Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, “Sanayinin ihtiyaç duyduğu yetkinlik setine haiz insan kaynağı için sanayi-akademi etkileşimini güçlendirmemiz, nitelikli insan kaynağının dijital dönüşüm ile birlikte değişen ihtiyaçlara uyum sağlayacak şekilde hazırlanması için yeni eğitim programları tasarlamamız gerekiyor.” dedi.
Elvan, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TÜSiAD) düzenlediği “Türkiye’nin Sanayide Dönüşüm Yetkinliği” konulu konferansta yaptığı konuşmada, Türkiye'nin kalkınması ve sanayileşmesi için hayati öneme sahip bu konuda rapor hazırlayıp öneriler sunan TÜSİAD'a teşekkür etti.
Küresel ekonomide yeni bir evreye gittiklerini dile getiren Elvan, bilgi ve iletişim teknolojilerinin üretimin her alanına daha fazla nüfuz ettiğini söyledi.
Bu değişim ve dönüşüm süreçlerinden Türkiye'nin ayrı düşünülemeyeceğini dile getiren Elvan, Türkiye'nin küresel değişim sürecinden en iyi şekilde yararlanması için adımlarını kararlılıkla attıklarını, politikalarını bu doğrultuda şekillendirdiklerini, ilgili kurum ve kuruluşlarla iş birliği içinde hareket ettiklerini anlattı.
Elvan, Orta Vadeli Program, Kalkınma Planı ve ekonomi politikaları odağında imalat sanayisinin yüksek katma değerli bir yapıya dönüştürülmesinin yer aldığının altını çizdi.
İmalat sanayisinde dönüşümün temel eksenleri olarak "teknoloji, tasarım ve markalaşmayı" gördüklerini aktaran Elvan, sanayi stratejilerinin vizyonu olarak orta yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerde Afro-Avrasya'nın tasarım ve üretim üssü olma vizyonuna yer verdiklerini anımsattı.
Elvan, imalat sanayisinde Türkiye'nin geldiği noktaya değinerek, mevcut rakamların dinamizmi yansıttığını, bu dinamizmi daha ileriye taşımak, rekabetçiliği daha da güçlendirmek ve uluslararası piyasalarda artan bir şekilde söz sahibi olabilmek için yapılması gerekenler olduğunu aktardı.
Gelişmiş ülkelerde sanayilerin yapısının teknoloji yoğun üretime doğru hızla dönüştüğünü, geleneksel üretimde ısrarcı olmanın fırsatlardan mahrum bırakacağını anlatan Elvan, verimliliğin artırılması ve değer zincirinin üst basamaklarında yer almak için bilgi ve iletişim teknolojileri gibi alanlarda Türkiye'nin yeteneğinin yükseltilmesine önem verdiklerini bildirdi.
Elvan, bu alanlarda araştırmacı yetiştirmeye, araştırma altyapılarını oluşturmaya devam ettiklerini, Ar-Ge destek ve ticarileşme programları uyguladıklarını aktardı.
- Altyapılarının kurulması ve geliştirilmesine 6,1 milyar TL kaynak
Kalkınma Bakanı Elvan, "Yenilikçi girişimciler çıkarma potansiyeli yüksek olan ve ayrıca girişimcilerin faydalanabileceği teknolojik altyapıyı sağlayan, araştırma altyapılarının kurulması ve geliştirilmesi için bugüne kadar yaklaşık Kalkınma Bakanlığı olarak 6,1 milyar TL kaynak tahsis edilmiştir." ifadelerini kullandı.
Bu araştırma altyapılarının kurulması kadar etkin işletilmesinin de büyük öneme sahip olduğunu dile getiren Elvan, bu doğrultuda yaptıkları çalışmalardan bahsetti.
Elvan, bu sisteme dahil olan araştırma altyapılarına sunulan imkanlara değinerek, an itibariyle ilk etapta İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi (İBG), ODTÜ MEMS Merkezi, Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (SUNUM) ve Bilkent Üniversitesi Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi (UNAM) altyapılarını sisteme alarak destek sürecini başlattıklarını söyledi.
- "Sanayinin dijital dönüşümü yol haritasını tamamlayacağız"
Elvan, dijital dönüşümün en büyük etkisinin üretim süreçlerinde görüleceğini belirterek, bu sürecin sadece endüstriye yönelik değil, tüm hayatı kapsayan, dijitalleşmeyi ve veriye dayalı karar süreçlerini öne çıkaran bir oluşum olduğunun anlaşılması gerektiğini vurguladı.
Dijital dönüşümle ortaya çıkan yeni teknolojilerden bahseden Elvan, şöyle devam etti:
"Nihai aşamada fiziksel dünya gerçekleriyle siber dünyanın yetenekleri ve gücünü birleştiren siber-fiziksel sistemlerin kurulumu amaçlanmaktadır. Bilgi ve iletişim teknolojilerinin sanayiyle bütünleşmesini hedefleyen sanayinin dijital dönüşümü uygulamalarıyla önümüzdeki dönemde, değer zincirinin tüm bileşenlerinin gerçek zamanlı etkileşimi ile daha akıllı, daha hızlı, daha verimli iş süreçleri oluşturulacaktır. Bunun sonucunda yüksek kalitedeki ürünlerin düşük maliyetlerle üretilmesi sağlanabilecektir."
