ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Kara Harp Okulu'ndaki eylemlere ilişkin davaya devam edildi.
Ankara 24. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmada, sanıkların yanı sıra taraf avukatları hazır bulundu.
Duruşmada, esasa ilişkin savunma yapan eski üsteğmen Ali Şen, gruba atılan WhatsApp mesajı üzerine hızla birliğe gittiğini söyledi.
Giderken, darbe girişimi hakkında bir bilgisi olmadığını savunan Şen, üzerinde de kamuflaj değil eşofman bulunduğunu belirtti.
Şen, kışlaya emir üzerine gittiğini, darbeye iştirak etmediğini ileri sürerek, sonraki günlerde mesaiye devam ettiğini, 24 Temmuz'da yine çağrılması üzerine gittiği birliğinde ifadesinin ardından gözaltına alınıp tutuklandığını bildirdi.
Darbe girişiminden haberdar olduktan sonra bulunduğu 5 nolu nizamiyeden geri doğru çekildiğini öne süren Şen, darbeye yönelik kimseden emir almadığını, kimseye de emir vermediğini ileri sürdü.
Şen, nizamiyedeki askerlere ateş edilmeyeceğini, kimseyle münakaşaya dahi girilmeyeceğini emrettiğini iddia etti.
Sanık Şen, FETÖ ile de bir irtibatı olmadığını savunarak beraatını istedi.
- Eski teğmen de suçlamaları reddetti
Sanık eski teğmen Mehmet Fatih Göktaş da 15 Temmuz'da 10 aylık bir teğmen olduğunu ve aslen İstihkam Sınıf Okulu'nda görev yaptığını belirtti. Göktaş, darbe girişiminin yaşandığı dönemde geçici olarak Kara Harp Okulu'nda görevlendirilmiş olduğunu söyledi.
15 Temmuz'da, kaldığı Merkez Orduevi'nde bulunduğu sırada WhatsApp grubundan herkesin Harp Okulu'na gelmesi emri üzerine kışlaya gittiğini belirten Göktaş, kamuflajını giydikten sonra Bozpark bölgesine geçtiğini bildirdi.
Göktaş, oradaki yarbay rütbeli kişinin, "Burada durmanıza gerek yok. Öğrencilerin başında bulunmanız daha iyi olur." demesi üzerine, nizamiyelere gönderildiğini öğrendiği bir grup kursiyerin yanına, 1 nolu nizamiyeye gittiğini kaydetti.
Nizamiye bölgesinde de yüzbaşı Nadir Özsoy'un orada beklemesine gerek olmadığını ve tabura gitmesini emrettiğini anlatan Göktaş, onun emri doğrultusunda tabur binasına geçtiğini söyledi.
Taburdayken darbe girişiminden haberdar olduğunu iddia eden Göktaş, darbeye yönelik bir emir almadığını, okula helikopterden ateş açılması, yüksek seslerden camların kırılması gibi sebeplerle okulun darbeye destek vermediğini düşündüğünü öne sürdü.
Göktaş, okulda bulunduğu süre boyunca da darbeye yönelik bir emir almadığını ve vermediğini iddia etti.
Bazı kursiyerlerin tören alanından helikopterle götürüldüğünü öğrendiğini, ancak onları görmediğini savunan Göktaş, 17 Temmuz'da ifade alınmak üzere okula çağrıldığını ve sonraki süreçte de tutuklandığını anlattı.
Göktaş da beraatını talep etti.
Sanık savunmalarının ardından duruşma, pazartesiye ertelendi.