Aylık 29 YTL ödeyeceğimi sanarak eve internet bağlattım. Kazın ayağı öyle değilmiş. Fatura karşımda, tam 87 YTL bilmem kaç kuruş. Nerede kaldı bizim beklediğimiz miktar?..
Sorduğum bazı ehbaplar dedi ki, fazla kullanım parasıdır o. Neyi fazla kullandık bilmem artık. Ara sıra evdekiler bağlanıp dünyayla iletişim kurdular diye ödeyeceğiz ellalem bu parayı…
Kampanyalar böyle olur, diyor dostlardan birisi. Mutlaka ardında bir çapanoğlu çıkar diye uyarıyor. Aldanma bir daha diye de ekliyor. Digitürk’e de belgesel izleyelim diye abone olmuştuk. Sonra öğrendik ki belgesel kanallarından birisi biz bağlattığımız sıralar çıkmış buradan geçmiş rakip firmaya. Kestirelim diyoruz, yok öyle iki yıl garanti verdin bize diyorlar. Vermişizdir diyoruz kesiyoruz sesimizi. Türkiye uyanıklar cenneti oldu çıktı. Biz saflık yapmaya devam ettikçe söğüşlenmeye müstahakız zaten.
Şimdi bayram yaklaşıyor, vitrinlere bakarsanız, fiyatları indirdik, yüzde şu kadar indirim yaptık falan ilanlarını görürsünüz. Gerçekten indirim yapanları tenzih ediyorum, önce ikiye çarpıp sonra etiketin yarısını almayı hala yutanlar varsa adamlar böyle kampanyaları severek yapmaya devam ederler.
Önceki akşam, bir alışveriş merkezinde falanca firma camına yapıştırmış ilanı: hafta sonları etiketin yarısı indirim yapıyoruz diye. Girip bi bakalım dedik. Hilafsız söylüyorum, üzerinde indirimli 19.90 YTL yazan bir çocuk pantolonunu, hiçbir kampanyası olmayan ve daha kaliteli başka bir mağazada 9.90’a aldık. Garip olan şu: yüzde elli indirim yapan mağaza kendisinden daha bilinir bir başka markaya göre yüzde elli pahalıydı.
Kendimize sorduk, daha iyisi 9.90 YTL iken, hafta sonu indirimi olmaksızın yaklaşık 40 YTL’yi bu markaya veren var mı ki diye. E yoktur da ondan indirim ayağı yapmıştır dedik.
Kampanyalar, sizi bilmem ama beni tiksindirmeye başladı. Gelin numaradan indirim yapanlara gitmeme kampanyası düzenleyelim, bakalım bu gerçek menfaat kampanyasında tüketici olarak nasıl davranacağız…