Elvan, bu dönüşüm sürecini bir fırsata çevirmek için ilk olarak Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda yürütülen sanayinin dijital dönüşümü yol haritasını tamamlayacaklarının altını çizdi.
Büyük organize sanayi bölgelerinden başlamak üzere yeni teknolojilerin tanıtılması ve etkin kullanılmasında yol gösterici bir arayüz olacak tasarım ve dijital dönüşüm merkezleri kuracaklarını dile getiren Elvan, "Bunları birlikte kurmak istiyoruz. Sizlerle iş birliği halinde bu merkezleri bir an evvel hayata geçirmek istiyoruz." dedi.
Elvan, ayrıca, sanayi ve teknoloji geliştirme bölgelerini teknoloji ve sektör odaklı olarak yeniden yapılandırmak istediklerini vurguladı.
Bakan Elvan, rekabet avantajı sağlayan teknolojinin en iyi şekilde kullanılması için nesnelerin interneti, robot teknolojileri ve büyük veri gibi uygulamalara yönelik teknoloji geliştirme ve üretim kabiliyetinin Türkiye'de geliştirilmesine öncelik vereceklerini anlattı.
Elvan, gelecek dönem için 2023 vizyonu doğrultusunda Türkiye’nin kalkınma hedeflerini daha da ileriye taşıyacak 11. Kalkınma Planı’nın (2019-2023) hazırlık çalışmalarının bakanlık tarafından başlatıldığını anımsatarak, “Ülkemizin rekabetçi konumunun güçlendirilmesi, yüksek katma değerli üretim yapısına geçebilmesi, küresel değer zincirlerinden daha fazla pay alabilmesi ve sanayide dijital dönüşümün hızlandırılması çerçevesinde özel kesim, sivil toplum temsilcileri, kamu ve üniversite iş birliğiyle Sanayide Dijitalleşme Çalışma Grubu’nu oluşturduk.” diye konuştu.
Çalışma Grubunda TÜSİAD’dan da çok değerli katılımcıların bulunduğunu, ilk toplantının 11 Aralık 2017’de gerçekleştirildiğini ifade eden Elvan, şunları kaydetti:
“İlk toplantıda ülkemizde bu alanda büyük firmalar, küçük firmalar ve üniversiteler arasında bilgi paylaşımının önemli bir ihtiyaç olduğu ortaya çıkmıştır. Buradan hareketle bugün tanıtımı için toplandığımız ve TÜSİAD tarafından yaptırılan bu çalışmanın bu ihtiyaca yönelik önemli bir boşluğu kapatacağını düşünüyorum. Ayrıca, TÜSİAD’ın uluslararası iş birliklerinin de bu sürece çok olumlu katkılar sunacağına inanıyorum. Sanayinin dijital dönüşümü yatay bir konu olarak tüm sektörleri bir şekilde etkileyecektir, ancak her yatay konu gibi bu konunun da sektörel etkisi farklı büyüklüklerde olacaktır. Bu hususun bir sektörel önceliklendirmeyi gerekli kıldığını düşünüyorum. Üretim kapasitemiz, müşteri istekleri ve dünya pazarındaki rekabet gücümüz dikkate alındığında dijital dönüşümün tüketici elektroniği, otomotiv, makine imalat, sağlık ve yazılım sektörlerinde önemli yansımaları olacaktır.”
Elvan, öte yandan sanayinin dijital dönüşümünün iş modellerini de dönüştürdüğünü aktararak, kişiye özel bireysel ürün çıkarabilme, e-ticaret, hızlı prototipleme ve hızlı ürün yenileme, daha sıkı tedarik zinciri yönetimi, veri yönetiminin rekabet gücü kazanmada çok daha önemli olacağını söyledi.
Dijital dönüşümün firma ölçeği dikkate alındığında da farklı etkilerinin olacağına dikkati çeken Elvan, “Pek çok KOBİ ölçeğindeki firmamızın henüz otomasyon ve bilgi teknolojilerini kullanmakta eksiklikleri bulunmaktadır. Bu konuda zorlayıcı rekabet şartları altında KOBİ’lerimizin bilgi eksikliği, finansal zorlukları, personel eksikliği, gibi daha farklı ihtiyaçları bulunmaktadır.” dedi.
Elvan, KOSGEB uyguladığı çeşitli programlarla bu hususta KOBİ’leri desteklediğini anlatarak, bu noktada TÜSİAD’ın çatısı altında bulunan güzide sanayi kuruluşlarının özellikle bilgi paylaşımı ve doğru yönlendirmeleriyle KOBİ’lerin dijital dönüşümüne katkılarının çok değerli olduğunu dile getirdi.
