafta Cazibe Merkezleri Programı ile ilgili kapsamlı bir açıklama yapacağını ve desteklere başlayacaklarını belirterek, şunları kaydetti:
"Dünyada 2017 yılında ekonomik alanda bir canlanma var. 2008 krizinden sonra en yüksek canlanmanın olduğu ve tahminlerin hep yukarı yönlü olduğu bir yılı yaşıyoruz. Ticari partnerlerimize baktığımızda, onlarda da büyüme performansının iyi olduğunu görüyoruz. Bu Türkiye için önemli bir fırsat. Kapasite kullanım oranının bu kadar yüksek olduğu, yatırımların arttığı bir ortamda gerçekten bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Özellikle ABD ve Avrupa Birliği Merkez Bankasının bütçe küçültme ve faiz artırımı konusunda daha ılımlı bir seyir izlemeleri ve bunu zamana yayacaklarını ifade etmeleri Türkiye açısından son derece avantajlı. Gerçekten dış talep güçlü seyrediyor, net ihracatımızın büyümeye pozitif katkısının devam etmesi de bu süreçte önemli. Özellikle 2017 yılında net ihracatımızın büyümeye en az 1 puanlık katkı sağlayacağını düşünüyoruz."
AA