Güzel şeyler oluyor.
Aralık ayı yaklaşıyor ya, Konya da şenlenmeye hazırlanıyor.
Hz Mevlana’nın vuslat gecesi kutlamaları için hazırlıklar sürüyor. Her yıl gelenler bilirler. Üç aşağı beş yukarı benzer etkinlikler yine söz konusu.
Bizler ne yapıyoruz nasıl katkıda bulunuyoruz bu yıl Aşkın Terapi ekibi olarak, onlardan bahsedeyim biraz.
Her gün sema törenlerinden önce yan salonda Yakup Şafak Hocamızın Mesnevi dersinin ardından profesyonel tiyatrocu arkadaşlarımızın da desteğiyle güzel bir kurgu hazırlığındayız.
Aşkın Terapi ilkelerinden bazılarını süre elverdiğince beğeninize sunacağız inşallah ve ardından niyaz edeceğiz birlikte.
Yine bu yılda aralık ayı içinde geçen yıl olduğu gibi Konya İşkadınları Derneği’nin ev sahipliğinde Hoşgörü buluşmaları olacak. O toplantıda da yine Mesnevi öğretilerinin anlatıldığı bir workshopumuz olacak nasipse.
Bu arada İstanbul’da da Konya’daki gibi gurup çalışmaları başlatma niyetimiz var. Bunun için hazırlıklarımız sürüyor. Bunu da www.rumiterapi.com sitesinden takip edebilirsiniz.
Konya’daki gurup çalışmalarımızı da yine yaz arasından sonra başlatmak niyetindeyiz. Bununla ilgili bilgi ve başvurular için de
http://faikozdengul.wordpress.com/duyuru-ve-etkinlikler/
linkini takip edebilirsiniz.
Daha da güzel şeyler olacak ve oluyor da zaten.
Kim bilir gün içinde bile kaç kez aşağı ve yukarı çıkıp iniyoruz. Duygularımız bir anda dibe vururken ani bir haberle tavan yapabiliyor. Hayat böyle bir şey zaten. Bunu bilenler daha rahat yaşıyorlar. Şöyle söylüyor danışanlarımdan çoğu, eğer bir gün bunun olacağını bilseydim onca zaman boşu boşuna üzülmezdim.
Peki o zaman bize düşen ne?
Dışımıza giydiğimiz beden elbisesinin içini merak etmek. İçine saklanmış gizlenmişi arayıp bulmak. Onun ışığının arayıcıları olmak. Bunun yolunun yolcusu olmak. Dışarı bakan gözleri içeri çevirmenin yöntemlerini edinmek. Dışımızdaki dünya emin olun ki sadece içerdekinin yansıması. Dünyada kaç milyar insan varsa bir o kadar da dünya var. Ve ilginç olan şu ki bu kadar farklı dünyalı aynı dünyada yaşadığını zannediyor. Ve o yüzden ki her kes diğerine başka gezegendenmiş gibi bakıyor. Kendi dünyasına ait olmayan insanlarla anlaşmaya çalışıyor ve başaramıyor. Başaranlarsa kendi ruhlarını görüp onun ışığı ile bakanlar. Başka bir dünyada kalpler dünyasında buluşuyorlar onlar.
O zaman başka dünyalarda gezinmek ve diğerlerini öznel dünyamıza ait yapmak yerine kendi dünyamızı keşfedip önce, sonra da oradan kalpler dünyasına yol bulabilmeyi öneriyoruz.
Kalpler dünyasına yol bulabilmek için aralık ayında Konya’da buluşuyoruz.