- “Teknolojiyi geliştirecek ve kullanacak insan kaynağına yatırım yapmalıyız”
Elvan, sanayinin dijital dönüşümünün en çok etkileyeceği alanlardan birisinin de istihdam piyasası olacağını belirterek, teknolojik gelişmenin son tahlilde insan tarafından gerçekleştirildiğini kaydetti.
Türkiye’nin bu dönüşümü gerçekleştirecek, teknolojiyi geliştirecek ve kullanacak insan kaynağına yatırım yapması gerektiğini ifade eden Elvan, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu amaçla sanayinin ihtiyaç duyduğu yetkinlik setine haiz insan kaynağı için sanayi-akademi etkileşimini güçlendirmemiz, nitelikli insan kaynağının dijital dönüşüm ile birlikte değişen ihtiyaçlara uyum sağlayacak şekilde hazırlanması için yeni eğitim programları tasarlamamız gerekiyor. Mevcut işgücünün yetkinliklerini geliştirmek zorundayız. İlk etapta, dijital dönüşümü bir fırsata çevirmek ve işgücü piyasası üzerindeki muhtemel olumsuz etkilerini en aza indirmek amacıyla gelecekte dönüşüm geçirecek veya yeni ortaya çıkacak sektör, meslek ve becerileri tespit edecek bir değerlendirme raporu hazırlayacağız. Bundan sonraki süreçte ise işgücü piyasasının bu gelişmelere uyumuna yönelik eylemleri içerecek bir stratejiyi sizlerle iş birliği içinde hazırlayacağız. Türkiye, gerek sanayisi ve iş gücüyle gerekse TÜSİAD gibi STK’ları ve resmi kurumlarıyla karşılıklı iş birliği ve dayanışma içerisinde önemli risk ve fırsatları barındıran sanayinin dijitalleşmesi sürecinde aktif bir şekilde yer almak zorundadır.”
Elvan, dijital dönüşümün dinamik ve çok boyutlu bir süreç olduğunu vurgulayarak, dijitalleşmenin hem yatay alanlarda hem de dikey sektörel alanlarda farklı yansımalarının olacağını kaydetti.
Bu sürecin kamu, özel kesim, STK’lar ve akademi ayağındaki aktörlerin yakın iş birliği ve koordinasyonu ile yürütülmesinin büyük önem arz ettiğini aktaran Elvan, “Bu süreci sizlerle birlikte en etkin şekilde yöneterek yeni bir rekabetçi üstünlük alanı oluşturacağımıza inanıyorum.” dedi.
Elvan, Türkiye’nin tarım toplumundan sanayi toplumuna geçişte bir gecikme yaşadığını belirterek, şunları kaydetti:
“Sanayi toplumundan bilgi toplumuna, dijital ekonomiye geçişte artık bu gecikmeyi yaşamaması gerekiyor. (TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı) Erol Bey 'yeni bir hikaye' dedi. Mutlaka bizim bu geçiş sürecini fırsata dönüştürmemiz gerekiyor. Çok güçlü firmalarımız var. İnsan kaynağımız güçlü. Evet, eksikliklerimiz var ama istedikten sonra, o ekosistemi oluşturduktan sonra hele hele bizim iş dünyamızın yapamayacağı hiçbir iş yoktur diye düşünüyorum. Bu konuda biz her türlü desteği hem bakanlık hem de hükümet olarak vermeye hazırız. Bilgi toplumuna, dijital ekonomiye geçişi çok iyi kavramımız gerekiyor.
Söylemin ötesinde kendimizi çok iyi bilmemiz, çok iyi tanımamız gerekiyor. Dünyayı çok iyi bilmemiz ve tanımamız gerekiyor. Hangi adımları atmamız gerektiğine ciddi bir şekilde karar vermemiz gerekiyor. Önümüzdeki engellerin neler olduğunu bilmemiz gerekiyor. İş birliği süreçlerinin nasıl ve ne şekilde geliştirileceğini ortaya koymamız gerekiyor. Eğer biz ülke olarak rekabet gücümüzü artırmak, maliyetlerimizi düşürmek istiyorsak, daha hızlı üretim, daha akıllı üretim diyorsak, dijital dönüşümü gerçekleştirmek zorundayız. Aksi takdirde bizim küresel ölçekte bizim söz sahibi olmamız mümkün değil.”
Burada bir başka önemli hususun da bilgi tabanlı sermaye olduğunu belirten Elvan, “Sanayileşme süreci içerisinde bilgi tabanlı sermaye önemlidir ama şu yaşadığımız süreç, bilgi toplumuna, dijital ekonomiye geçiş süreci özellikle bilgi tabanlı sermayeye geçişi önemli kılıyor. Burada iki önemli unsur insan kaynağı ve organizasyon yapısı. Nitelikli insan kaynağına ihtiyacımız var. Dijital ekonomiye geçişle birlikte organizasyon yapılarında da ciddi değişiklikler olabilir. Burada iş süreçlerini insan ve teknolojiyi aynı anda işletebilecek bir yapıya kavuşmamız gerekiyor.” diye konuştu.